KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İsmail Sefertaş, KESK'li kadınların bazı işçiler tarafından fiziki ve sözlü saldırıya uğradığını belirterek, "KESK olarak arkadaşlarımıza yapılan saldırıya karşı alanı terk etme kararı almayı yine demokratik bir protesto olarak gerçekleştirdik" dedi.

Dokuz kişilik 1 Mayıs tertip komitesinin organize ettiği ve ilerlettiği toplantılarda alınan kararlara uyulmadığına vurgu yapan Sefertaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  
"Sürece ilişkin meşru protesto hakkını kullanan KESK’li kadınlar kürsünün emeğin sesi olduğunu açıkça ifade ederken bazı işçiler tarafından fiziki ve sözlü saldırıya maruz kalmıştır.
 Biz KESK olarak arkadaşlarımıza yapılan saldırıya karşı alanı terk etme kararı almayı yine demokratik bir protesto olarak gerçekleştirdik.
Dokuz kişilik 1 Mayıs tertip komitesinin organize ettiği ve ilerlettiği toplantılarda alınan kararlara uyulmamıştır. Demokrasi Platformu toplantısında tertip komitesi oluşturulmuş, komite eylem toplanma saatini 11.30, yürüyüş saatini 12.30, konuşma başlangıcını 13.00 olarak karara bağlamıştır. Buna rağmen yürüyüş komite kararı yok sayılarak 11.30 da başlatılmış ve 1 Mayıs Bayram kutlaması oldu bittiye getirilmek istenmiştir.
 KESK’in önerdiği ismin kürsüye çıkması ve mevcut sunucunun kürsüyü kullanmasının istenmemesi belirtilmişse de bugün kürsüde toplantılarda adı bile geçmeyen kadının kürsüyü kullanması demokratik işleyişi baypas eden bir girişimdir. Kürsüde olması istenmeyen ismin kürsüye taşınması yıllardır bu kentte verilen kadın mücadelesini yıpratmaya dönük tavırları emek mücadelesi veren örgütlü hiçbir kadının ve hiçbir örgütün kabul edemeyeceği bir dayatmadır. Yapılan toplantılar ve görüşmeler ışığında KESK’in sözü ve kentin demokratik işleyişi ve teamülleri görmezden gelinmiştir.  Emek ve Demokrasi mücadelesinde bu kentte en önde olan KESK iradesi hiçbir gerekçeyle yok sayılamaz.
Bu kentteki  emek örgütlerini karşı karşıya getiren, bir arada dayanışmayla direnişi örgütlemesi gereken bu yapılardan birini diğerine düşman gösteren akıl bugün faşizme karşı kuracağımız tüm birlikteliklere düşmandır.
1 Mayıs alanına gelen herkes bilmelidir ki Kesk emeği, barışı, yoksulluğa karşı mücadeleyi, sömürüye itirazı güçlendirerek sürdürecektir. Bu zeminde mücadele eden işçilerle dayanışmanın da on yıllardır ön safında yer alan KESK fiili saldırıyı görmezden gelmeyecektir. Konuya ilişkin irade ortaya koyamayan, demokratik bir protestoyu bile şiddetle bastırmaya çalışan kişi ve kurumlar kimdir ya da kimlerdir? Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için mücadele eden kadınları tehdit ve saldırıyla sindirmeye çalışan kişiler ve onların kışkırtıcıları Zonguldak demokrasisine karşı
 baskı, zorbalık ve faşizmin tarafında yer aldığının farkında olmalı ve buna ilişkin duruşunu açıkça ilan edebilmelidir.
Tüm kamuoyu bilmelidir ki KESK sürecin takipçisi olacaktır."