Caddede yan yan bakanlar…

Trafikte bir kaş hafif yukarıda, sahte bir gülümsemeyle klark çekeler…

Durumdan vazife çıkartıp, “Mustafa ağabey senin işini bize verdiler ama biz kabul etmedik” diyenler mi dersiniz?

Demir Ailesi’nden korkusuna bizimle selamlı sabahı kesenler mi arasınız…

Anlayacağınız bu sıralar hayatımız hep aksiyon…

Biz yaşanan süreç nedeniyle olaylara temkinli yaklaştıkça…

Arkadaşlarımızın hakkımızdaki iyi niyet dilekleri posta güvercinleriyle kulağımıza geliyor…

Bu sıralar en sık duyduğumuz cümle…

“Aman dikkatli ol Mustafa”

Galiba bu kez sağ gösterip sol vuracaklar…

Kaçak kömür ocak sahiplerini üzerime salıp, ardından, “Bizimle alakası yok. Kaçak ocakları yazdı… Onlar da toplanıp Mustafa’ya saldırmış” derlerse benim için sürpriz olmaz…

Tuhaf olan benden başka herkes endişeli…

Ne yalan söyleyeyim galiba sinirlerin nasır bağladı!

Onun için işin bu tarafını hiç dert etmiyorum.

Yaşanacaksa yaşanır…

Bence yaşadığımız dünya korkaklara göre değil!

Dün TSO seçimleriyle ilgili açıklama yapan Zonguldak TSO Başkanı Salih Demir, adaylık süreciyle ilgili açıklamasının satır aralarına sahibi olduğu Demir Şirketler Grubu’yla ilgili önemli mesajlar serpiştirdi…

Bir TSO Başkan adayının aile şirketiyle ilgili yaşanan adli olayı böylesine bir üslupla dillendirmesi ne kadar şık onu okuyucuların takdirine bırakıyorum… Ve tabi ne kadar samimi olduğunu da…

İşte Demir’in dünkü açıklamasından kısa bir pasaj:
“Bütün yatırımlarımız Zonguldak’ta ve 2 bin 410 çalışanımıza direk, bir o kadar da işlerimizden dolayı geçimini sağlayanlara iş vermeye çalışıyoruz. Zonguldak’a elbette para kazanmak için yatırım yapıyoruz ama hepsinden öte bu şehre sosyal sorumluluk anlamında borcumuz olduğuna inanıyoruz. Başka yerde 5 lira kazanmaktansa Zonguldak’ta 1 lira kazanmayı yeğliyoruz. Biz kazandıklarımızı Zonguldak’tan kazanmanın sorumluluğuyla yine doğup büyüdüğümüz şehrimize yatırım yaparak bir anlamda borç ödüyoruz. Bundan sonra da ‘Bize para kazanmaya müsaade ederlerse’ yatırım yapmaya devam edeceğiz. Zonguldak bizden vazgeçmediği sürece Zonguldak'tan vazgeçmemiz mümkün değildir. Başka Zonguldak yok. Bizim yatırım için ayırdığımız paramızın üzerinde ‘Sadece Zonguldak'ta geçerlidir’ yazıyor” dedi.

Ne demek başkan müsaade sizin!

Siz yatırım yaptınız da engelleyen mi oldu?

Ya da bahsettiğiniz gibi 2 bin 410 kişiye iş vermek sizi yasalar önünde ayrıcalıklı mı kılar?

Sonra, insanların size duyduğu saygıyı sizden beklemesi kadar doğal ne var?

Bir işadamına yakışmayacak, hele bir TSO Başkanına hiç yakışmayacak hatalar yaparken de keşke bu sorumluluğun farkında olabilseydiniz…

Şimdi GBT’nizi sorgulayacak değilim…

Ama son operasyon ve sonrasında yaşananlar, umarım bazı şeylerin farkına varmanıza yardımcı olur…

Özgürlükleri savunan bir gazeteci olarak, 4 gün boyunca kolunuza takılan kelepçenin dayanılmaz ağırlığının farkındayım…

Çünkü yeryüzünde hiç kimse özgürlüğünü satın alacak kadar zengin değil!

Yaşadığımız ekonomik, psikolojik ve fiziki şiddet nedeniyle zaman zaman biz de hataya düştük. Bunun bedelini adalet önünde en ağır şekilde ödüyor ve ödemeye devam ediyoruz…

Ama en azından Zonguldak bir şeyin farkına varmış olmalı diye düşünüyorum…

Hiç kimse dokunulmaz değil. Adalet er ya da geç yerini buluyor… Çünkü rüzgar eken fırtına biçiyor!

Geçtiğimiz günlerde bir iş görüşmesi için Bolu’ya gittim. Namını duymuştum ama gördüklerim karşısında afallamadım desem yalan olur…

Bolu’nun en köklü işadamlarından İzzet Baysal’ın adını duymayanınız yoktur. İlköğretim okulundan, üniversiteye, öğrenci yurtlarından hastaneye kadar onlarca yatırımı Bolu’ya kazandıran İzzet Baysal, örnek kişiliği ve memleket sevdası nedeniyle “Bolu’nun babası” olarak nam yapmış… Bolu şehir merkezinde dolaşırken işyerlerinin camlarına asılan İzzet Baysal fotoğraflarını görünce aklıma haliyle Demir Ailesi’ni aklamak için söylenen “En azından Zonguldak’a yatırım yapıyor. Demirler olmasaydı Zonguldak AVM’yi göremezdi” sözü geldi… Öyle ki, internet sitemize gelen yorumlarda bizi eleştirenler Demirpark AVM’den bahsederken sanki kutsal bir emanetten söz ediyor.

Geldik yazının finaline…

Belki İzzet Baysal’ın hiç AVM’si olmadı ama…  Şehre kazanımları nedeniyle hayattayken yapılan heykeli hala Bolu’da dimdik ayakta duruyor…

Çünkü Bolulular İzzet Baysal’dan korkmuyor…

Önünde saygıyla eğiliyor!