AKP elebaşlarının içini boşalttığı kavramların en başında “milli irade” sözcüğü geliyor… Dillerinden düşmeyen bu kavramdan anladıkları tek şeyin kendilerine verilen oylar çok açık… Üniversitelerdeki rektör seçimlerini, “Kamplaşmalara neden oluyor” bahanesiyle kaldırmalarından tutun da, halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarıyla, milletvekillerine reva gördükleri muameleye kadar pek çok örnek de ortada zaten… 6 milyon oyla seçilmiş kişilerin akşam tutuklanıp, sabah bırakılması, evlerine varmadan tekrar yakalama kararı çıkarılmasıysa, “hukuku, adalet dağıtan mekanizma olmaktan çıkarıp mahkemecilik oyununa” dönüştürdüklerini gösteriyor...

Bunu, “Yargının takdiri” diyerek geçiştirmeye çalışmasıysa mahkemecilik oyununun bir başka aşaması bence… Erdoğan’ın herhangi bir kurum ya da kişiyle ilgili, “Öyle zannediyorum ki gereği yapılacaktır” tümcesinden, “Bunu yanına koymayacağız” tehdidine kadar, ağzından çıkan her tondaki sözle, anında harekete geçen yargının, bu olayda kendi başına davrandığını aklımın ucuna bile geçiremiyorum çünkü… Bir an öyle olduğunu düşünsem bile, “Ülkedeki her şeye bir sözü olan AKP’li muktedirler bu garabete neden sessiz kalıyor?” sorusuna yanıt bulamıyorum bu kez de… 

AKP’NİN “MİLLİ İRADE” DİYE BİR DERDİ YOK

Ya, meclisi bombalayıp sivil halkın üzerine ateş açacak kadar gözü dönen FETÖ’ye, kamu arazilerini parsel parsel verdiği bizzat başbakan yardımcısı tarafından açıklanan AKP’li belediye başkanı hakkında en küçük bir soruşturma bile başlatılmamış olmamasına ne demeli? Kraldan çok kralcılık yapmaya teşne “hukuk adamı” payeli bir kısım zevatın, başkalarına gelince işin cılkını çıkarırken, kamu kaynaklarının hortumlanması için FETÖ ile her türlü suç birliği yapan AKP’liler hakkında tek bir işlem bile yapmamış olması hiç de olağan görünmüyor… Tüm bunlar AKP’nin aslında “milli irade” diye bir derdi olmadığını, “Aziz milletim” vaveylasının kandırmacadan ibaret olduğunu gösteriyor

Günahlarını gözbağcı marifetiyle gizlemeye çalışan AKP elebaşları, seçmen kitlesinin hakir görüldüğünden de dem vuruyor bolca… Halkla hiçbir zaman doğrudan teması olmamış az sayıdaki burjuva elitistinin haddini aşan bazı sözcüklerinden yola çıkarak, tüm muhalefetin milli iradeye saygısızlık yaptığını anlatıyor… Yandaşların, “halkımıza bidon kafalı” diyorlar yaygarası da sıkça duyuluyor şu sıralarda…  Ekmeğini bolca yedikleri mağduriyet edebiyatının tezahüründen başka bir şey olmayan bu söylemin, seçmen kitlesini tahkim etmek için kullanıldığı çok açık elbette… Daha adil bir dünya için bedel ödemiş insanlara böyle bir ithamı yöneltmek eşyanın tabiatına aykırı çünkü…

TOPLUMSAL YAPIMIZ ÇOK DİNAMİK

Halkımızın AKP’ye oy vermesinin pek çok nedeni var. Aynı kültürel iklimin siyasal aktörü olarak ortaya çıkan bu partinin halkla çok yakın ilişkileri var en başta… Ülkenin ideolojik şekillenmesinde en büyük yeri tutan İslamcı geleneğin temsilcisi olmasının da altını çizmek gerekiyor… 80’lede başlayıp, 90’larda zirveye çıkan neoliberal politikaların ekonomik yıkıma uğrattığı geniş halk yığınlarına yoksullaşmayı ortadan kaldıracak kalkınmacı politikalar sunması da önemli yer tutuyor… Sosyolojisi üzerine kitaplar dolusu fikirler üretilebilecek olan AKP, siyasal konjonktürün de uygun olması nedeniyle halktan geniş destek buldu bu yüzden.  Devleti ele geçirip, kendisi devlet olmaya başlayınca da bu destek erimeye başladı… Bunun ilk işareti de 7 Haziran’da görüldü hatta…

Toplumsal yapımızın çok dinamik olması nedeniyle siyasal dengeleri çok hızlı değişen bir ülkede yaşıyoruz… Büyük bir sağduyuya, engin bir hoşgörüye sahip bir halkımız var… Kendisiyle sıcak ilişki kurup, samimi, inandırıcı politikalar geliştiren her türlü fikre kapısı açık… Donmuş kalıplara sahip değil kesinlikle… 1970’lerde “Su kullananın, toprak işleyenin” diye yola çıkan Karaoğlan’a verdiği büyük destek bunun açık örneği… 16 Nisan’da sandıktan çıkacak sonuç da ferasetini ortaya koyacak... “Ben başıma padişah istemiyorum” diyerek, referandumda kesinlikle “Hayır” diyecek çünkü… Çok net söylüyorum, kim ki bu halkı hakir görür, iradesine saygı duymazsa, esas bidon kafalı odur…