Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu’da görüşülen Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun(TTK) 2013 ve 2014 yılı hesap ve işlemleri hakkındaki CHP’nin muhalefet şerhini CHP Zonguldak Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Şerafettin Turpcu kaleme aldı.

Turpcu’nun TTK’ya ilişkin belirttiği hususlar basın danışmanlığından şöyle açıklandı:

1- Zonguldak’ın tarihini ve kimliğini taşıyan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), ülke ve bölge ekonomisine büyük katkı yapmış, istihdam açısından ülkemizin temel kurumlarından biri olmuştur. Bu nedenle, TTK`nın durumuna sadece Zonguldak’ın veya bölgenin sorunu olarak bakmamak gerekir, aslında ülkesel bir sorun olarak ele alınıp ona göre değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle bu konuya ilişkin yaklaşımın ve değerlendirmelerin de bu çerçeveden yapılması gerekmektedir. Kurumun bugün bu halde olmasına sebep olan iktidarla bitişik nizam şeklinde takınılan tavrın Zonguldak’a ve kurumun geleceğine hiç bir faydasının olmayacağını bir kez daha hatırlatmak isteriz.

2- Genel olarak ülkemizde bir kamu kurumundaki yanlış işleyişler üst kademelerce düzeltilmek istenmez ve kurumun adeta suyu sıkılır. Bunun sonucu devletin o kurumu özelleştirmesi ve piyasadan elini çekmesi fikri ortaya atılır. TTK’nın bugün geldiği durum kısaca budur. TTK’nın işleyemez hale getirilerek içinin boşaltılması, yatırım yapılmaması, işçi sayısının eritilmesiyle bu günlere geldiğini biliyoruz.AKP döneminde TTK’nın işçi sayısının hızla eridiği, buna bağlı olarak üretimin dibe vurduğu ortadadır. Daha geriye gitmeden sadece AKP dönemine bakacak olursak işçi sayısı 2002`de 16 binlerde iken bugün 8 bin civarına düşmüştür. 2002 yılında 2,2 milyon ton olan üretim bugün 900 bin ton civarında gerçekleşmiştir.Bir yandan yeni yatırım, işçi ve üretim imkânları önemli ölçüde sınırlandırılırken, ülkeye hesapsız şekildeithal kömür girmesine izin verilmesi, ülkemizin tek taşkömürü üreticisi olan TTK’yı tamamen savunmasız bırakmıştır. 

3- AKP Hükümeti, TTK`ya ilişkin verdiği sözleri yerine getirmemiştir. Kalkınma Bakanlığı’nın 9. Kalkınma Planı’na (2007-2013) ait 2009 yılı programında TTK’ya ilişkin “TTK’nın zarar eden bir yapıdan çıkarılması amacıyla eylem planı hazırlanacak ve kurum yeniden yapılandırılacaktır.” ifadesi yer almaktadır. Bu ifade 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 yıllık programlarında da aynışekilde yer almaktadır. 7yıldırTTK’nın durumu aynıcümlelerle geçiştirilmeye çalışılmaktadır.

4- Bununla birlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Berat Albayrak, kendisine yöneltilen “TTK’nın Yeniden Yapılandırılmasıyla İlgili Eylem Planı Hazırlığı`na ilişkin bugüne kadar hangi çalışmalar yapılmıştır? Eylem Planı neden gecikmiştir? Ne zaman açıklanması planlanmaktadır? TTK`ya işçi alımı olacak mıdır?” sorularına, “gerekli çalışmalar 2009 yılı içinde Hazine Müsteşarlığı’nca başlatılmış, Bakanlığımız, TTK ve Kalkınma Bakanlığı ile birlikte 2010 yılında Mevcut Durum Tespit Raporu hazırlanmıştır. Ancak Rapor üzerinde kurumlar arası mutabakata varılamamış olması nedeniyle günümüze kadar herhangi bir gelişme kaydedilememiştir” cevabını vermiştir. Bunlar Hükümet tarafından TTK’ya nasıl kayıtsız kalındığının kanıtlarıdır. Yani, göz göre göre zarara sürüklenen, bilinçli olarak eritilen bir kurumdan bahsediyoruz. 

5- Sayıştay`ın TTK`ya ilişkin denetim raporalarındaZonguldak taşkömürü havzasında üretim faaliyetlerinin gerekli yatırımlar yapılarak sürdürülmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini söylemekte, tüm hazırlıklar tamamlansa bile yeterli üretim işçisi alınmadığı takdirde üretim miktarının artırılmasının mümkün olmadığını vurgulamaktadır. Türkiye’de sadece Zonguldak’ta çıkan taşkömüründen ve havzamızda bulunan yaklaşık 1.3 milyar ton rezervden bahsediyoruz. Kamunun malı olan ve bu kadar stratejik durumdaki bir kaynakla özelleştirilme kelimesinin yan yana getirilmesi dahi doğru değildir. Bazı sektörlerin özelleştirilmesi çok sakıncalıdır, madenler bu sektörlerin başında gelir. Unutulmamalıdır ki, bir ülkenin enerji ve hammadde güvenliği o ülkenin iç ve dış güvenliği kadar önemlidir.

6- TTKülkemizde derin kuyu kömür madenciliği yapılan ve denizaltı sahalarda kömür madenciliği yapılan tek kurumdur. Bu kadar önemli, bu kadar stratejik ama iktidar tarafından bitme noktasına getirilen bu kurumu yeniden ayağa kaldırarak, Zonguldak, bölge ve ülkemiz için faydalanmamız gerekir.TTK`nın deneyimi var, uzmanlığı var, insan kaynağı var tek eksiği yatırım yapılmamasıdır. Yatırım yapılması ve işçi alınması halinde mevcut durumda dibe vurmuş olan üretim miktarını ciddişekildeartıracağı bir gerçektir.

7- Sürekli olarak TTK`nın zarar ettiğinden bahsedilerek, özelleştirmeye dayanak bulunmaya çalışılmaktadır. Ancak, devlet basit bir şirket değildir, olaylara sadece kar-zarar açısından bakmaz, devletin sosyal ve stratejik başka kazanımları vardır. Madem sadece mevcut durumdaki kar-zarar bakımından bakıyorlar, yeterli yerli üretim olmaması nedeniyle, ithal edilen 32 milyon ton kömürün cari açık üzerindeki etkilerini, işsizliğin Zonguldak üzerindeki yıkıcı etkilerini ve Rusya ile yaşanan kriz sonrası bir kez daha kendini gösteren enerji güvenliği konusunu da hesaba katmaları gerekir.

8- Taşkömürü rezervlerini en iyi şekildedeğerlendirmek ve ülkenin taşkömürü ihtiyacını karşılayarak yurt ekonomisine katkıda bulunmak zorundayız. Bu nedenle, TTK`nın işçi açığı acilen giderilerek, yeniden yapılandırarak, sermayesi güçlendirerek, yeniden organize ederek, yatırım yapılarak, yeni bir işletme mantığıyla bakarak maliyetler aşağıya çekilebilir. Bunun için çaba gerekir. Burada sağlanacak istihdam ve dışarıya verilecek dövizin önlenmesi bile çok önemli bir kazançtır.”