Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman, termik santrallerde işçi kıyımı yaşandığı iddialarına yanıt verdi

“ŞANTAJA BOYUN EĞMEM”

Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman, son günlerde gerek siyasi arenada gerekse sosyal medyada çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, termik santrallerden toplu çıkartmalar olduğu yönünde yapılan yorumların aksine bugüne kadar sadece 3 işçinin idari nedenlerle iş akitlerine son verildiğini söyledi. Belediye başkanlığı göreviyle ilgili yapılan eleştirileri saygıyla karşıladığını ancak özel yaşamıyla ilgili eşinden başka kimseye hesap vermeyeceğine vurgu yapan Adıyaman, “Beni tanıyan herkes iyi bilir. Sabahattin Adıyaman tehdit ve şantaja boyun eğmez. İşten çıkartılan arkadaşlarımızın şirket politikaları gereği iş akitleri fesih olmuştur. Aksi bir duruma asla müsaade etmem” dedi.

Muslu Belediye Başkanı olarak bir taraftan yeni kurulacak termik santrallerin önüne geçmeye çalışırken diğer taraftan da var olan termik santrallerin bölgede yarattığı çevresel etkileri en aza indirmeye uğraştıklarını ifade eden Adıyaman, “Bölge halkının sağlığını tehdit eden termik santraller, çevreye verdiği zararın diyetini yine bölge halkının menfaatleri doğrultusunda ödemek zorundadır. Bizler de yerel yönetimler olarak santrallerin ekonomik gücünü belde sakinlerinin sağlık, kültür, spor ve ekonomik yaşamına yansıtmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken yeni kurulması düşünülen santrallerin karşısında canlı kalkan olmaya hazırız” şeklinde konuştu.

Yerel yönetim olarak ‘insan’ odaklı bir anlayışla yola çıktıklarını, kendileri için 1 kişinin de bin kişinin de aynı olduğunu ifade eden Adıyaman, “Yalnız şunu belirtmek isterim ki, bu bölgede kurulu olan santraller nasıl ki, bölge halkına karşı olan sorumluluklarını yerine getirmekle mükellef ise, bu santrallerde çalışan arkadaşlarımızın da çalışmakta olduğu firmaya karşı sorumluluklarını yerine getirmekle mükellef olduklarını unutmamaları gerekmektedir. Biz işten çıkartma olayından hemen sonra yetkili arkadaşlarla görüşüp konunun detayları hakkında bilgi aldık. Şirketin politikaları ile ters düşen eylemler sonucu işten çıkartmaların yaşandığı tarafımıza iletilmiştir. Sanıldığı gibi bir işçi kıyımına gitmek ve bölge halkını işsizlikle tehdit etmek gibi bir durum asla söz konusu değildir ve buna da asla müsaade etmeyeceğimizi bizi yakından tanıyan herkes çok ama çok iyi bilmektedir” dedi.

“İŞSİZLİK ORANIMIZ %1”

Muslu bölgesindeki işsizlik oranının Türkiye geneline bakıldığında en düşük yerlerden biri olduğunu ve beldede şuan %1 oranında işsizliğin olduğunu da vurgulayan Adıyaman, “Kimseye göbek bağım yok. Benim için önemli olan bölge halkının menfaatidir. Bölge halkının üzerinde oynanacak olan art niyetli hiç bir plana asla ve asla müsaade etmem söz konusu bile olamaz. Muslu işsizlik oranı en düşük yerleşim birimlerinin başında geliyor. Bu gün beldemizdeki işsizlik oranı % 1 bile değildir. Belediye çalışanlarımız en yüksek maaş alanlar işçiler arasında yer almaktadır. Biz büyük bir aileyiz ve her türlü sorun ve sıkıntıları kendi içimizde tartışır ve mutlaka çözüme kavuştururuz. Yeter ki bazı arkadaşlarımız bu güne kadar sadece dedikodu siyaseti üreterek nemalanmaya çalışan cenahın ayak oyunlarına gelmesinler yeter” dedi.

“Tehdit ve şantajlara boyun eğmem”

Asla tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceğini söyleyen Adıyaman, “Son dönemlerde gerek basında, gerekse sosyal medyada özellikle şahsımı hedef alan karalamaya yönelik tehdit ve şantajlar içeren bazı ithamlara maruz kalmaktayım. Sabahattin Adıyaman’ı tanıyan herkes kuru gürültüye, şantaja boyun eğmeyeceğini iyi bilir. Kapımız ve gönlümüz herkese açıktır. Ama tehdit ve şantajla bizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlar gereken cevabı alır.

2009 yılında belediye başkanı seçildiğimde Muslu beldesi, Türkiye’nin en borçlu belediyesi olarak 1’inci sırada idi. Geçmişte internet arama motorlarında ‘Türkiye’nin en borçlu belde belediyesi’ diye yazıldığında karşınızda Muslu Belediyesi çıkıyordu. Şimdi itibarlı bir Muslu Belediyesi imajı oluşturduk. Bunlar çok kolay sağlanmadı. Biz bölgemizde kurulu olan enerji santral şirketi yöneticilerinde dedik ki, ‘Kardeşim en büyük cefayı bu yöre halkı çekiyorsa, santralin nimetlerinden de öncelikli olarak bölge halkı faydalanacak. İşe adam alınacaksa ilk önce bu yörenin halkı iş sahibi olmalıdır. Bir sosyal proje hayata geçirecekseniz ilk önce bu bölgede hayata geçirmelisiniz. Çünkü sizin bu bölge halkına karşı bir borcunuz var.’

Sağ olsunlar onlarda bu konuda gereğini yaptılar. Biz her seferinde bölge halkının taleplerini ön planda tuttuk. Yerini, yurdunu, ata toprağını satan insanların tekrar bu bölgede yaşayabilmesi için toplu konut yapmalarını talep ettik ve yapıldı. Beldemize sosyal tesis yapılmasını talep ettik yapıldı ve daha bir çok konuda taleplerimiz oldu yerine getirildi. Burada firmanın veya şahısların hiç bir önemi yok. Mesela limanımızı kullanan KARDEMİR AŞ’ye dedik ki; ‘Arkadaş buradan para kazanıyorsanız buraya da bir katkınız olmalı mutlaka’ ve onlarda gereğini yaparak iki gün önce yaklaşık değeri 120 bin TL olan aracı belediyemiz işlerinde kullanılmak üzere hibe ettiler.

“İnce bir çizgideyiz!”

Biz bölgemizde kurulması planlanan yeni santrallere karşı olduğumuzu her platformda dile getirdik ifade etmekle kalmayıp, mücadele ettik. Bir yandan bölge halkının sağlığını korumak zorundayız, bir taraftan da ihtiyaç sahibi vatandaşlara iş, aş vermekle mükellefiz. Bölgemizde yeni kurulması planlanan termik santrallere sonuna kadar karşı olduk ve yine de karşı olmaya devam edeceğiz. Biz kanunun bize tanımış olduğu görev ve yetkilerimizin bilinci ve sorumluluğu içerisinde hareket ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Şu anda hali hazırda kurulu olan santrallerden elbette ki bölgemize ve belediyemize katkı sağlamasını talep edeceğiz ve ediyoruz da. Bölgemizden birileri kazanç sağlıyorsa elbette ki kazandığı bölgeye de bir takım kazanımlar gerçekleştireceklerdir.

Elbette ki hatalarımız ve yanlışlarımız olmuştur. Bu güne kadar partili partisiz ayrımı hiç yapmadan her kesime eşit mesafede hizmet götürmeye çalıştım. Okul, camii, kuran kursu ayrımı yapmadım. Vatandaşlarımızın bu yöndeki eleştiri ve taleplerini saygıyla karşılıyor, daha iyi hizmet getirmek için mücadele veriyoruz. Yaptığımız ve yapamadığımız hizmetlerle ilgili eleştirilere saygı duyuyor ve önemsiyoruz. Kültür etkinliklerine de destek verdim sanatsal etkinliklere de. Turizm etkinliklerine de destek verdim sportif etkinliklerine de. Velhasıl toplumun her kesimine eşit mesafede yaklaşım göstererek gücümüzün yettiğince gerekli desteği sağlamaya çalıştım. Hizmetle alakalı olan eksiklerimin hesabını halkıma, özel yaşamımla ilgili hesabını sadece aileme veririm” dedi.