Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, Yönetim Kurulu adına bir basın açıklaması yaparak 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nü kutladı.

Açıklama şöyle; "4 Aralık tarihi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de "Dünya Madenciler Günü" olarak kutlanmaktadır. 4 Aralık tarihi, Roma İmparatorluğu döneminde babasının gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan ve madenciliğin piri olarak kabul edilen Santa Barbara'ya adanmıştır. Madenciler tarafından azize kabul edilen Santa Barbara'nın aynı zamanda İzmit'te yaşamış olması ve efsanenin geçtiği mekânların Anadolu olmasının da ayrı bir önemi vardır.

4 Aralık tarihi önce Anadolu'da daha sonra Avrupa ve tüm dünyada "Dünya Madenciler Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır. Ülkemizde ve dünyada tüm madenci kardeşlerimize dayanışma duygularımızı iletiyoruz.

Bu vesileyle, 173 yıllık üretim kültürüyle ve yüzlerce yıl üretilmeye hazır rezerviyle Zonguldak Maden Havzası’na dikkati çekmek istiyoruz.

Bugün dünyada koronavirüs salgını devam ediyor. Ülkeler ekonomik kriz ile boğuşurken, taşkömürünün uluslararası piyasalardaki fiyatları büyük oranlarda artmaya devam ediyor.

Erdemir ve Kardemir başta olmak üzere, demir-çelik sanayimizin ana hammaddelerinden olan koklaşabilir taşkömürü ithalatında zorluklar yaşanıyor.

Termik santrallerde de aynı sorunlar gündemde. İthal kömür tedarik etmek zorlaşıyor.

Gelişmiş ülkeler bile sanayilerinin taşkömürü ihtiyacını karşılayabilmek için hızlı bir şekilde kendi kaynaklarını harekete geçirmenin planlamasını yapıyor.

Bu şartlar bir kez daha göstermiştir ki Türkiye’nin, stratejik bir ürün olan taşkömürünü ithal etme lüksü yoktur.

Demir-çelik fabrikalarımızın yüksek fırınlarını çalıştırmak, sanayimizin çarklarını döndürebilmek için özkaynağımız taşkömürüne ihtiyaç olduğu açıktır.

Yeraltında çıkarılmayı bekleyen 1,5 milyar ton taşkömürü rezervimiz var.

Bu rezervi yerüstüne çıkarıp ülkemiz sanayisine kazandırma zorunluluğumuz var.

TTK’nın kuruluş kapasitesi yılda 5 milyon ton satılabilir taşkömürü üretmektir. Ancak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda emeklilikler sürüyor, işçi açıklarımız büyüyor.

Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bu konuya dikkat çekiyor, TTK'nın kuruluş kapasitesi olan yıllık 5 milyon ton üretmesi için nelerin yapılması gerektiğini her fırsatta anlatıyor, önerilerimizi hem ilgililerle hem de kamuoyu ile paylaşıyoruz.

En kısa zamanda taşkömürü üretimini artırmanın planlamasını yapmak, işçi açıklarımızı gidermek zorundayız.

Yerli ve milli üretimin konuşulduğu, hammadde fiyatlarının yükselmeye devam ettiği, tedarik sorunlarının yaşandığı bu dönemde, TTK’ya yatırımların yapılması ve işçi açıklarının biran önce giderilmesi, TTK’nın norm kadro ile çalışır hale getirilmesi gerekiyor.

Böylece TTK, taşkömürü üretimini artırarak ülkemize ve milletimize daha çok hizmet eder duruma gelecektir.

2014 yılındaki Soma Faciası’nın ardından Maden şehitlerimizin yakınlarına bazı haklar tanınırken yasa kapsamı sınırlandırıldı. 10 Haziran 2003 tarihinden önce ve 13 Mayıs 2014 tarihinden sonra şehit olan madencilerimizin yakınları bu haklardan yararlanamadılar. Bu yanlış düzeltilmelidir. Başta TTK ve TKİ olmak üzere tüm kamu kurumlarına eleman alımında maden şehitlerimizin yakınlarına öncelik verilmelidir.

Ülkemizin ve milletimizin geleceği için yerli ve milli varlığımız olan Maden Tetkik Arama Kurumu’na (MTA) sahip çıkılmalı, yeraltındaki yerli ve milli servetimizin tespiti için özveriyle çalışan MTA’ya işçi alınmalı ve kurum daha aktif çalışır hale getirilmelidir.

Bu düşüncelerle TTK ve MTA ile özel sektörde çalışan üyelerimiz başta olmak üzere tüm madencilerimizin Dünya Madenciler Günü’nü kutlarız.

Tüm maden şehitlerimizi bir kez daha sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz”.