İktidarın ülkeyi 425 milyar dolar borçlandırdığını vurgulayan Turpcu, "Zonguldak yolumuz, bitmedi. Devrek yolumuz, ihalesi yapıldı ne zaman biteceği meçhul. Zonguldak-Ankara yolu bitmedi. Ne yaptılar? Tersanelere bir çözüm bulup buradaki işsizliği mi engellediler? TTK'ya birşey yapmadılar. Zonguldak sürekli göç verdi mi, verdi. Filyos Projesi ile ilgili ne yaptılar biliyor musunuz, bunlar limanın temelini filan atmadılar. Limanın yapılabilmesi için bir alt yapı var, bu alt yapının temelini attılar. Ne zaman biter, hele ki bu ekonomik krizde mümkün mü, mümkün değil" ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, CHP Kdz.Ereğli İlçe Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında iktidara yüklendi, yaklaşan Anayasa referandumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Parti kimliğini ve rozetini çıkararak referandum çalışmalarını yürüteceklerini anlatan Turpcu, kamuoyunun tek adam rejimine karşı çıkmaya davet ettiği konuşmaları şu şekilde: 

 "TÜRKİYE NEDEN BU HALE GELDİ?"

Türkiye neden bu hale geldi, neden bölündü? Biliyorsunuz 2002'de AKP iş başına geldiğinde terör sıfırdı, terör örgütünün ele başı o dönem bir şekilde ele geçirilmiş ve ağırlaştırılmış müebbet hapis ile yatıyordu. Komşularımız ile ilişkilerimiz güzeldi, çok ağır bir ekonomik krizden çıkmamıza rağmen insanlar geleceklerinden umutluydular. Böyle bir dönemde milli görüş gömleğini değiştirdiklerini söyleyerek gelen bir iktidar ile vardı.  

"DİNDAR VE KİNDAR BİR NESİL ÇIKTI"

Bugüne kadar geldiğimizde bölünmediğimiz bir alan kalmadı. Etnik, mezhep olarak bölündük, laik Türkiye Cumhuriyeti'nde anti laik bir kesim çıktı, dindar ve kindar bir nesil çıktı. Bu toplumun zaten dindarlığı vardı. Köylerimiz camilerle doluydu, inancı ile ilgili bir baskı yoktu.Bunlar gelir gelmez bir Irak savaşı başladı, Saddam düşürülmesi ile devam etti, büyük bir Orta Doğu Projesi tamamen bir acımasızlığı ile gördüğümüz projenin başlangıcıydı, onun için önleri açıldı. Irak'ta olanlar bütün Orta Doğu'da olacakların bir habercisiydi. Ardından Arap Baharı denilen kandırmaca bir bahar ve sonuçta Suriye bataklığı. Bizim de içine kadar gömüldüğümüz bir Suriye bataklığı. Atatürkçü, Cumhuriyetçi devletin her kademesinde olduğu gibi ordudan da tasfiyesini ortaya koyan Ergenekon, Balyozlar sonrası oralara bu hükümet tarafından yerleştirilen bilinçli olarak kadrolaşan bir TSK'nın bugün Ege'de, El Bab denilen küçük kasabada savaşamaz hale getirilemezinin de bir resmidir. Bu FETÖ ile yapılan işbirliğinin bir sonucudur. Orada ne kadar katliam var kaybımız var açıklananlar kadar biliyoruz.

  "ÇIKIŞ ARIYORLAR"

17-25 Aralık bunların aynı zamanda hırsızlıklarının ortaya çıktığı bir durumdur. Ayakkabı kutuları, çaldıkları, çırptıkları para sayma makineleri, şimdi bunları engelleyecek yargı önüne gitmeyecek bir çıkış arıyorlar. Bu hükümet normal şartlarda devam edemez hale geldiği için değişikliklerle beraber Hakim ve Savcıları Yüksek Kurulu'nu seçecek. Orada 13 üyenin 6 tanesini direk atıyor 7 tanesini de kendi partisinin kontenjanından mecliste seçiyor.



Uluslararası mahkemelerde yargılanacak duruma geldi Türkiye. Değişiklikler bunlarla kalmış değil. Bir kişinin hem Cumhurbaşkanı, hem parti başkanı hem tarafsız yemin edecek hem meclis başkanı hem kanunları çıkaran hem parlamentoya girecek milletvekilleri seçecek, Kanun Hükmünde Kararnameler ile meclisin yerine geçebilecek bunun yanı sıra sürekli olağan üstü hal edebilecek, Kurtuluş Savaşında bile Atatürk'ü verilmemiş yetkileri alabilecek, bir ilkokula giden çocuğu sorsanız çocuk doğru cevap veremez. Dolayısıyla bunlar gemiyi karaya oturttukları için, denizde yüzen gemileri, filoları çok. Ya yargılanacaklar ya bunu geçirecekler.

  "MHP'NİN HALİNİ GÖRÜYORSUNUZ"

Bu yasa geçtiği zaman Türkiye kaça bölünecek. Hepimizi bağlayacak bir anayasayı bir partinin anayasası olarak yapabilir misiniz? Bu geçerse bir partinin anayasası olur. MHP'nin halini geliyorsunuz, orada 3-4 adamla kalmış, tabanı bütün organları dağılmış, dün de gördük ki önemli isimleri bir araya gelmiş hayır kampanyası yapacaklar. Saadet Partisi'nin Genel Başkanının açıklamalarını dinledik, 'hayır' diyor. 'Saraydan dönsün, Cumhurbaşkanından geri dönsün' diyor, yetkiler azaltılsın diyor ama o da mümkün değil. 

 "BU SADECE CHP'NİN İŞİ DEĞİL"

Bunu sadece CHP'nin işi olarak da görmüyoruz. Bunlar 15 yılda ne istediler de yapmadılar. Zaten olağanüstü hal var, istedikleri kararnameleri çıkarabiliyorlar. Her konuda Anayasa Mahkemesi bunların önünü açtı. Bizim görevimiz değil dedi, biz gidiyoruz Anayasa Mahkemesine iptal edilmesi ile ilgili cevap alamıyoruz. 'Son dakika' bombaları vardı televizyonlarda şimdi bu da atılamayacak. Bu hali ile bile bu kadar baskıcı olmuşlar ise bizim parti meclis üyemiz ile ilgili istediklerini içeri alıyorlar, istediklerini dışarı bırakıyorlar. Anayasa oylamaları ile ilgili neden o milletvekilleri havalara zıplayarak oy kullandılar. Bunların içlerinde 120'ye yakın bylock'cu olduğu bilgisi var resmi bilgi değil ama. Bu Antalya milletvekili zaten 'Kimse Yok Mu?' Derneğinde yönetici zaten. Zaten kardeşi ve yakınları da tutuklu. Kendisi de içinde mi dışında mı belli değil. Açıktan kullanarak gösteriyor ki yapılan pazarlığı sizi cezaevine atmayacağız, emekliliğinizi milletvekilliğinde tamamlayacaksınız gibi onun adına baskı şantaj ile oy alındı. Onlar da oyları açık kullandı. Yoksa kendisine güvenen adam veya milletvekiline güvenen parti neden açık oy kullandırsın da milletvekillerini o seviyeye düşürsün. 

 TEK ADAM REJİMİ GELİYOR

Meclis fesih edilmiş oluyor, milletvekillerinin elindeki yetkiler alınmış oluyor, tek adam rejimi geliyor. Bu sadece CHP'nin problemi değil bu sadece CHP'nin işi de değil. Sonuçta tüm partilere oy veren hemşerilerimizin yurttaşlarımızın görevi. Bu bizi bağlayan anayasa ortadan kalkarsa çok daha derin fay hatları yaratılmış olur. Böyle bir anayasa ile yönetilecek bir Türkiye'nin nereye gideceğini siz görün.  

"TARİKATLAR TÜRKİYE'Yİ NE HALE GETİRDİ 15 TEMMUZ'DA GÖRÜLDÜ"

15 Temmuz'da tarikatlar Türkiye'yi ne hale getirdiler gördünüz. Bir adama bağlı grubun intihar eylemlerini gördünüz gene bir adama verirsek yetkileri Türkiye'nin bu kadar zor işte ve dışta problemleri olan insanı herkes ikna eder, ne fren var ne denetim var. Biz buradan parti bayraklarımızı bırakıyoruz, rozetlerimizi çıkarıyoruz sadece Türk bayrakları ile bu meseleye bu tek adam rejiminin geçmemesi ile ilgili referandumla muhtemelen onun da günü belli değil 16 Nisan olabilir belki Cumhuriyet ile kökten hesaplaşma adına 23 Nisan'a erteleyebilirler. Partilerimize sesleniyorum tümü ile 2 ayımızı işimizi gücümüzü herşeyimizi unutup çalışacağız. Ülkemize sahip çıkacağız. Bu hayırın esas gücü CHP olacak, biz yönlendireceğiz ama parti kimliğimizi parti binamızda bırakarak. Bu sadece CHP'ye değil tüm Türkiye'ye hizmet olacak.