Kötü ile açıklanmayacak kadar zor günlerin içinden geçiyoruz. Hiç abartısız söylüyorum, AKP’ye oy veren kalabalıkların büyük bölümü de içinde, yarın umudu taşıyan çok az insan var aramızda... Eğitimin niteliğiyle birlikte insan kalitemiz de her geçen gün aşağılara düşüyor. İktidar, çağdaş değerlerle kucaklaşmış nitelikli insanlardan değil de, kendi ideolojisine uygun kafalardan oluşan bir toplum yaratmak için, insani dokuyla pervasızca oynarken, kendini tahkim etmek için tırmandırdığı toplumsal gerilim, hayatımızı cehenneme çeviriyor… Huzuru çoktan unuttuk… Mutsuzluk ve endişe yaşam biçimimiz oldu artık… Bununla da kalmadı, kaos, toplumsal yapıyı açıklayan yegâne sözcük haline dönüştü…
 
Mahir ellerce yaratılan tüketim toplumunun gözü borsa indeksinden başka bir şeyi görmüyor ama insani tüm göstergeler, dibin de dibine vurduğumuzu gösteriyor. Aile içi şiddet yaygınlaşırken, boşanma oranları yıldırım hızıyla artıyor örneğin… Yapılan araştırmalara göre, hırsızlık ve yüz kızartıcı suçlarla cinsel istismardaki artış hepimizin içine ürkü düşürmesi gereken rakamlara ulaştı. Kadına uygulanan şiddet ayyuka çıkarken, gazetelerin üçüncü sayfaları, borçlarından dolayı cinnet getirip cinayet işleyen insanların ürkütücü haberleriyle dolu… Muhafazakar kültürün her yönüyle egemen kılındığı ülkede, “dayanışma” denen kavram tarih oldu… Toplu, suç şebekesi gibi çalışan tarikatların, cemaatlerin kucağına itildi…
 
RAKAMLAR HER ŞEYİ ANLATIYOR
Kayıt dışı istihdam hâlâ büyük oranlarda seyrediyor. CHP’nin yaptırdığı bir araştırmaya göre, Türk milleti borç batağı içinde yüzüyor. AKP’nin 13 yıllık iktidarında, aile gelirinin borca oranı, Aralık 2002’de  % 4.7 iken, Aralık 2015’e gelindiğinde, % 55.2’ye ulaşmış durumda. O araştırmaya göre, aynı dönemde tüketicilerin banka borcu 6.6 Milyar TL’den 381.9 milyar TL’ye, çiftçilerin bankaya borcu 5.1 milyar TL’den 61.1 milyar TL’ye ve bir kilo ekmeğin fiyatı 1.03 TL’den 3.59 TL’ye yükselmiş bulunuyor… Başka rakamlar da var o araştırmada: Boşanmalar % 37, fuhuş % 790, adam öldürme % 261, çocukların cinsel istismarı % 434, uyuşturucu bağımlılığı % 678 ve cinsel taciz % 449 artış gözlendi…
 
Doğanın amansız tahribi akıl almaz boyutlara erişti bu iktidarın yıllarında… Her gün, ülkenin değişik bir yerinden, bir başka talan haberi geliyor… Doğal koruma ve sit alanları, şirketlerin azgın hırsına teslim edilirken, orman varlığıyla, su kaynaklarımız azalmaya başladı.  Siz de okumuşsunuzdur, 81 ilin 80’ninde hava kalitesinin dünya standartlarının çok altında olduğu açıklandı birkaç gün önceki gazetelerde. Tarım sözcüğün tam anlamıyla bitirilirken, hayvancılık, çekilebilir bir zahmet olmaktan çıktı çoktan. Rant hırsı nedeniyle belli bölgelere yapılan spekülatif yatırımlar, ülke nüfusunun üçte birinin üç ilde toplanması gibi bir akıldışılık yarattı… Ülkenin, 10-15’i dışındaki tüm illeri hızla boşalırken, az sayıdaki illerde büyük yığılmalar meydana geldi…
 
 
Büyük bir ikiyüzlülük var ortada… “Milli irade” sözünü ağzından düşürmeyen Erdoğan rejimi, kendi lehine olmayan her türlü halk iradesini yok sayıyor… Artvin halkının neredeyse tamamının sokaklara dökülerek karşı çıkmasına karşın, Cerattepe’deki katliama onay veren iktidar, Bartın halkına da aynı tarifeyi uyguladı. Hattatların, cennet Amasra’ya kurmayı planladığı termik santrale 42 bin dilekçeyle karşı çıkan Bartın halkının iradesi yok sayılarak, santralin, ÇED raporu için “Olumlu” kararı verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle, Amasra’yı, UNESCO’nun “dünya mirası” listesine öneren devletin, bir başka bakanlığı aracılığıyla, “en kirli yatırım” olarak kabul edilen termik santrale izin vermesi hangi akılla açıklanır, yorumunu siz yapın artık…
 
Bir devlet partisi haline dönüşen AKP, kendini devletin yerine ikame ederken, devlet kurumu diye bir şey de bırakmadı ortalıkta… Kamusal kaynakların adil dağılımı sözcüğü çoktan unutuldu. Tek parti döneminde yaşıyoruz sanki AKP yöneticileri, tıpkı o yıllarda olduğu gibi devleti de yönetiyor resmen.  Bir bakın gazetelere lütfen, vali neredeyse, il başkanı da hemen yanı başında görüntü veriyor… Kaymakamların yaptıkları tüm denetimlere AKP ilçe başkanları da eşlik ediyor… Eskiden ayıp sayılan bu görüntüler, tümden sıradanlaştı günümüzde, işin kötüsü, topluma da kanıksatıldı… Devletin, kurumların başındaki yöneticiler tarafından değil de, saray eminlerince yönetilmesi de olağan hale geldi… 13 yıldır, adım adım devletin tükenişini izliyoruz hep birlikte… Devletçi her türlü yaklaşıma şaşı bakan bencileyin bir anarşist ruhlu için bu iyi haber aslında da, yerine konan çok kötü ne yazık ki…