Aşırı sıcak ya da soğuk hava; anlık değişen hava durumu, sel baskınları, yazın ortasında dolunun yağması. Son zamanlarda sıklıkla bu haberleri duyar olduk. Elbetteki kök sebebi kürel ısınma ve buna bağlı iklim değişiklikleri ancak Dünya’ nın değişimi, özüne dönüşü ya çok zaman alacak ya da o günler sadece hayallerimizde olacak.
Bu süreçte hayat devam ediyor; yine aşırı yağış ile karşılaşacağız, kuraklık olacak, mevsimleri zirvede yaşayıp; mevsiminde olmayan meteorolojik olaylara şahit olacağız.
2009 yılında İstanbul basınekpres yolu üzerinde 31 kişiyi sel felaketinde hayatını kaybetti. O gün sel felaketinin yaşandığı anlarda anı yaşayan; sel sularının gelişine şahit olanlardanım.
Daha evveline gidelim. 1998 yılında Devrek’ de sel felaketi yaşandı. O gününde basında çıkan haberlerini dün gibi akılda.
Bu örnekler ne yazıkki arttırılabilir. Son olarak Giresun’ a bağlı Dereli ilçesinde yaşadık felaketi. Hala arama kurtarma faaliyetleri devam ediyor ve bizler biliyoruz ki ; hiç birimiz bu olanlardan asla ders almıyoruz.
Dere yatağına şehirler kurduk. Sonra o dere yataklarını daralttık, HES’ ledik. O ilçelere giden yollara plansız köprüler yaptık.
Sonuç : Akan su yerinde durmadı. Dere yatakları doldu taştı. Önüne ağacı,dalı, kayayı,aracı katıp ölüm oldu şehirlere. Kötüleri yıktı, yolları söküp attı. Nerden baksan sorumsuzluk diz boyu.
Ölenler geri gelmeyecek. Hepsini rahmetle anmakla yetineceğiz. Bu durumdan belki sorumlu bir kaç kişi gösterilecek ancak günün sonunda bir ders almayacağız. Alamıyoruz.
Bu yazı ömürlük olsun; bir yetkili çıkıp istifa edecek mi? Benim sorumluğumda o yollarda hata var, köprülerde usulsuzlük oldu, şehirlerdeki imarları biz planlayamadık diyecek mi ? Zannetmem.
Peki, biz ne yapacağız. Zonguldak ne yapacak. Doğal afetlere ne kadar hazırız?
Hiç düşündünüz mü ; deprem olduğunda şehre yardım gelir mi ? Kaç saatte gelir. Şehre gelene kadar kaç köprü yıkılma ihtimaline karşı ne önlemler alındı. Bakın, kaç bina yıkılır, kaç kişi ölür, sakat kalırı demiyorum, şehre yardım kaç günde gelir diyorum.
81 vilayette şehir merkezi yolun sonu olduğu tek il, Zonguldak. Bu sebeple uzun lafın kısası; başımızın çaresine bakmak zorunda kalacağız. 2X2 =4 .
Biraz daha düşünelim. AFAD’ ın web sayfasında mükemmel bir kaynak var, yönlendirmeler var. 31 çeşit doğal afetin 28 tanesini meteorolojik afetlerin oluşturduğu bilgi olarak paylaşılmıştır. Şehrimiz için ise deprem, sel, dolu, toprak kayması, yangınlar ve endüstriyel kazalar benim gördüğüm başlıca tehlikelerde.
Bütün ilçelerimiz ve il merkezimiz bir ırmak,nehir merkezli. Şuan sel riski olmayan merkezimiz olmadığı için iki gün önce Dereli’ de olanların yarın Zonguldak’ da yaşanmayacağını kimse garanti edemez. Ama birşeyler yapabiliriz. Görevin büyüğü şehrin idarecilerinde. Ama vatandaşa içinde sorumluklar var.
Çarpık yapılaşma, devlet eliyle alınan hizmetler ( köprü, yol vb. taşınmazların dayanıklığı) , afet sonrası yapılacakları hem resmi kurumlar hem de bireysel bacakta aileleriniz ile mutlaka çalışın.
Ne yazıkki son sel felaketinde bir çok hayat kurtulabilecek iken insanı hatalarla canları kaybettiğimizi görüyor olmak ikinci defa yüreklerimizi dağlıyor.
Başlıkta belirttiğim “Zonguldak’ da Sel Felaketi “ haberini hiç bir zaman duymak, görmek ya da bilmek istemem. Olurda böyle bir felakete zamanından önce yakalanırsak önlem almak için hemen bugün adım atalım.