Cumhur başkanlığı hükümet sistemi ve anayasa değişikliği üzerine açıklamalarda bulunmak üzerine Zonguldak’a gelen Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partililerle Camlı Köşk’te biraraya geldi. Bir önceki dönem Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Zonguldak Beleidye Başkanı Muharrem Akdemir, CHP eski İl Başkanı Halil Furat, CHP’li milletvekiller Şerafettin Turpcu, Ünal Demirtaş, CHP Zonguldak il ve merkez ilçe yönetimi ve çok sayıda partili ve vatandaşlar katıldı.

Denetleme yetkisi ortadan kaldırılacağını belirten Baykal, “İcra, yürütme tamamen Cumhurbaşkanı'na teslim edilmiş. Cumhurbaşkanı ‘gel’ derse Bakan! ‘Git’ derse bakan değil… Herşey iki dudağının arasındadır. -Bir dakika inceleyelim- diyecek bir babayiğit olamaz. Zaten öyle bir şey denilse bile ‘Artislik yapma lan! Çak imzayı’ diyecek” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanken basın mensuplarının sorusu üzerine eyalet kurma yetkisi hakkında sarf ettiği sözleri hatırlatan Baykal, “Eyalet kurma yetkisi yeni anayasada cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kendisinin yapabileceği bir işlem haline dönüştürülüyor. Açıkca söylesene ne gizli gizli yapıyorsun! Açıkca başbakana, cumhurbaşkanına, kendilerine yardım edenlere, destek veren diğer parti başkanlarına soruyorum eyalet kurma yetkisini cumhurbaşkanına yeni çıkartılan anayasada verdiniz mi? Vermediniz mi? Net bir cevap verin!” dedi

Sandıktan ‘evet’ çıktığı taktirde karışıklıkların yaşanacağını ifade eden Baykal, “En az 6-8 ay meclis bu ‘evet’e göre düzen kurmaya çalışacak. Belki kötü olacak, ellerine yüzlerine bulaştıracaklar. Kargaşa, darbe yumruk her an bir şey olabilir. Memur arkadaşlar özellikle sizler, nasıl olsa devlet işindeyiz diye düşünmeyin. Evet’i verdiğiniz anda yarın birgün size sözleşmeli personel olabilirsiniz. Gözünüzün içerisine bakıp seçecekler sizi” dedi.

ATATÜRK, “TÜRKİYE’Yİ BEN KURACAĞIM”

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, millet iradesinin meclisten geçtiğine vurgu yaparak “Sizin zonguldak’ta coşkulu şekilde bir araya gelip büyük bir kalabalığı oluşturuyor olmanız aslında kendi başına duyarllılığın, sorumluluk duygusunun ve bilincin ifadesidir. Bunu siyasi parti toplantısı olarak düşünmüyoruz. Güncel siyasi tartışmalar yapmaya gelmedim. Bugün burada vatan, millet, Türkiye konuşacağım. Biz bu memleketi sokakta bulmadık. Sokakta kaybetmeye de niyetli değiliz. Oyun içerisinde oyunlar olur. Senaryolar çıkar. Bütün bunları iyi teşhis etmek lazım. –Millet kendi geleceğini kendisi kuracaktır- dedi Mustafa Kemal, ancak şuan millet umutsuz. Mustafa Kemal illere kongrelere gitti. Anlattı. Milleti inandırdı. Mustafa Kemal, “Türkiye’yi ben kuracağım.” Demedi. Böyle yola çıkmadı. “Hepimiz meclisin emrindeyiz” dedi. Daha savaşı gerçekleştirmemiş ordusu olmayan bir anadoluda meclis kurdu. Söz kimin? Sorusuna cevap verebilecek bir şey kurdu” diye konuştu.

“ PARTİCİ CUMHURBAŞKANI OLMA!”

Referandumla gerçekleştirilmek istenen cumhurbaşkanı hümüket sisteminin beraberinde partici bir cumhurbaşkanının söz ve yetkileri kontrol altına alacağını ifade eden Baykal, “Partici cumhurbaşkanı olma! Demirel geldi ama il başkanını görevinden almadı. Tayin de etmedi. Parti başkanlığı listesini o yapmadı. Özal geldi. Parti Genel Başkanlığından istifa etti. Partisiyle kavga da etti. Eder! Doğru yolu tartışarak bulursun” dedi.

“YARISINI CUMHURBAŞKANININ YAZDIĞI BİR MECLİS…”

Yarısını cumhurbaşkanının yazdığı bir meclis, cumhurbaşkanını denetleyemez diyen Baykal, dolayısıyla tarafsızlık noktasında işin daha başında inandırıcılıktan yoksunluk olduğunu belirterek, “Kendisi partisinin çıkarını gözetecek. Milletvekili listesini yapacak. Parti yöneticilerinin listesini yapacak. İl Başkanlarını tayin edecek. Görevden alacak. Öte yandan da Türkiye adına söz sahibi olacak. Sonunda da tarafsızlık yemini edecek. Daha işin başında inandırıcılıktan yoksunluk var. Tarafsızlık maskesi altında particilik yaptıralım… Bu olmaz. Cumhurbaşkanı particilik yapmaya başlarsa devlet; parti devleti olmaya başlar. Başkanı olduğu parti devlet partisi olur. Devlet, artık onun partisinin devleti olur. Meclisle ilişkisine gelince, meclis kanun çıkarma tekeline sahiptir. Kanunların önemli bir kısmını şimdi cumhurbaşkanı çıkaracak. ‘Kararname’ adı altında..Cumhurbaşkanı parti başkanı olduğu için ve meclisi de partiler oluşturduğu için o partisi yardımıyla meclisin çoğunluğunu kendisi yazacak. Meclisin müstakil bir cumhurbaşkanlığı karşısında cumhurbaşkanını denetleyebilecek, alınan kararlardaki yanlışları yasama organı olarak düzeltecek bir görevi yerine getirmesi mümkün olmayacak. Yarısını cumhurbaşkanının yazdığı bir meclis, cumhurbaşkanını denetleyebilir mi? Onun yanlışını düzeltebilir mi? Onu sorgulayabilir mi?” ifadelerini kullandı.

“ARTİSLİK YAPMA LAN! ÇAK İMZAYI”

Meclis yetkilerinin budandığını ifade eden Baykal, meclise ait olan denetleme yetkisinin tamamiyle ortadan kaldırıldığını belirterek, “En yetkili ağızlardan bile yalan yanlış laflar çıkıyor. Gerçek şu ki meclisin yetkileri budanmıştır. Meclis yetkilerinin önemli bir kısmı cumhurbaşkanlığına aktarılmıştır. Meclisin kendi yetkilerini, cumhurbaşkanının karşısında bir denge unsuru olarak kullanma imkanı tümüyle ortadan kalkmıştır. Fiilen ortadan kalkmıştır. Kale içten fethedilmiş. “Efendim orada meclis var” Yok! Ne meclisi var ya! Senin yazdığın insanlar onlar! Kanun çıkarma yetkisi paylaşılmış. Denetleme yetkisi ortadan kaldırılmış. İcra, yürütme tamamen cumhurbaşkanına teslim edilmiş. Cumhurbaşkanı ‘gel’ derse Bakan! ‘Git’ derse bakan değil… Herşey iki dudağının arasındadır. -Bir dakika inceleyelim- diyecek bir babayiğit olamaz. Zaten öyle bir şey denilse bile ‘Artislik yapma lan! Çak imzayı’ diyecek” diye konuştu.

“SİZİN PARALARI İSTEDİĞİ GİBİ HARCAR”

Cumhurbaşkanına verilen yetkileri aktarmaya devam eden Baykal, “Peki, cumhurbaşkanına başka ne yetkiler verildi? Türkiye’nin bütçesini nereye nasıl harcayacağına karar verme yetkisi mecliste değil. Doğrudan cumhurbaşkanında 700 katrilyon parayı, sizin paraları yani istediği gibi harcar. Örneğin der ki ‘Bu Suriye’lileri topluma kazandıralım. Onlara ev yapalım. Vatandaşımız yapalım. Maaş verelim. Ya da söyle heykel, böyle bir düzen, şöyle bir düzen…’ diye diye harcar. –Yapmayın, etmeyin- diyecek bir devlet kurumu yok. Yanlışsa yanlışı söyleyecek bir kurum yok. Cumhurbaşkanı sorgulanamaz bir noktada! Ya bu devlet, millet, o kadar insan, o kadar para! Kafasına göre harcanacak bir durum mu bu? Kadro, para herşey elinde” dedi.

“EYALET TARTIŞMASINA NET CEVAP VERSİNLER!”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanken basın mensuplarının sorusu üzerine eyalet kurma yetkisi hakkında sarf ettiği sözleri hatırlatan Baykal, “Başbakanken yaptığı bir konuşmada, -Yahu bu eyalet sisteminden ne korkuyorsunuz? Osmanlı’da da eyalet vardı. Lazistan, Kürdistan vardı. Bunların yanlışı yok. Federasyonda olabilir. E bu 2023’ün işi diyor- diyor. Şimdi bunu ifade etti. Anayasadaki temel noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Şuanki anayasamızın 123’üncü maddesinin TBMM tekeline verdiği, eyalet kurma yetkisi bu anayasanın değişikliğiyle ‘torba madde’ dediğimiz 16’ncı maddesini ki içerisinde 60 kadar madde var. Bir madde ile cumhurbaşkanı kararnamesine katılıyor. Eyalet kurma yetkisi yeni anayasada cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kendisinin yapabileceği bir işlem haline dönüştürülüyor. Açıkca söylesene ne gizli gizli yapıyorsun! Açıkca başbakana, cumhurbaşkanına, kendilerine yardım edenlere, destek veren diğer parti başkanlarına soruyorum eyalet kurma yetkisini cumhurbaşkanına yeni çıkartılan anayasada verdiniz mi? Vermediniz mi? Net bir cevap verin!” şeklinde konuştu

“DÜNYANIN HERHANGİ BİR YERİNDE UYGULANAN REJİM DEĞİL”

Diğer ülkelerde kullanılan başkanlık sisteminin Türkiye’de uygulanmak istenenden çok farklı olduğunu verdiği örnekle aktaran Baykal, “Kendisine verilen yetkileri cumhurbaşkanının kötüye kullanıp kullanmayacağının garantisi nerede? Meclise neden şirk koşuyorsunuz? Millete neden ortak çıkarıyorsunuz? Her türlü yetkisi var cumhurbaşkanının. Daha ne istiyorsa söylesin verelim. Milletin iradesini aldın mı işin dengesi bozulur. Başkanlık rejimi ciddi bir rejim. Güney Kore, Brezilya, Arjantin, Amerika.. var. Dünyanın en geri 20 ülkesi var ve çoğu başkanlık rejimiyle yönetiliyor. En ileri 20 ülkesine baktığında da 4 tane başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Yani kalkınma bununla ilgili değil. Ekonomik kriz, iç savaş bunlar hep başkanlık rejiminde var. Ama bizimki başkanlık rejimi bile değil. Amerika’daki, G. Korede’ki başkanlık rejimi değil. Güney Kore’de iki hafta önce anayasa mahkemesi cumhurbaşkanını haczetti. Niye? Yolsuzluk yaptığı anlaşılan birisi var. Başkanın da dostuymuş. Başkandan güç almadan bu yolsuzluğu yapamaz diyerek cumhurbaşkanlığından aldılar. Bu bir başkanlık rejimidir! Bizim anayasada böyle bir durum ortaya çıksa Allah korusun. Yakıştıramayız. Aklımdan bile geçirmek istemem. Cumhurbaşkanının bir yakını yolsuzluğa bulaşacak. Yolsuzluk konuşulacak. Ayyuka çıkacak. Haklarında takribat yaptırılacak… Aynı cümleleri kullansalar haklarında! Allah muhafaza bu olmaz da farzediyoruz; mesela… anayasa mahkemesi alabilir mi cumhurbaşkanını? Dünyanın herhangi bir yerinde uygulanan rejim değil” dedi.

‘EVET’ ÇIKARSA ORTALIK ÇOK FENA KARIŞIR

Sandıktan ‘evet’ çıktığı taktirde karışıklıkların yaşanacağını ifade eden Baykal, “Tünellere, köprülere helal olsun! Ama sana tünel, köprü yapıyorsun diye ülke vermiyoruz. Halkın ve milletin bir parçası olmaktan çıkıp cumhurbaşkanının emir komutası altına giriyorsun. ‘hayır’ çıkarsa ortaklık karışmaz. ‘evet’ çıkarsa ortalık çok fena karışır. Bunu boş laf diye söylemiyorum. 7 bine yakın mevzuat değişecek. En az 6-8 ay meclis bu ‘evet’e göre düzen kurmaya çalışacak. Belki kötü olacak, ellerine yüzlerine bulaştıracaklar. Kargaşa, darbe yumruk her an bir şey olabilir. Memur arkadaşlar özellikle sizler, nasıl olsa devlet işindeyiz diye düşünmeyin. Evet’i verdiğiniz anda yarın birgün size sözleşmeli personel olabilirsiniz. Gözünüzün içerisine bakıp seçecekler sizi” dedi.

BAŞKANLAR AYAKTA KALDI

Camlı Köşk’te yapılan basın açıklamasında protokol için hazırlanan koltuk sayısının azlığı dikkat çekti. Baykal kürsüye çıktığında Zonguldak eski Ereğli Belediye başkanı Halil Posbıyık ve Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir konuşma sonuna kadar kendilerine ayrılan yerde oturdu.  CHP İl Başkanı Ahmet Altun, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ve milletvekilleri ise 2 saat boyunca ayakta dinledi.

Konuşmasının ardından Baykal’a Zonguldak Kömürspor atkısı hediye edildi.