"Gerçeküstücülük” der AndreBreton, “Söz, yazı ya da başka bir yolla içinden geldiği gibi yapma yöntemidir. Bu, tıpkı rüyalarda olduğu gibi aklın denetimi olmaksızın her türlü estetik ve ahlak kaygısı dışında gerçekleşir...” Bu sözler,aklın, geleneklerin, alışkanlıkların uzağında, bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratma amacını güden bir akımın ortaya çıkmasını sağlayacaktır... Kendini her türlü mantıksal denetimden, ahlaki ve estetik kaygıdan da muaf tutan sürrealist sanatçılar, görkemli ama bir o kadar da anlaşılması zor eserler çıkaracaktır ortaya…
 
Birbirleriyle ilgisi olmayan biçim ve nesneleri bir araya getirip bir bütün içinde sunarak düşsel bir ortam oluşturan akımın siyaset felsefesine etkileri akademik tartışmalara konu olmuş mu, bilmiyorum…Vakit bulup okumada yapamadım bu konuda… Şayet böyle bir çalışma yapılsaydı, AKP’ye çok özel bir yer verilirdi herhalde… Öyle ya, AKP, akımın dünyaca ünlü ustalarını kıskandıracaksürreel bir ortamyarattıülkede… Çoğu zaman birbiriyle ilgisi olmayan olgularıbir araya getirip,aklın denetiminden uzak sanal bir gerçeklik yaratarak, hakikatlerle bağını koparmayı başardı her şeyin…
 
MAGRİTTE’NİN ZEKÂSI, İNANIN, SOLDA SIFIR KALDI
AKP sürrealizmin tüm biçimlerini hayata geçirmiş bir parti bence… Breton yaşasaydı, herkesin gözü önünde ayakkabı kutusundan çıkan paraları, yatak odalarındaki para kasalarını, adı sanı duyulmamış ülkelerden gelen milyon dolarları gerçeğe meydan okuyarak “kocaman bir hiç” haline getiren yaratıcılık karşısında aklını oynatırdıherhalde… Akımın kurucu ismi Eluard, ülkenin birindekiüst düzey bir yöneticinin yasaların özel koruma altına alıpçivi çakmayı bile yasakladığı bir alandayaptığı kaçak yapıyı yıkan kamu gücünü, topluma,terörist diyesunacak bir düş gücünü hayal bile edemezdi…
 
Çok kişi bilir, İtalyan Rene Magritte, çektiği pipo fotoğrafının altına “Bu pipo değildir” yazdı veastıduvara… Ünlü tablosuyla yazılan, çizilen, görülen ve söylenenlerle gerçeğin farklı şeyler olduğunu anlatmak istiyordu… AKP, tablodan nerdeyse yüzyıl sonra, muhtaç durumda bulunan hemşerileriyle dayanışma içinde olması yasalarca emredilen yerel yönetimlerin bu doğrultudaki faaliyetlerini, “Paralel yapılanma”sayarak durdurdu Türkiye’de… Somut gerçekliği, soyut bir söylemle bunca farklı biçime sokanbu büyük hayal gücü karşısında,Magritte’ninzekâsı, inanın, solda sıfır kaldı…
 
AKP ANLAMSIZLIĞI TOPLUMSAL BİR NORM HALİNE GETİRİYOR
Sürrealist sanatçılar, kendilerine,özellikle resim sanatı ile yeni anlatım yolları buldu… Gerçekstillerle ile gerçekçi olmayan bir konuyu bir araya getirerek,bilinçaltlarında oluşan yeni bir gerçek sundular tablolarında… Yaratıcılıkta onlara taş çıkartan AKP kurnazları, kendine muhalif olan kişilerin bilinçaltını okuyup“subliminalmesaj” yoluyla suç işleyebileceklerini koydu ortaya… Bunla da yetinmedi, bir suç örgütüne üye olmayan kişilerin, örgüt adına müebbet hapis cezası alacak kadar suç işleyebileceklerine hükmederek yaratıcılığın şahikasına ulaştı…
 
Sürrealizm aslından gerçekliğe başkaldırıdır… Hayal edilemez manzaralar yan yana konup, gerçeklik açısından imkânsız görüntüler ortaya çıkarılarak “gerçek” ya da “normal” diye öğretilen kalıpları yıkmaya çalışır… Estetik anlayışı, dünyayı kavrayışı açısından tam karşı cephede olsa da, AKP,tam da bunu yapıyor bence… Hayal edilemeyecek olguları iç içe sokarak anlamsızlığı toplumsal bir norm haline getiriyor… Başka pek çok daha örnek var da, Tek Adam’ın bir baro başkanının, Diyanet İşleri Başkanına yönelttiği eleştiriyi “devlete yapılmış saldırı” saymasının başka bir izahı var mı sizce…