Eğitim Sen Şube Başkanı Yılmaz’dan Türk Eğitim Sen Başkanı Ören’e cevabı sert oldu…

“Kanıtlamazsanız; ahlaksız, namussuz, şerefsizsiniz”

Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, geçtiğimiz günlerde Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Şahin Ören’i kendilerini hedef alan söylemlerine yanıt verdi.  

Yılmaz, sendika binasında yönetim kuruluyla birlikte yaptığı açıklamada “Ancak bu satırları kaleme aldığım saate kadar izliyorum ki Şahin Ören, mesajımı okumamış. Hoş okusa da anlayabileceğini sanmıyorum. Her dönem sendikacılığı Eğitim Sen'i karalayarak yaptığını sanan itibar cellatlarına sesleniyorum. Çamur atarak Eğitim SEN 'e diz çöktüremezsiniz. Kim Eğitim Sen içinde yasa dışı bir örgüt mensubu olduğunu söyleyip bunu kanıtlayamazsa, ahlaksızdır, namussuzdur, şerefsizdir” diyerek karşılık verdi.

SİYASİ İKTİDARIN ELİNDE TEHLİKELİ BİR SİLAHA DÖNÜŞMÜŞTÜR”

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan ve darbecilere yönelik olduğu iddia edilen soruşturmalar hakkında konuşan Yılmaz, “KHK'ler dayanak yapılarak kamuda gerçekleştirilen açığa almalar ve ihraçlar, siyasi iktidarın elinde tehlikeli bir silaha dönüşmüştür. AKP, 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirerek darbeyle alakası olmayan ama kendisine muhalif olan herkesi susturmanın derdine düşmüştür. Evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde hareket etmek yerine, adeta hukuka düşman kesilenler, Meclisi devre dışı bırakarak OHAL'i kendi hukuksuzluklarına kalkan yapmaktadır. Ülkeyi kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda yeniden inşa etmek' isteyenler, karşılarında duracak hiçbir örgütlü güç istememekte, okullarda, üniversitelerde özgür düşünen, sorgulayan, eleştiren nesiller yetiştirilmesinden rahatsızlık duyanlar darbe fırsatçılığı yapmaktadır. Eğitimde yaşanan dinselleştirme karşısında laik-bilimsel eğitimi savunanlar, eğitimde yaşanan ticarileştirmeye karşı herkes için eşit ve parasız eğitim için mücadele eden eğitim ve bilim emekçilerinin iktidarın ve yandaşlarının hedefinde olması hiç şaşırtıcı değildir. Hükümetin, arkasına sığındığı OHAL kalkanıyla, yıllardır eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü mücadelesi karşısında yapamadıklarını, darbe fırsatçılığı üzerinden yapmak istediği anlaşılmaktadır. Başbakan'ın son günlerde yaptığı açıklamalar, ortada suç unsuru olarak değerlendirilecek hiçbir somut delil, soruşturma ya da yargılama yokken, sadece siyasi tasarruflar üzerinden hareket edildiğini göstermektedir.” şeklinde konuştu.

“YASA DIŞI BİR ŞEKİLDE SUÇ ÜRETTİRMEK İSTENMEKTEDİR”

Hükümetin kendileri gibi düşünmeyen, haksızlıklar karşısında sesini yükseltenlere karşı ne kadar tahammülsüz olduğu ifade eden Yılmaz, “En temel sendikal eylemler bile suç kapsamına alınarak yasa dışı bir şekilde suç ürettirmek istenmektedir. Çerçevesi Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle çizilmiş bulunan sendikal eylem ve faaliyetlerin, sırf hükümet politikalarına ters düştüğü için soruşturma konusu yapılması asla kabul edilemez. Sendikal eylemlerin siyasi baskı ve yönlendirmelerle suç kapsamına alınmak istenmesi, gücünü yasalardan alması gerekenlerin hukuku ayaklar altına alarak göz göre göre suç işlemesi anlamına gelmektedir” ifadelerine yer verdi.

“KENDİ SUÇLARINI GİZLEMEYE ÇALIŞANLAR DA ÇOK İYİ BİLMEKTEDİRLER”

Yaşamın her alanında kendisine mutlak itaat isteyen ve bunun için her fırsatı kullananların eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü mücadelesine yönelik her türlü hukuk dışı müdahalesinin karşısında duracaklarını ifade eden Yılmaz, “Hükümet, yeni eğitim yılına sayılı günler kala telafisi mümkün olmayan sonuçlara ve kaosa yol açacak çocuklarımıza ve eğitim emekçilerine büyük mağduriyetler yaşatacak hukuk dışı işlemleri geri çekmeli, hukuka ve yasalara saygılı olmalıdır. Bugün oluşturulan "puslu havayı" fırsat bilerek hareket edenler, yaptıklarının bedelini hukuk karşısında mutlaka ödeyecek, kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Eğitim emekçileri bugüne kadar hiçbir baskı ve tehdit karşısında diz çökmemiş, savunduğu ilke ve değerlerden taviz vermemiştir. Bunu eğitim emekçileri de, bizlere saldırarak kendi suçlarını gizlemeye çalışanlar da çok iyi bilmektedirler” dedi.

“KİMSE İTİBAR CELLATLIĞI YAPMASIN”

Hükümete muhalif olan her kesime karşı başlayan açığa alma ve görevden men etme işlemlerine eklenen 11 bin 285 eğitim çalışanının açığa alınması ile ilgili olarak konuşan Yılmaz, “Hiçbir hukuki belgeye somut delile dayanmadan yalnızca şüphe ve tahmin ile açığa almaların devam edeceğini" açıklayan başbakana karşı bir açıklama yaparak, ortada bir suç ya da suçlu varsa her şeyin hukuk kuralları" içinde yapılması gerektiğini söyledik. Ancak, hayata bakışları kot pantolon giyip, sol gazete okuyanların katli vaciptir anlayışı kadar sığ olanların, yaptığımız açıklamayı okumak yerine açıklamamıza "Eğitim Sen neden 14 bin PKK’lıyı destekliyor" diyerek açıklamadan bağımsız başlıkla sendikamızı karalama girişmeleri ve bu açıklamanın Türk Eğitim Sen Zonguldak il temsilcisi Şahin Ören'in sosyal medya hesabında paylaşması üzerine kendisine 6 Eylül günü gönderdiğim mesajda "Şahin’ i Eğitim Sen'le ilgili paylaştığın haber hiç şık olmamış çünkü alıntı yapılan site başlığı yorumlayarak yapmış. Keşke Eğitim SEN genel merkez sayfasından doğru haberi okusaydın. Ben dâhil bütün Eğitim Sen’liler teröre bulaşmış kim varsa hesabını versin bedelini ödesin "diyoruz. Ancak başbakanın dediği gibi "şüphe ve tahmin ettiğimiz "diyerek muğlak kişiye göre değişen yargılarla değil evrensel hukuk normlarıyla yapılacak araştırma ve soruşturmalar ile olsun diyoruz. Yoksa 15 Temmuz darbesini fırsata çeviren hükümet gibi herkesin kendi kafasına göre bir hukuk yarattığı ülkede bugün benim yarın da senin kapını çalarlar. Ben sana genel başkanının görevden almalarıyla ilgili açıklama linkini gönderiyorum bak ne güzel söylemiş. Genel başkanını utandırma, nerede bir terörist, it kopuk hırsız varsa cezalarını çeksin. Ama kimse itibar cellatlığı yapmasın. Kendine iyi bak"  demiştim.” İfadelerine yer verdi.

“SİZ HAKLIDAN YANA DEĞİL GÜÇLÜDEN YANASINIZ”

Kendilerine çamur atmaya çalıştıklarını ve  aynı gemide olduklarını söylerken de yanıldıklarını ifade eden Yılmaz, “Siz haklıdan değil her zaman güçlüden yana olan tavrınıza başbakanın şüphe ve tahminlerini de bir yana bırakarak geleneksel Eğitim Sen düşmanlığınızla başka bir gemide olduğunuzu gösteriyorsunuz. Biz yalanlarla, iftiralarla, hukuku yalnızca egemenlerin tahmin ve şüpheleriyle oluşturanlarla aynı gemide olamayız. Siz ve sizin gibiler batmakta olan “Titanik” içinde keman çalanlar gibi sendikacılık tarihine gömülürken bizler, ne kadar karşı durursanız durun hukukun, barışın ve özgürlüğün bu ülkede bir gün egemen olacağına, çocuklarımıza ve öğrencilerimize onurlu bir gelecek bırakacağımıza söz verdik, sözümüzü mutlaka tutacağız. Şimdi bunca sözden sonra siz açığa alınan 11 bin 285 kişinin kaçı Eğitim Sen’li diye kendinizi haklı çıkarma yolları arayacağınıza bir kere doğru bir şey yapın ve hukuksuz olarak tam da bayram arifesinde açığa alınanların şüphe ve tahmin ile değil,hukuki yollarla yargılanmaları gerektiğini, haklarının takipçisi olacağınızı söyleyin. Unutmayın, hukuku çiğneyenler gibi bir gün hukuk size de gerekebilir” dedi.  

Aycan KARADAĞ