Ben yaptım oldu 

AKP’nin memlekete verdiği zarar saymakla tükenecek gibi değil… Tam anlamıyla enkaza dönen ülke bunlar gittikten sonra nasıl toparlanacak, kestirmek zor gerçekten… Eğitimden güvenliğe, adalet sisteminden yerel yönetimlere, ekonomiden ülke yönetimine her şey arapsaçından beter bir sorun yumağı oluşturuyor… Devlete tam bir keyfiyet egemen… AKP ve yandaşlarını kayırıp tek adama koşulsuz biat etmek, kamu görevinde kalmanın olmazsa olmaz koşulu artık… En kötüsü de, bu durum topluma kanıksatıldı, her türlü hukuksuzluk, kayırmaca olağan hale geldi böylece…

Biliyorsunuz, ülkenin en önemli makamlarından biri olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koltuğunda bir Devrekli oturuyor… Doğduğu yerleri unutmayan Savcı Yüksel Kocaman, zaman zaman gelerek memleket hasretini dindirmeye çalışıyor… Bu gelişinde Zonguldak’a da uğramış… Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ı ziyaret ederek bir görüşme yapmış önce… Akşam da yanına Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Yağız’yı alarak AKP’li milletvekilleri, il, ilçe başkanları, bazı AKP’li belediye başkanlarıyla birlikte yemek yemiş… Sonra da toplu fotoğraf çektirip objektife gülümsemiş güzelce… 

OLAĞAN BİR AKŞAM YEMEĞİ SAYILAMAZ
Yerel seçimler sırasında, AKP’nin Devrek Belediye Başkan adayı Sezai Bükrü’ye açık desteğini “Devrek kararını vermiştir. Devrek’e inşallah büyük hizmetler yapacaksınız. Buna bir Devrekli olarak bizler de inanıyoruz” diyerek ilan eden Kocaman’ın bu tavrı sosyal medya dışında hiçbir yerde eleştiri konusu yapılmadı… Şimdi de ziyarete geldiği kentte, aralarında, yaptığı uygulamalar nedeniyle sık sık mahkeme huzuruna çıkan Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş gibi isimlerin de bulunduğu AKP heyetiyle özel bir yemekte buluşması, olağan bir akşam yemeğiymiş gibi normalleştirilmeye çalışılıyor… 

Orada başka kamu görevlileriyle diğer partilerden birkaç kişi olsa açıklanabilir bir şey olabilirdi ama bu fotoğrafın izahı yok kesinlikle… Bir başsavcının belediye başkanlarıyla, milletvekilleriyle hatta siyasi parti il-ilçe başkanlarıyla yemek yemesinde hiçbir beis yok elbette… Onlarla özel ilişkiler, arkadaşlıklar da geliştirebilir hatta… Ama gittiği yerlerde yalnızca bir parti mensuplarından oluşan heyetle özel yemekler yiyemez… İşgal ettiği makam nedeniyle bir siyasi partinin tarafıymış gibi görüntü veremez… Bunu yaparsa toplumun adalet duygusunu incitir en başta… Verdiği tüm kararlar tartışmalı hale gelir…

BELEDİYE KÜLTÜR MERKEZİNİ FİİLEN ÇALIŞAMAZ HALE GETİRDİ
Ama devlete “Ben yaptım oldu” kolaycılığı egemen oldu ahir zamanda… O da bu eleştirileri duymazdan gelip, bildiğini okumaya devam edecek olasılıkla… Ömer Selim Alan da öyle yapıyor mesela…  Belediyenin hiç tartışmasız en iyi hizmet veren bölümü olarak her yıl binlerce insanı kültür sanatla buluşturan Belediye Kültür Merkezini fiilen çalışamaz hale getirdi… Yıllarını oraya vererek bir kültür kurumu yaratan emektarlara “Uyan uyar, uymayan gider” diye de babalandı üstelik…  Bu nezaketsizliği kabul etmeyen tüm eğitmenler de, onurlu her insan gibi görevinden istifa etti… 

Yılsonu gelmesine karşın BKM’deki kurslar açılmadı hâlâ… Açık söylüyorum, Ömer Selim Alan kente büyük kötülük yapıyor… BKM, bu kentin, insanlara, kültür sanatla buluşması için sunduğu tek seçenek çünkü… Bunu ortadan kaldırmak, “Duyarlılığı artmış, duyguları incelmiş insan istemiyorum. Tiyatro değil, pişpirik oynasınlar” demek oluyor…  BKM’ye atadığı yeni müdürün en küçük başarı şansı da yok ayrıca… Zatı bir tane kültürel etkinlikte görmedim çünkü…  Kentin kültür değerlerinden bihaber, sanat duygusundan yoksun bir insandan kültür müdürü olmaz… Olsa da kendinden başka bir şeye faydası dokunmaz…