Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bulunan Ece Seramik’te toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı için başlayan grevin ikinci gününde işçiler kararlılıklarını dile getirerek,  "Çığ olup büyüye büyüye gideceğiz" dedi.
     

İşverenin anayasal hak olan sendikayı kabul etmediğini belirten Petrol-İş Sendikası Düzce Şube Başkanı Ali Işık, "Yetkimiz var ama buna rağmen işveren sendikayı kabullenmiyor. 2018 yılında örgütlendiğimizi duyduğunda işveren 5-6 arkadaşımızı işten attı.  İşverenler bundan nemalanıyor, zamana oynuyor. Mahkemeyi Çaycuma’dan değil İstanbul’dan açıyor. Zamana oynadığı için yılgınlık veriyor işçiye.  İçerdekilerin %50’si akrabası. Seni işe ben aldım tehditleri ile gidiyor. Bunu yapmaması lazım. Burada ben 40 yaşına gelmişim emek vermişim, kendi özgür irademle mücadele edip kazanım elde etmişim. Kimse kimseye 5 kuruş fazla para vermez. Bizim derdimiz de maaşımız 1 lira iken 10 lira olsun da değil. Ekmeğimizi bir dilim daha fazla getirmesi isteğimiz bu. İşverene çağrımız da biz burada sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz. Petrol-İş Sendikası olarak biz hiçbir zaman arkadaşlarımızı yalnız bırakmadık. Bugün de bırakmayacağız. İşveren bizi masaya çağırana kadar, bizimle uzlaşana kadar burada beklemeye devam edeceğiz.

"MÜZAKEREDEN YANAYIZ"
Petrol-İş Sendikası Şube Başkanı, sendika olarak taleplerini ise şöyle açıkladı:

Biz şubat ayında bakanlıktan yetkimizi aldık. Yetkili sendika olduk. Mart ayında taslağımızı teslim ettik. O günkü şartlarda asgari ücret 4250 TL idi. Ona istinaden bir teklif verdik. Teklifimiz bizim 1. yılda %15 zam, 200 TL de seyyanen zam istiyorduk. İkinci yıl da isteğimiz enflasyon+2 idi. İkramiye, sosyal haklar, yakacak parası, bayram harçlığı istemiştik ama bunlara cüzi miktarlar yazdık. Bu taslaktı. Biz işvereni tanıyalım, işveren bizi tanısın, müzakere masası olsun ortak kararlar verelim. Bizim taleplerimiz bu adı üzerinde taslak verdik. Eğer biz bunu kabul ettirsek taslaktan çıkardı direkt emrivaki olurdu. Ancak işveren maalesef bu yazdığımız maddelerin hiçbirinde bir teklif vermedi. Para konusunda hiçbir şey konuşamadık. İdari maddelerde de ‘’bunu yazmasak’’, ‘’bunu yapmayalım’’ şeklinde. İdari madde bu kanun, bu kanun sana da geçerli bana da geçerli buraya yazılmasının ne yazarı var dediğimizde cevap maalesef. Durum bu şekilde. İşveren de söyledik muhatabımız var evet, bir kişi gönderdiniz ama fabrikayı, sizleri tanımıyor; biz adamı tanımıyoruz. Dedik ki burada fabrikaya çalışan fabrika müdürü, muhasebe müdürü, avukat kimler varsa bunları da getir masaya bunlarla oturalım. Avukat bilir kanunla gelen maddeleri bunları bir temizleriz. Paraya girdiğimiz zaman da siz bir teklif verirsiniz orta yolu buluruz. Biz müzakereden yanayız. Ama müzakereci yanımızı bıraktık şimdi mücadeleye döndük biz. Bizim kapımız yine açık. İşveren bugün davet etsin 10 dakika sonra gideriz içinde iyi niyet var ise.

Işık devamında şöyle konuştu:

"FİTİLİ BİZ ATEŞLEDİK"
Soma maden işçileri bu direnişin başlangıcıdır. Zonguldak özellikle maden geçmişte (tabi biz belki yaş itibariyle bilmeyiz ama) büyüklerimizin bize anlattığı Zonguldak’ın işçi yürüyüşlerini, direnişlerini hep dinleriz. Bugün biz de Petrol-İş Sendikası olarak geldik burada örgütlenmeye giriştik. Burada Zonguldak Çaycuma’da siyasi partiler olsun örgütlü işyerleri olsun hepsinin desteğini bekliyoruz. Burada kartopu gibi olmamız lazım çığ olup büyüye büyüye gitmemiz lazım. Burası başlangıç. Çaycuma’da biz fitili ateşledik. Burada greve çıktık. İnsanların haklarını, hukuklarını korumak için çıktık. Bütün işyerlerindekilere haksızlığa uğradıklarını hissettikleri anda bireysel hiçbir şey yapamazlar. Birlik olup sendikayı getirsinler haklarını sonuna kadar alsınlar. Nasıl işverenler kendi haklarını arıyorsa İşkur’dan, devletten; işçi arkadaşlar da kanunda ne hakları varsa haklarının peşinde koşsunlar.
Bir de bu işverenimiz grevde olan arkadaşlarımızı tehdit etmeye, ailelerini aramaya başladı. Dün içeride üretim yapan arkadaşlara belli bir miktar para vermeye başladı. Dün sendika burada eylem yapmaya başladı diye içeride arkadaşlar bu paraları aldı. Yoksa işveren cebinden 5 kuruş vermedi bu zaman kadar. Maden paran vardı bu arkadaşlara da asgari ücretin üzerinde bir rakam verseydin de bu hale getirmeseydin bu fabrikayı.

"BİZE ARTIK ZAMMI DA ALIŞTIRDILAR"
2 yıldan beri pandemi sürecindeyiz. Pandemi sürecinde maalesef işçi arkadaşlarımızın hepsi eksiye düştüler. Pandemi döneminde raporlar alındı, 14 gün raporlar verildi. Devlet kısa çalışmayı ödedi ama 25 gün üzerinden ödedi. Brüt maaşın %60’ını verdi. İşçi arkadaşlar o gün zararı uğradı ama işverenler karına kar kattı. Oradan döndük ekonomik sıkıntı geldi. Bize artık zammı da alıştırdılar. Bugün 1 lira olan bir şey yarın 1,25 TL oluyor. Neden zam geldi diyemiyoruz. Aynı şekilde bizim yaptığımız üretimi yapanlar da işçi. Üretimi yaptı işçi üzerine koydu ama zam geldi işçi istediği zaman zam verilmiyor. Bu arkadaşlar 15-20 yıllık arkadaşlar. 20 yıl boyunca işverene kazandırmış. Allah daha çok versin kazansın bizler de ekmek yiyelim buradan. Derdimiz işverene ortak olmak, işvereni baltalamak değil. Biz 20 yıl sana emek vermişiz. 20 yıl sonra dara düşmüşüz. İşçi arkadaşlar anayasal haklarını istemiş sen buna karşı çıkamazsınız. İşverenimiz fabrikanın içerisinde gelsin görüşelim sıkıntımızı sorsun müzakere edelim. Ama maalesef kaçmayı tercih ediyor. Yine akşamları aileleri arayıp işten atarım, ben bunlara iş verdim diyor. Sen bana iş verdiysen ben de sana emeğimi verdim. Sen kazandıysan ben de kazandım ama benim kazandığım bugün yetmedi. Sana diyoruz ki kazandığın senin olsun kazan ama kazandığın paydan buradaki arkadaşlara 1 dilim ekmek fazla ver. Bizim derdimiz bu.

"BURADAN ZAFERLE ÇIKACAĞIZ"
Vatan Partisi Zonguldak İl Sekreteri Hasan Demirkesen ise, konuya ilişkin olarak "Öncelikle bütün arkadaşlara buradan selamlar yolluyoruz Vatan Partisi olarak. İşçilerimizin yanlarındayız. Gece gündüz yanlarında olacağız. Genel Başkan Sayın Doğu Perinçek’in de kendilerine çok çok selamları var. Gönlü burada atıyor genel başkanımızın, bunu bilmelerini istiyorum. Buradan zaferle, davulla, zurnayla çıkacağız. İşçi arkadaşlarımızın bütün haklarını savunacağız Vatan Partisi olarak yanlarındayız." ifadelerini kullandı.

"ÜRETİCİ OLMAZSA SANAYİCİ OLMAZ"

"Üretici bizim baş tacımız. Üretici olmazsa sanayici olmaz. Sanayici üretici sayesinde ayakta kalır." diyen Demirkesen şöyle konuştu:
Sen işçine sahip çıkmazsan nasıl üreteceksin. Bugün üretim Türkiye’nin önünde en ön koşuldur. Buna sahip çıkmamız lazım. Buradan da Ece Seramik yöneticilerine sesleniyorum. İşçi arkadaşlarımla uzlaşmalarını talep ediyoruz. Kendilerine sahip çıkmalarını istiyoruz. Onlar bizim baş tacımızdır. Vatan Partisi olarak da biz bu sürecin takipçisiyiz.


 Fabrikadaki diğer işçi ve işçi temsilcilerinin açıklamaları ise şu şekilde:

Durmuş Demirci – İşçi - İşyeri temsilcisi

Kaç yıldır burada çalışıyorsunuz?

16 yıldır burada çalışıyorum. Sendikalıyım. Öncelikle sendika anayasal hakkımızdır. İşçilerin haklarını sonuna kadar savunmalarını istiyorum. İşçi ayrımı istemiyoruz. Kendi tuttuğu işçilere ayrı para verilmesini farklı maaş vermesini istemiyoruz.
Sendikalı ve sendikasız işçiler arasında bir ayrım mı var?
Sendikalı ve sendikasız işçiler arasında ayrım var.


Turgut Gencer
Kaç gündür grevdesiniz?


Bugün grevde 2.günümüz.
Neden greve çıktınız? Ne için bekliyorsunuz?
Greve çıkmamızın sebebi arkadaşlarımızın da söylediği gibi maaşlarda ayrımcılık yapılması, çalışırken arkadaşlara yapılan davranışlar, işçi ayrımları. Patronumuz sağ olsun artık akraba ayrımı mı desek bizi hor görüyor mu desek bilemiyoruz ama akrabalarına güzel paralar veriyor yani. Benim çalışmış olduğum bölüme göre almam gereken maaş asgari ücret değil diye düşünüyorum ben. Ancak ben asgari ücret alıyorum fabrikanın en pis yerinde de ben çalışıyorum şu anda.

"SONUNA KADAR BURADAYIZ"

Şenol Sarı – İşçi


Ben bu fabrikada 16 sene çalıştım. Yaklaşık 3,5 sene önce işten atıldım sendikalı olduğum için. Sendikanın burada kurucu başkanlığını yapanlardan birisi de benim. Bu yüzden bana kumpas kurarak beni noter yoluyla attı. Şu an 3,5 yıldan beri halen mahkemeliğiz. Tazminatımı da alamadım arkadaşlarıma destek veriyorum. Hatta ben işten atılmadan 1 hafta önce İbrahim Bey ile görüştüm kendisine dedim ki ‘’ben 16 yıldır burada çalışıyorum, kimyasal bölümde çalışıyorum. Bana 16 yıldır 100 lira fazla vermedin ama kendi akrabalarına 2. Ayda fazla maaş verdin.’’ bana istediğim kişiye istediğim maaşı veririm deyince ben de burada sendikayı kurarım dedim. Sonuna kadar buradayız.

"KENDİ ADAMLARIYLA BİZİ AYRI TUTUYOR"
Ergün Eray – İşçi
Talepleriniz nelerdir?


Ben burada 25 senelik bir çalışanım. Bugüne kadar hiçbir zam da alamadım. Böyle olmamam gerekiyor. Kendi adamlarıyla bizi ayrı tutuyor. Greve başladık, devam da edeceğiz.