Birkaç ay önce vali değişmiş, kısa sürede herkesin gönlünü kazanan Ahmet Çınar’ın, yerine, Erdoğan Bektaş gelmişti… Önümüzdeki günlerde adayını açıklayacak olan CHP Muharrem Akdemir’den başka bir isim belirlerse, belediyenin başına da yepyeni bir ismin geleceği şimdiden ilan edilmiş olacak… Zonguldak için belirleyici role sahip Genel Maden İşçileri Sendikası’nda da değişim rüzgârları esiyor… GMİS’in aynı tarihlerde yapacağı genel kurulda İsa Mutlu dışındaki tüm yönetim kurulu üyelerinin değişmesine kesin gözüyle bakılıyor…
 
Bu değişim olumlu sonuç doğuracak mı? Sanmıyorum… Nedenini de açıklamak isterim… GMİS’te yaşananlar bir ideolojik saflaşmanın üzerine oturmuyor en başta… İdeolojik derinliği olan ki sendikal hat değil de kişisel hırslar yarışıyor… Unutmamak gerekiyor ki, sendikalar tüm dünyada, toplumsal muhalefetin en etkin gücünü oluşturur… Doğaları gereği muhaliftirler; üyelerinin haklarını koruyup sendikal özgürlükleri geliştirmek için hükümetlerle mücadele zorundadırlar çünkü… Emekçilerin kazanımlarının bir bir elinde alındığı şu vahşi kapitalist çağda, bu her zamankinden daha zorunludur…
 
AKP, KÖPEKSİZ KÖYDE DEĞNEKLE DOLAŞIYOR
Söylemeye gerek yok, Türkiye’de 16 yıldır iktidarda olan AKP emek düşmanı bir politika güdüyor… Yaptığı uygulamalarla sendikal hak ve özgürlükleri fiilen kullanılmaz hale getirirken, her türlü hak arayışını, terör faaliyeti ile eş tutuyor… DİSK ve KESK dışındaki hiçbir emek örgütü buna hiç tepki göstermediği gibi açık da destek veriyor… Memur-Sen ve Hak-İş yetmezmiş gibi, Türk-İş’i de arka bahçesine çeviren AKP, sözcüğün tam anlamıyla köpeksiz köyde değnekle dolaşıyor… Canının istediği grevi yasaklayıp, emek dünyasıyla ilgili dilediği düzenlemeyi sorunsuz şekilde hayata geçiriyor…
 
Başka örneğe gerek yok, “Aylardır maaş alamıyoruz, kaldığımız barakalarda tahtakurularına yem oluyoruz” diye eylem yapan İstanbul Havalimanı işçilerine sahip çıkıp, haklarını koruması gereken hükümet, polis copu, jandarma dipçiğiyle yürüdü işçilerin üzerine… Yetinmedi 537 işçiyi gözaltına aldırdı… 30 küsuru çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı hatta… Kısa süre sonra tümü salıverilse de, kölelik koşullarına karşı çıkmanın bedeli en ağır şekilde ödetildi… Memur-Sen’le Hak-İş malum da, Türk-İş Başkanı gibi GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci de hiçbir tepki vermedi saldırıya…
 
SENDİKAL RANTLARDAN BAŞKA HEDEFLERİ YOK
Genel Maden İşçileri Sendikası’nın yönetimine talip olan şahıslar Ahmet Demirci’nin bu işbirlikçi tavrını eleştirip, daha mücadeleci bir sendika vaadiyle oy istemedi işçilerden… Farklı bir sendikal anlayışın sözcülüğünü üstlenmedikleri gibi, her yerde, “AKP’ye mutlak itaat”  işaretini verdiler hatta… Bolca hemşericilik sosuna bulanmış “O gitsin ben geleyim” ufuksuzluğuyla yola çıkıp, sendikanın yarattığı rantlardan yararlanma dışında başka hiçbir hedefi olmayan bu kişilerden maden işçisine ya da, Zonguldak’a da ne hayır gelir ki Allah aşkına…
 
Ülke her alanda irtifa kaybediyor… Sosyal sermayesi sürekli zayıflayan Türkiye büyük bir insani bozum yaşıyor… Üniversitelerden basın hayatına, sanattan spora, sosyal yaşamdan sivil toplum örgütlerine ülkeye yeni bir dinamizm katıp gelecek coşkusunu doruklayacak bir yapı çıkamıyor ortaya… Buralarda üretemez duruma düşen en değerli beyinler bulduğu ilk fırsatta yurtdışına kaçıyor… Ülke eksildikçe eksiliyor… Tam da bu ortamda bir büyük değişimin sancısı içinde olan GMİS “Gelen gideni aratır” dedirtecek bir sürece evriliyor… Bunun nesi umut verecek ki bana…