Yazımıza başlık olarak vermiş olduğumuz “Dinde zorlama yoktur” sözü benim sözüm değildir. Bu söz Allah’ın ayetlerinden  bir ayettir. Bu ayet Kuran’ın Bakara süresi 256. ayetinde “Dinde zorlama yoktur.”Şeklinde ifade edilmiştir.

İslam dini hiç kimseye zorla kabul ettirilemez. Eğer bir kişi  İslamı seçmiş ise İslam içerisinde ona da hiçbir kimse zorlama  yapamaz. Şayet Müslüman bir kişi İslamdan çıkmak istiyorsa çıkabilir hiç kimse onu İslamda kalması  için  zorlayamaz.  İslam özgürlük ve hoşgörü  dinidir.

Yukarıdaki ayetin devamında; “Doğru ile yanlış bir birinden  ayrılmıştır. Şu halde her kim tağutu reddedip Allaha iman ederse,  hiç kopmayan bir kulpa yapışmış olur. Allah her şeyi işitiyor,  her şeyi biliyor.” Buyrulmaktadır.

İslamda namaz, oruç gibi ibadetler (ritüeller) Allah ile kul   arasındadır ve bu araya hiç kimsenin girmesi mümkün değildir.  Bu ibadetler kişinin Allah ile arasında özel duası, yalvarışı, niyazı ve isteğidir. Müslüman  bunlardan  sadece Allah'a karşı sorumludur.  Söz konusu ibadetlerin kabul  olabilmesi için özgür iradeyle ve samimiyet içerisinde icra edilmiş  olması gerekmektedir. Bu yüzden Hiç kimsenin bir diğerini bu ibadetleri  yapıp yapmama konusunda zorlama yada ötekileştirme gibi bir hakkı  ve yetkisi yoktur.

Kuran Müslümana  hak, hakikat, adalet, eşitlik, kardeşlik, iyilik  doğruluk dürüstlük gibi evrensel değerleri taşıyıp kollamasını  emreder. Genelde bütün insanlar özelde müslümanlar bu değerler  etrafında birleşmeli ve bu değerlerin ayağa kaldırılması için  çaba sarf etmelidirler. Dolayısıyla dinin asıl direği de namaz  değil bu değerlerdir. Namaz  ise müslümanı bu üst değerlere  taşıyan hareketlerdir. Yoksa o namaz insanı hayattan bağı kopmuş  ve ibadet olmaktan çıkmış içi boşaltılmış, bir anlamı kalmayan  ayin tören örf, ananeye dönen bir ritüel olarak kalmış olur.

 Bu gerçeği kavrayamamış bazı Müslümanlar namaz kılmayan, oruç  tutmayan, başörtüsü takmayanları ötekileştirmekte farklı bir  gözle bakmaktadırlar. Sanki her namaz kılan, oruç tutan, hacca giden  doğru, yada her baş örtüsü takan dürüst olarak hareket etmektedir.  Kendisinin yapmakta olduğu şekli başkasının da yapmasını beklemektedirler.

Öyle insan vardır ki 5 vakte 5 daha katar fakat dürüst değildir. Öyle de bir insan vardır ki 1 vakit  namaz kılmaz fakat her işinde doğru ve dürüsttür. İkincisi hem  Allah katında, hem de kullar nezdinde daha hayırlıdır.

Bu din zorba dini değildir. Allah kendi dinini Kuran ayetleri ile   ortaya koymaktadır. Kullarına ey akıl sahipleri diyerek onlara şöyle  seslenmektedir: “Bu kitap dost doğru hidayettir onda hiçbir  şüphe yoktur. Allah bilinciyle yaşamak isteyenler için bir yol göstermedir” Allah insanlara Kuran okuyun, araştırın, inceleyin, gözden geçirin,  eleştirin, bakın akıllarınızı çalıştırın göreceksiniz, eğer  akıllarınıza yatmıyorsa siz bilirsiniz demektedir. Allah’ın kulları  için  seçmiş olduğu İslam dini, gerçekten insanlık için  doğru ve gerçek hidayet yolu değil midir?

Allah insanları zorlamıyor. Şayet Allah insanları zorlamış olsa herkes onun yap  dediği gibi yapmak zorunda kalır. O zaman da bu din zorla yapılan,  özgürce kabul edilmeyen bir din olmuş olur. Allah insan oğluna yardımda  bulunarak öğüt vermekte ona özgürlük içerisinde hidayet yolunu   göstermektedir.

Allah  tutarsınız diye iyiliği güzelliği size öğüt veriyor.  Bazı dini dar kafalı insanlar kraldan çok kralcılık yapmaktan  kendilerini alamamaktadırlar. Sanki Allah’ın yer yüzünde yetkilisiymiş  gibi davranmaktadırlar. Onların bildiği yaptığı ve dediği gibi yapmaz iseniz onların gurup, cemaat,  mezhep ve partisinde değilseniz vay halinize. Nereye giderseniz gidin  onların kabul ettikleri, bildikleri, yaptıkları, davrandıkları  gibi yapmak zorunda kalırsınız.  yoksa!...

Dini dar kafalı insanlar, kendilerinin yapmakta oldukları ibadetler için bir de  başkalarından saygı göstermelerini beklemektedirler. Şayet oruç  tutmayanlar, oruç tutanların yanında yer içerse vay anam vay! nasıl  yersin? kocaman adamsın, oruç nasıl tutmazsın v.s tavırlar sergilemektedirler.  Bir dönem bu tip insanları çok gördük, insanları oruç tutmuyorlar  diye sokaklarda dövdüler. Biz oruç tutuyoruz, siz neden bize saygı  göstermiyorsunuz? Yiyecekseniz gizli  gizli yiyin…

Bu nasıl anlayış! Yahu sen oruç tutuyorsan tut, zaten orucu  kime tutuyorsun! sen oruç tutuyorsun  diye başkalarının yeme   içmelerine ne karışıyorsun. Kim ne yaparsa yapsın sana ne!

Müslüman oruç tutuyorsa Allah için  tutmalıdır. Cümle alem yesin içsin kendisini ilgilendirmemelidir. Çünkü tutuğu  orucun, çektiği sıkıntıların, yaptığı ibadetin karşılığını  ancak Allah’tan alacaktır.

 

SAĞLIK

 

BU HABER HORLAYANLAR İÇİN

Yatmadan en az 2 ya da 3 saat öncesinde alkol, uyku hapı ve  sakinleştirici alınmaması gerektiğini belirten bilim insanları bu maddelerin sinir sistemini  çökerttiğini, dil ile boğaz kaslarında işlevselsizlik oluşturduğunu  ifade etti. Bunun yanı sıra yatılan odanın bir nebze de olsa nemlendirilmesi  gerektiğini kaydeden yetkililer kalorifer yanına koyulan bir miktar  suyun kurumuş olan boğaza iyi geleceğini belirttiler. Yatmadan önce  başın altına yükseltici ekstra yastıkların da mutlaka koyulması  gerektiğini ifade eden yetkililer ayrıca yatmadan önce süt tüketilmemesi  uyarısında bulunarak sütün mukusta birikebileceğini ve bunun da  nefes almayı zorlaştıracağını belirttiler. Son olarak birçok  kişinin kabusu olan horlamaya değinen bilim insanları bunu engellemek  içinse yatmadan önce pijamanın sırt bölümüne tenis topu koyulması  gerektiğini söylediler. Yetkililer bu sayede sırtüstü yatmanın  engelleneceğini ve horlamanın son bulacağını belirttiler.

HİKAYE

                                                          TAHT   Bir gün saraya gelen bilge bir adam, padişahın  sarayda olmadığını görmüş ve geçip tahta oturmuş. Bunu gören  saray muhafızları, onu tahttan indirdikleri gibi, bir güzel de dövmüşler.  Dayağı yiyen adam oturup ağlamaya başlamış. Tam bu sırada içeri  giren padişah, bilge kişiyi ağlar görünce üzülmüş ve çevresindekilere  onun neden ağladığını sormuş. Durumu anlatmışlar. Padişah bilge  kişinin gönlünü almak için yaklaşmış. Ancak bilge kişi hükümdara;  "Hayır, hayır!" demiş. "Beni dövdükleri için ağlamıyorum.  Tahtta birkaç dakika oturunca bu kadar dayak yedim. Siz ise yıllardır  oturuyorsunuz. Kimbilir ne kadar çok dayak yiyeceksiniz.. düşünüp,  ona ağlıyorum."

 

                                                                     

AYET

“Rabbimiz, bizi doğruya ulaştırdıktan  sonra kalplerimizin eğrilmesine izin verme. Üzerimize rahmetini yağdır;  kuşkusuz sen Bağışta Bulunansın” “Rabbimiz, gerçekleşmesi kuşku gütürmeyen  günde insanları toplayacak olan sensin.' ALLAH sözünden dönmez.'Ali  İmran 8-9

SÜBHANEKE DUASI

Sübhânekellâhümme ve bihamdik ve tebârekesmük  ve teâlâ ceddük (ve celle senâük ) velâ ilâhe ğayrük.

                                                                            ANLAMI   Allah’ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle  tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden  üstündür. Senden başka ilah yoktur.