Mağduru mu, suçlusu mu?
 
Darbe girişimi sonrasında yaşananları ağzım bir karış açık izliyorum… Aklım karmakarışık… Darbenin düpedüz suçlusu sayılması gereken AKP elebaşlarının darbe mağduru olarak omuzlarda taşınmasının gizini çözmekte zorlanıyorum… “Karayı” bir anda “ak” yapmayı başaran bu hokkabazlığa şapka çıkarasım geliyor… Gülen çetesini devletin kilit noktalarına son derece sistemli bir şekilde yerleştirdikten sonra, yüzlü yüzlü ortalıkta dolaşmak, her babayiğidin harcı değil çünkü… Deli olmamak elde değil, “Cemaat, devleti ele geçiriyor” şeklindeki itirazlarımıza, “Başınıza taş yağsa cemaatten bileceksiniz” yanıtını başkaları verdi sanki bu ülkede… “Hoca efendi” dedikten sonra ağzından bir “Hoca efendi” daha çıkan başkasıydı sanki…
 
İstatistikler çıkıyor gazetelerde. Oralarda yazılanlara göre, darbe girişimi sonrasında açığa alınanların büyük bölümünü AKP iktidarları zamanında işe alınanlar oluşturuyor. Yönetici pozisyonundaki bürokratların tamamı, AKP hükümetleri tarafından atanmış durumda… Kamuda işten el çektirilenler ya da tutuklananların üye olduğu sendikalar arasında AKP yandaşı Memur-Sen açık ara önde gidiyor… Darbeye girişen caniler, bizzat Erdoğan’ın savcılığını yaptığı Ergenekon, Balyoz tasfiyesi sonrasında önü açılan generallerden meydana geliyor… Tutuklanan hâkim ve savcılar, tümüyle kendi adamları… Manzara net, şayet bu tasfiyeler doğruysa (ki bundan da şüphem var) darbecilerle AKP arasında organik bağ var demektir…
 
SİYASAL İSLAMCILIK İKİYÜZLÜLÜKTÜR
Bu kadar ikiyüzlülüğe pes diyorum artık… Bir yazımda “Fettullah Hoca” dedim diye, “Sen o muhterem şahsa ismiyle hitap ederek bize de hakaret ediyorsun” sözleriyle tariz eden hacıyatmaz günlerce bayrak salladı, “demokrasi” nöbetinde… Cemaat bağlamında ülkenin girdiği muhafazakâr iklimin, toplumu iğdiş eden bir soruna dönüştüğünü yazdım diye beni tefe koyan akıldaneler, ilk defa duyuyorlarmış gibi FETÖ’nün nasıl beyin yıkadığını anlatıyor şimdilerde… “Kimse Yok mu” adlı ne idüğü belirsiz örgütün dudak uçuklatan pahadaki tanıtım kampanyalarını, “Yahu bunca para reklama harcanacağına muhtaçlara dağıtılsa daha iyi olmaz mı? Hem hayrın reklamı mı olur” diyerek eleştirdiğim için beni linç etmeye kalkan sallabaşlar,  tümüyle suspus nedense…
 
Darbe girişimi siyasal İslamcılığın,  ne kadar büyük bir sahtekârlık olduğunu da koydu ortaya… Rahmetli Demirel’in, Ülkücü komandolar katliam yaparken, “Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz”  sözü gibi, Erdoğan’ın da, “İmam hatiplerden terörist çıkmaz,  alnı secdeye değenden topluma zarar gelmez” sözleri de geçti tarihe… Yaşayarak gördük ki, alnının secdeye değmesi, kişinin niyeti konusunda hiçbir anlam içermiyor… İçermediği gibi bir şeyleri maskelemenin de en kolay yolu olarak kullanılıyor… Toplumda derinleşen muhafazakâr kültür, bir kötülükler abidesi olsa da namaz kılan insanı matah saymaya yetiyor… Siyasal İslamcılar, tam da bu algıdan besleniyor…
 
“İDAM İSTERİZ” HAYKIRIŞLARI İÇİME ÜRKÜ SALIYOR
Kimilerini tenzih etsem de, sokaklardaki nöbetleri şova döndüren büyük kalabalıkların demokrasi diye bir derdi olduğunu düşünmüyorum kesinlikle… Demokrasinin ne olduğundan haberleri bile yok hatta… Başka kültürleri yok sayan anlayışları bir kenara koydum, “İdam isteriz” haykırışları içime ürkü salıyor örneğin… Erdoğan’ın buna olumlu yanıt vermesiyse dudağımı uçuklatıyor. Gerçekten anlamak mümkün değil bu ruh halini… Salt bu söylem nedeniyle, örneğin Yunanistan, kendine sığınan darbecileri iade etmeyebilir pekâlâ… Tüm AB ülkeleri gibi Yunan yasaları da, idam cezası uygulanan ülkelere, suçluların iadesine izin vermiyor çünkü… Erdoğan, bunu bal gibi biliyor… Ancak, yarınlarda, “Eyyy” nidasıyla başlayacağı manipülasyonlar için kendine malzeme hazırlıyor…
 
Dedim ya ancak hokkabazlıkla açıklanabilecek bir illüzyon var ortada… Bir zamanlar Rus uçağını düşürdük diye kahramanlık naraları atanlar, şimdilerde, uçağı FETÖ’nün düşürdüğünü ima ediyor bolca, toplum da buna inanıyor… Öyle olsa bile bu FETÖ denen örgüt, bizzat AKP tarafından el bebek, gül bebek büyütüldü, itinayla devletin en kritik yerlerine yerleştirilerek darbe yapabilecek güce eriştirildi. Onca insanın kanı ortadayken, “Allah affetsin” diyerek sıyrılamaz kimse bu sorumluluktan… Darbenin siyasal sorumluları vardır, bu da AKP elebaşlarıdır… AKP darbenin mağduru bir o kadar da suçlusudur…