Cumartesi günü Basın İlan Kurumu denetimi için gelen heyetle sohbet sırasında bizim Barış, mafyavari ve kısık bir sesle kapı arasından başını sokarak… “Bir durum var ağabey” dediğinde gerildiğimi çaktırmadan mutfağa geçiyoruz…

“Ağabey, polisler söyledi… Tiwetter’da senin de aralarında bulunduğun 38 kişinin “paralel yapı” operasyonu kapsamında gözaltına alınacağın yazılmış”

Hayda…

İlk önce benim yaptığım “1 Nisan” şakasına misilleme yapıldığını düşünsem de…

Barış atılan twitleri gösterince durumun ciddiyetini kavradım…

Benim gibi eşkenar üçgenin iç açılar toplamını öğrenemeden mezun olmuş bir adam…

Ne anlar paralelden, çaprazdan:)

“Dur bakalım ne çıkacak altından” demeye kalmadan, telefon çalıyor…

Karşıdaki ses “kara liste”de adı yazılan sendikacı Şahin Ören…

-Alo buyur başkanım…

- Yahu Mustafa hadi biz sağcıyız, sen ne alaka?

-Ne diyeyim Başkanım, vardır bir bildiği devletimizin!

Gülüştük kapattık…

Sahi nereye gidiyor memleket?

Paralel kim?

Devlet kim?

“Biz” kimiz, “siz” kimsiniz?

Hükümeti eleştirmenin iktidar ve yandaşlarınca “vatana ihanet” olarak yorumlandığı bir ülkede medyanın özgür olmasını beklemek ütopik, komik, sersemlik olurdu herhalde!

Açın ulusal kanalları…

Hepsi aynı dergahtan çıkmış sarayın ağzıyla konuşan kapıkulu askerleri!

Yerelde de durum çok farklı değil…

Yağcılık osun diye her gün Başbakanı, Cumhurbaşkanını manşetten veren gazeteleri gördükçe meslekten iğreniyor insan!

Kim bu gazete patronları…

Düne kadar Fethullah Gülen’in elini öpmekle övünen güce tapan tarikatı!

Ülkede garip bir şekilde muhalifler,  sözde “örgüt” ilan edilen ve adına “paralel” denilen yapı ile aynı çuvala koyulmak isteniyor…

AKP iktidarının devamı ve iktidardan nemalananların 2023 hayali için bir nebze anlaşılabilir bir durum bu…

Ama AKP iktidarına 13 yıldır ülkeye demokrasi gelsin diyerek oy ve yetki veren sade vatandaşın vicdanını sızlatmaz mı olan biten!

Düne kadar birlikte erik çalanlar bugün ne oldu da birbirlerinin topunu kesmeye çalışıyor?

Bu şehirde cemaatlere en sert yazıları yazan bir gazeteci olarak böylesi bir iddiaya muhatap olmak bile üzücü…

“Sarayın Uşakları” çakma “Fuat Avni”vari bir twitter adresi…

Ciddi bir takipçisi var…

Paylaşımdan saatler sonra Zonguldak ve ilçelerinde birçok şirkete yapılan baskınlar, yazılanların doğru kaynaktan olduğunu gösteriyor…

Ama iddialar çok ince detaylar içeriyor…

AKP Milletvekili Hüseyin Özbakır’ın Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz’la Ora Kafe’de görüşmesi…

CHP’lilerinde “paralel yapı”ya destek verdiği için gözaltına alınacağı…

Bir süredir tatlı-sert atıştığımız Emniyet Müdürü Osman Ak’ın beni de “paralelci” ilan edip operasyona dahil edeceği…

Özbakır’ın seçimlerden önce Demirlere söz verdiği için birçok şirkete kayyum atattığı…

Ve daha bir çok iddia…

İçinde “paralel” geçen her şeye karşı yapılanın caiz olduğu, iktidar nazarında itibar gördüğü bir süreçte eğer doğruysa böyle bir operasyon son derece manidar olur!  

Bu bir gözdağı mı?

Yoksa gerçeğin ta kendisi mi?

Zamanı birlikte yaşayacağız…

Hiçbir zaman güçlüden yana olmamış, tüm cemaatler için “hepsinin canı cehenneme” diyecek kadar oyunu açık oynayan bir gazeteci olarak böylesine uyduruk bir iddiayla gözaltına alınsam da güler geçerim…

Kimsenin endişesi olmasın ki, ne iktidarın uşağı, ne cemaatin adamı oluruz…

Dün nerdeysek bugün de aynı yerdeyiz!

Sonra aksi bir durum olsaydı kulakları herkesten keskin Emniyet Müdürümüz Osman Ak, çoktan ilk cezaevi nakil aracıyla Beycuma‘ya uğurlamıştı beni…

Öyle değil mi Osman Bey?