TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, “Yukarıdan da baksanız, aşağıdan da baksanız, ortadan da baksanız, yandan da baksanız rakamlar ortadadır. Bu durumda SGK’yı batıran Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu değil,  sizin Genel Başkanınız Sayın Erdoğan’dır” dedi.

Demirtaş, TBMM Plan Bütçe Komisyon’unda yaptığı konuşmada, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) daha iye yönetilmesi halinde kendilerinin de memnun olacağını söyledi.

Türkiye’nin iyi yönetilemediğini, SGK’nın da buna benzer yönetim ile çıkmaza sürüklendiğini iddia eden Demirtaş, şunları kaydetti:

KILIÇDAROĞLU DÖNEMİ İLE BUGÜNKÜ YÖNETİM

“Özellikle son üç yılda ki tek adam yönetiminde,  SGK’nın mali yapısı çok daha fazla bozulmuştur. Rakamlar bunu göstermektedir. SGK’nın mali yapısının nerden nereye geldiğine baktığımızda, Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun SGK Genel Müdürü olduğu 7 yıllık dönem ile ilgili bir gerçek dışı beyanlarla bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu 1992-1999 dönemi yani 7 yıllık dönemde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun toplam açığı 4,6 milyar lira  olmuş, Sayın Erdoğan döneminde ise açıklar her geçen yıl artmış ve 2020 yılında rekor kırarak 69 Milyar 469 milyon lira olmuştur. Sayın Erdoğan’ın Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğu ,19 yılda ise SGK’nın toplam açığı ise 449  milyar lira olmuştur.  Yani SGK, Sayın Erdoğan döneminde,  Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu döneminden tam 94 kat daha fazla açık vermiş. Yılları toplam olarak kıyaslamak doğru olmayabilir diyelim. Bu halde  Sayın Erdoğan’ın  ilk 7 yılına baktığımızda, (2003-2009 yılları) verdiği açık 146 milyar lira. Yani Sayın Kılıçdaroğlu döneminden 31 kat daha fazla açık verilmiş. Sayın Erdoğan’ın son 7 yılına baktığımızda (2014-2020 yılları) verdiği açık ise toplam 204 milyar lira. Yani Sayın Erdoğan döneminde, Sayın Kılıçdaroğlu döneminden tam 44 kat daha fazla açık verilmiştir.
Neresinden tutsanız üzerinde düşünülmesi gereken bir tablo. Dolar bazında rakamları karşılaştırsak yine sonuç değişmiyor. O günkü kur üzerinden Sayın Kılıçdaroğlu’nun döneminde SGK’nın verdiği açık  21,2 milyar dolar, Sayın Erdoğan  döneminde ise 202 milyar dolar. Yani dolar bazında Erdoğan döneminde tam 10 kat açık verilmiş. Yani yukarıdan da baksanız, aşağıdan da baksanız, ortadan da baksanız, yandan da baksanız rakamlar ortadadır. Bu durumda SGK’yı batıran Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu değil,  sizin Genel Başkanınız Sayın Erdoğan’dır.”

DENETİMLERİNİZ BOŞA ÇIKTI!

Kendi döneminde son derece başarılı bir genel müdürlük yapan Genel Başkanımızın  bir kuruşluk yanlışını bulabilmek için müfettiş ordusunu seferber ettiniz. Genel Başkanımız dönemi için 380 müfettişle,  200  kez denetleme yaptırdınız. Didik didik ettiniz. Ama boşa uğraştınız. Toplu iğne ucu kadar bir hata, bir eksiklik, bir yanlış bulamadınız. Bulamazsınız da.

SGK ZOR AYAKTA DURUYOR

Aktif/Pasif Oranı da Sosyal Güvenliğin önemli parametrelerinden biridir. Genel Başkanımızın SGK Genel Müdürlüğünden ayrıldığı 1999 yılında aktif/pasif oranı ortalama 2.24, sizin iktidarı devraldığınız 2002 yılında ise ortalama 2.04,  2020  yılında ise ortalama 1.87. Oysa Stajyer ve kursiyer gibi gerçekte prim ödemeyen kesimler hariç tutulduğunda ise yani zorunlu sigortalılarda Aktif / Pasif oranı 1.69 düzeyinde kalmaktadır. Aktif/Pasif oranı sizin döneminizde düşmüş. Yani başarısız olmuşsunuz. Yani 1 emekliye 2 çalışan bile değil. Oysa Avrupa ülkelerinde 1 emekliye 4 çalışan düşmektedir. Aktif/pasif sigortalı oranının bu şekilde dramatik olarak azalması Sosyal Güvenlik sisteminin mali bakımdan ayakta durabilmesini zorlaştırmakta ve büyük risk oluşturmaktadır…

BÜTÇE TRANSFERLERİ 25 KATINA ÇIKTI

SGK’daki açıklar büyüdükçe, bütçeden yapılan transferler de artmış,2002’de yaklaşık 10 milyar lira olan “bütçe transferi” 2020’de 25 katına çıkarak, yaklaşık 249 milyar lira olmuştur. Bu transferler yapılmasın demiyoruz. Elbette yapılsın. Sosyal devletin bir gereğidir bunlar. Ancak SGK’ya yapılan bütçe transferleri rakamları da  kurumun iyi yönetilmediğinin bir başka parametresidir.

10 MİLYON KİŞİNİN SOSYAL GÜVENLİĞİ YOK

İş ve çalışma hayatı ülkemizdeki en sorunlu alanlardan biridir. Sosyal Güvenlik doğumdan ölüme kadar 83 milyon vatandaşımızın tamamını doğrudan ilgilendiren çok önemli bir olgudur. Türkiye’nin imzaladığı 102 no’lu İLO sözleşmesi ve Anayasamızın 60’ıncı maddesindeki “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir” düzenlemesi ile vatandaşlarımız için sosyal güvenlik alanında   bir “koruma şemsiyesi”  oluşturulmuştur. Ancak işsizliğin ve kayıt dışılığın çok yaygın olduğu ülkemizde ortalama 10 milyon vatandaşımız sosyal güvenlik şemsiyesinin dışındadır. 2021 yılı rakamı 9 milyon 500 bindir. Oysa 83 milyon vatandaşımızın tamamının sosyal güvenlik şemsiyesinin içinde olması gerekmektedir”