Bu dünyaya niye geldik? Sadece yemek, uyumak, üşene üşene işe gitmek, senenin yarısı tatil yapmak, TV izlemek, çalışıyor gibi görünmek, lüks tüketim çöplüğünde boğulmak dışında yaptığımız ne var?...
 
İstisnalar olabilir. Ama hakikati gözden kaçırmayalım. 6,5 milyonluk İsrail 165 milyar dolarlık, 16 milyonluk Hollanda 700 milyar dolarlık, 40 milyonluk Güney Kore 600 milyar dolarlık ihracat yapıyor. 83 milyonluk Türkiye ise 160-170 milyar dolarlık ihracat yapabiliyor.
 
Her zaman ifade ediliyor. Ülkemizin sattığı ürünlerin kilogram fiyatı 1,2 dolar seviyesinde. Gelişmiş ülkelerde ise bu rakam 4-5 dolar civarında.
 
Biliminsanlarına, araştırmacılara, yazılım ile uğraşanlara topçu, manken, müteahhit tayfası kadar değer vermiyoruz. Instagram adlı siteye bir bakın. Köçek tayfasının milyonlarca takipçisi varken bilimle uğraşanların adı hiçbir yerde geçmiyor.
 
Size tanıtmak istediğim insanı 35 yıldır tanırım. Meslek lisesinin otomotiv (motor) alanını bitirdi. Ardından bir kamu kurumunda teknisyen olarak çalışmaya başladı. Lise mezunu olmak kendisine hiç yetmedi. Meslek yüksek okulunun otomotiv ve makine bölümlerini de başarıyla tamamladı.
 
Yıllarca Bolu’da görev yaptı. Halen Düzce ilinde çalışmaya devam ediyor. Kendisini Edison, Bill Gates, Tesla, Einstein karışımı bir kişi olarak ifade edebilirim. Sürekli olarak icat, proje, yenilik düşünür. Her cihazın daha pratik olanını yapmaya çalışır.
 
Kendisini tanımayanlar abarttığımı düşünebilir. Buna katılmayan da olabilir. Ancak 30 yıldır birçok tasarımında, buluşunda naçizane fikrimi sorduğu için çalışmalarını biliyorum. İtiraf edeyim birçok projesini idrak etmekte bile zorlandığım çok oldu.
 
Buluşçu, araştırmacı Alaattin Kalender gibi insanlarımızın sayısı artmadıkça gelişmiş bir ülke olamayacağız.