Tüketici Hakları Derneği, bütçeden halka değil sermayeye kaynak aktarıldığını belirtti

Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şube başkanı Ali Topaloğlu dernek merkezinden yazılı bir basın açıklaması yaparak 2018 bütçesinin halk için yapılmamış olduğunun anlaşıldığını söyledi: Topaloğlu açıklamasında şu görüşlerine yer verdi:

2018 Bütçesi 80 milyon halkı ilgilendirmesine rağmen, halkın iradesi bütçeye yansımamıştır. Bütçenin hazırlanması süreci çok dar bir zaman içerisine sıkıştırılmıştır. Bununla birlikte, bütçe hakkında halkı temsil eden sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmamış ve alınmamaktadır. Hükümet, halktan toplanan vergilerden oluşan 2018 Bütçesi hakkında halka anlaşılır ve tatmin edici hiçbir bilgi vermemiştir. Kısaca, halkın bütçe hakkı yok sayılmıştır.

 

KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞI: PARALEL BÜTÇE

2018 Bütçesine yansımayan, bütçede gösterilmeyen harcamalar bulunmaktadır.  Örneğin; kamubir takım mega projelerişehir hastaneleri gibi kamu yatırımlarını bizzat kendisi yapmak yerine, kamu-özel ortaklığı denilen bir modelle yapmaktadır. Bir taraftan meclisten geçen (görünür-belli olan) bütçe var , öte yandan, yatırımları özel sektörün üstlendiği paralel bütçe var.

 

NİÇİN PARALEL DİYORUZ?

Hükümet diyor ki, bizden bir kuruş para çıkmadan bu projeler gerçekleştiriliyor. Ancak, gerçek hiçte öyle değildir. Evet, yatırımları özel sektör yapmaktadır. Ancak, özel sektör kendi öz kaynaklarıyla bu yatırımları yapmamaktadır. Bu yatırımlar, hazinenin garanti verdiği, özel sektörün aldığı ve kullandığı dış kaynaklarla finanse edilmektedir.

 

Firmalarca borçların ödenmemesi durumunda “bizden bir kuruş çıkmıyor” diyen Hükümetin hazine garantisi ile  borçlar ödenmektedirBunun anlamıbu borçları gariban ( işsiz-yoksul halk) halk üstlenmektedir Bu hizmetlerden hiçbir şekilde yararlanamayacak olan halk bu borçları   ödemektedir

 

PERFORMANS KRİTERLERİ DİKKATE ALINARAK ŞİRKETLERE YAPILAN ÖDEMELER

Bu yatırım garantisi yetmiyormuş gibi, yatırım tamamlandıktan sonra, bu hizmetleri üstlenecek aynı şirketlere satış, yolcu sayısı, taşıt sayısı, hasta sayısı gibi performans kriterleri dikkate alınmaktadır. Hedefler tutmadığında, yine hazine tarafından gerekli ödemeler yapılmaktadır. Lozan’da kaldırdığımızı sandığımız kapitülasyonlar modern haliyle pencereden girmektedir.

 

İlk garanti örneğinde olduğu gibi, bu garanti de aslında halk tarafından ödenmektedir. Yani, halk, bu projelerden yararlansa da, yararlanmasa da, projelerin hem yatırım hem de işletme sürecinde, deli dumrul hesabı, doğacak borç yüklerinden sorumlu tutulmaktadır. Dolayısıyla, Hükümetin, “bizden bir kuruş çıkmıyor” “kamunun bir kuruşu gitmiyor” tespiti doğru değildir. Bu uygulama, halkın bütçe hakkının kökten ihlal edildiğine önemli bir örnektir.

BÜTÇE KANUN TASARISINDA BÜTÇE İHLALİ İLE İLGİLİ BİR BAŞKA ÖRNEK: Bütçe Kanun metninin 158.sayfasında “vergi türleri itibariyle toplam vergi harcaması tahminleri” başlıklı bir tablo verilmektedir. Bu tablo da, devletin vazgeçtiği vergi türleri itibariyle, hangi sermaye kesimlerine hangi objektif kriterlerle ve hangi gerekçelerle bu ayrıcalıkların, istisna ve muafiyetlerin tanındığı ayrıntılı olarak gösterilmesi gerektiği halde, bu yapılmamıştırBunun anlamı şudurbu vazgeçilen vergiler geniş halk kesimlerinden alınacaktır. Böyle bir vergi düzeni adalete, demokrasiye, tüketici haklarına, kamu yararına anlayışına, hukuk devleti ve sosyal devlet anlayışına aykırıdır.

 

2018 BÜTÇESİNDE DOĞRUDAN VE DOLAYLI VERGİ ORANLARI

·         2018 Bütçesinde doğrudan ve dolayı vergilerin toplamı: 667.319 milyar TL

·         Doğrudan vergilerin toplamı: 212.742 milyar TL. Doğrudan vergilerin toplam vergiler içindeki payı: %31.9

·         Dolayı vergilerin toplamı: 454.577 milyar TL. Dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı: %68.1

KDV, ÖTV ve diğer dolaylı vergiler tüm dünyada en haksız tüketici vergisi olarak adlandırılmaktadır. Türkiye, dolaylı vergide dünyada en başta olan ülkeler arasındadır.

 

2018 BÜTÇESİNDE PARA CEZALARI

2014’den bu yana para cezalarındaki en yüksek artış 2018 Bütçesinde öngörülüyor. Para cezaları, 2016’da %29.4 artmış, 2017’de %17.7 azalmış, 2018’de ise %31.5’lik artış öngörülmüştür. 2018’de toplam ön görülen ceza 12 milyar 81 milyon TL’dir.  

 

FAİZ ÖDEMESİ

Verginin alınması gereken sermaye kesimlerinden (yani çok kazanan sermaye kesimlerinden), vergi ödememek için vergi cennetlerine gidenlerden gerekli vergi alınmadığı gibi, üstüne faiz ödeyerek devlet tarafından borçlanılmaktadır.

 

Şu anda Türkiye’de vergi almanın meşruiyeti kalmamıştır. Çünkü, vatandaşın ödediği vergi, kendisine kamu hizmeti olarak dönmemektedir.

 

Ödenen vergiler iç ve dış borçlar ile borç faizlerinin ödenmesine ve sermayeye aktarılmaktadır.

 

Bu anlayış sürdüğü sürece vergi reformu yapmak (adil olsa bile), vergi gelirlerini arttırmak bir çözüm sağlayamayacaktır. Özetle, 2018 Bütçesi bu açıdan halk adına, işsizler ve yoksullar adına, emekliler adına hiçbir değişiklik getirmemektedir. Aynı tas aynı hamam anlayışı sürmektedir. (Haber Merkezi)