CHP Milletvekili adayı Erol Sarıal kendisini mahkemeye veren Engiz’e yanıt:

“DEMOKRATLIĞIYLA BAĞDAŞTIRAMIYORUM”

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili adayı Erol Sarıal, kendisini mahkemeye veren Büro-Sen Şube Başkanı Zuhal Engiz’in, sosyal medyada yaptığı açıklamaları yanlış anladığını ve maksadının sadece CHP’lileri uyarmak olduğunu ifade etti. Sarıal, “Savcılık kapılarında ifade verme durumuna gelmemi ilgili arkadaşlarımın demokratlığıyla bağdaştıramadığımı özellikle vurgulamak istiyorum” dedi.

KENDİSİNİ HEDEF GÖSTERMEDİM

Sarıal açıklamasında Büro-Sen Şube Başkanı Zuhal Engiz’i hedef almadığını belirterek,  “29 Aralık Zonguldak’ta Demokrasi Platformu tarafından yapılan barış katliamla gelmez mitingi sonrası basında Cumhuriyet Halk Partisi’ni eleştiren yazılar yazıldı ve televizyon programları yapıldı. Bu çerçevede Pusula TV hemen 29-10 Aralık akşamı CHP’lilerin bu eyleme katılmasını eleştirdi. Bu konuşma halen arşivlerde bulunmaktadır. Ayrıca 67 Arena Gazetesinin internet sitesinde Ocak ayının başında bu eylem nedeniyle CHP’yi olumsuz yönde eleştiren bir başlık yazı yayınlandı. Devamı gelecek diyerek de anons edildi. Bu yazı da halen arşivde bulunmaktadır. Bunun üzerine ben CHP’nin duyarlı bir üyesi Erol Sarıal olarak partimin toplum gözünde destek kaybetmesini engellemek üzere 5 Ocak 2016 akşam saatlerinde CHP’lilere ve Atatürkçülere sesleniyorum başlıklı bir yazıyı sosyal medyadan paylaştım. Daha sonra çeşitli yerel basın kuruluşları bu yazıdan alıntılar yaparak değerlendirmelerde bulundular. Bu değerlendirmelerde Maden Mühendisleri Odası Başkanı ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Erdoğan Kaymakçı etrafında yoğunlaştığı için, Erdoğan Kaymakçı’yı yakından tanıyan birisi olarak kendisine zarar gelmemesi için 8 Ocak tarihinde sosyal medya hesabıma kendisini tanıdığımı; ülkenin birliği ve bütünlüğünü koruyan biri olduğunu anlatan bir yazı yayınladım. Ancak bu sosyal medya hesabımdaki ilk yazım nedeniyle kendisini hedef gösterdiğim iddiasında bulunan Büro-Sen Şube Yöneticisi olan bir bayanın hakkımda dava açmak için başvuruda bulundu. Benim yazım ülkenin birliği ve bütünlüğü sağlayan ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başarıya ulaştıran Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştiren aynı kadroları kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin toplum karşısındaki destek kaybetmesini önleyecek bir uyarı yazısıdır. Zonguldak’ta hiçbir kuruluşu kişiyi, hedef almayan sadece ülkemizdeki süreci özetleyen ve bu süreçte Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinin ne tür eylemlere katılması gerektiği konusunda yol gösteren bir yazıdır” şeklinde konuştu.

BEN KENDİ YOL ARKADAŞLARIMI UYARDIM

Paylaştığı yazıda sadece CHP’nin zarar gelmesini engellemek istediğini ve bu anlamda yol arkadaşlarını uyardığını da sözlerine ekleyen Sarıal, “Ne yazık ki; üniversite bitirmiş, örgüt yöneten, örgüt yöneticisi seçilebilmiş kişilerin bir gazetecinin yazımdan alıntı yaptığı köşe yazısını ben yazmışım gibi değerlendirdiğine tanık oldum. 29 Aralık mitinginde bir düşünce açıklanmıştır, bu düşünceye karşı kendi yol arkadaşlarımı da uyaran bir düşünce açıklamasında bulunmamı ve bu yüzden savcılık kapılarında ifade verme durumuna gelmemi ilgili arkadaşlarımın demokratlığıyla bağdaştıramadığımı özellikle vurgulamak istiyorum. Sosyal Medya hesabımda  gericiliğeve bölücülüğe karşı yüzlerce makalem yer almaktadır. Yine emperyalizmi, gericiliği ve bölücülüğü hedef alan ülkemizin çağdaş, demokratik, tam bağımsız hukuk devleti yapısını korumaya çalışan yayınlanmış, ülkenin dört bir yanında kitapçılarda satılan 4 adet kitabım bulunmaktadır.  Bunların hepsi sosyal medya hesabımdaki yazım gibi bir düşünce açıklamasıdır. Demokrat Sol olduğunu iddia eden kişilerin demokrasi kavramıyla bağdaşmayan bu tutumunu düşünce açıklamamı kısıtlamaya yönelik bir tutum olarak karşılıyorum. Bu olay nedeniyle yapılan açıklamaların şahsıma karşı bir siyasal linçe dönüştürme çabalarına tanık oluyorum. Daha da ötesi CHP’ye destek vermeyen seçimlerde ‘darbecileri tutukluyor’, ‘yargılıyor’; ‘çözüm sürecini yürütüyor’, ‘Türkiye demokratikleşiyor’ argümanları üzerinden uzun dönem seçimlerde AKP’yi destekleyenlerin çözüm süreci sona erdikten sonra AKP’yi hedef alarak 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde HDP’yi destekledikten sonra günümüzde CHP ile akrabalık bağları kurarak CHP üyelerini yönlendirme çalışmalarına karşı çıkmamı ve bu yöndeki uyarıcı yazımı kendilerini hedef gösterme olarak algılamaları normal bir düşünce yürütümü değildir” dedi.

ÜLKEMİZİ KORURKEN GERİCİLİKLEDE MÜCADELE EDECEĞİZ

Geçmişte olduğu gibi bu gün de ülkemizi bölünmeye karşı her aşamada korurken gericilikle de mücadeleyi sürdüreceklerini de belirten Sarıal, “CHP’liler 14 yıldır AKP’ye karşı dişiyle tırnağıyla yürüttükleri mücadeleyi HDP – PKK argümanları üzerinden yürütecek kadar güçsüz ve aciz değildir. Ülkemizi bölünmeye karşı her aşamada savunurken gericiliğe karşı da mücadelemizi sürdüreceğimizden tüm yol arkadaşlarımız emin olmalıdır. CHP’nin özü Kurtuluş Savaşı ideolojisidir. Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk dış işgale karşı Anadolu topraklarını kurtarıp ülkeyi bütünleştirirken içeride bölücü ve gerici isyanlara karşı da ayrıca mücadele etmesini bilmiş, Anadolu halkını bütünleştirmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşam ve mücadele pratiği en büyük rehberimizdir” ifadelerine yer verdi.