Doğrusu ya Zonguldak’ta işlenen kent suçlarının, doğal dengeyi tahrip eden uygulamaların, insanların üç kuruşluk çıkarı uğruna tüm canlıların yaşam alanlarını yok eden açgözlülüğünün hangisine karşı çıkacağımızı şaşırmış durumdayız… Bir avuç “yaşam gönüllüsü” daha yaşanabilir bir Zonguldak’ı kazanmak için yırtınıyoruz adeta… O eylemden bu eyleme koşup, mahkemelerde boğuşuyoruz… Çabalarımızla “Yesinler sizin eyleminizi” başlıklarıyla aklı sıra dalga geçenlerin, zihinleri başka bir halta çalışmadığı için bir çıkar ilişkisi arayıp karalamaya çalışanların, olmadı kişiliklerimiz hakkında akla zarar yalanlar üretip aşağılamaya kalkanların düştüğü gülünesi haller de gözlerden kaçmıyor… Kader bazen öyle zamanda tecelli ediyor ki, eğriyi doğruyu bir anda koyuveriyor ortaya… Almasını bilene dersler dolu mesel veriyor…

 

O ne kadar farkında bilemem ama kader, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bay Derya Akbıyık’a esaslı bir ders verdi örneğin… Nedendir bilinmez, kentsel dokuyu tahrip etmeye yönelik ne kadar yatırım varsa öve öve bitiremeyen Bay Akbıyık’ın HEMA’nın yatırımlarını yıkayıp yağlayan yazılarının mürekkebi kurumadan, şirket, Zonguldak’taki faaliyetlerine son vereceğini açıkladı… Okudunuz mu bilmiyorum, “Batı Karadeniz Enerji Üssü” ve “Hema Endüstri çalışıyor” başlığıyla çıkan ve Amasra’ya kurulacak termik santrali bile akıllara zarar biçimde “müjdeli haber” olarak sunan yazılarda, “Armutçuk bölgemizde kömür üretimine modern bir şekilde devam ediyor. Burada ki işletme müdürü Nuh Baş  tecrübeli ve çalışkan bir isim. Gelecek enerji çağı… HEMA Endüstri bu konuda gerekeni fazlasıyla yapıyor. Bu yatırım ve gelecek vaat eden projeler bana heyecan veriyor. diyordu Bay Akbıyık…

 

HEMA BLÖF MÜ YAPIYOR

27 ve 30 Haziran’da kaleme aldığı yazıların üzerinden bir hafta geçmeden hangi ölçütlere vurarak çalışkan ve tecrübeli ilan ettiğini bilmediğim İşletme Müdürü Nuh Baş görevinden istifa etti ve bir başka maden şirketine geçti. Hemen ardından da Kandilli’de 850 işçinin çalıştığı ocakta üretimin durdurulacağı, işçilerin de kıdem tazminatları verilerek işten çıkarılacağı haberi bomba gibi düştü kamuoyunun gündemine… Bir blöf müydü, Bay Akbıyık gibi “acar gazeteci” olmadığım için bilemiyorum ama şurası kesin ki, gelecek vaat ettiği için kimilerini heyecanlandıran projeler bir bir suya düşüyor bölgemize… Geriye yalnızca termik denen canavar kalıyor…

 

Anımsıyor musunuz? Koparılan vaveylaya göre, HEMA, havzadaki metan gazını direne edip hem yeraltındaki patlama tehlikelerini önleyecek, hem de çıkardığı gazı enerjiye dönüştürtecekti… Boyalı basının kalem efendileri, tıpkı Bay Akbıyık gibi gurur dolu cümlelerle duyurdu bunu kamuoyuna… Sonuç? Kocana bir “hiç” oldu elbette… Fos çıkacağı en başından belli bu spekülatif yatırımın bana göre tek amacı, kentin dört bir yanına termik santral kurmak isteyen Hema’yı şirin göstermekti… Son haberi duyan Bay Akbıyık’ın, özel sektör aşkından kabaran göğsü, kömür tozu yutan madencilerin ki gibi pörsümemiştir umarım… “Allah’ın sopası yok!” deyip, bıyık altından gülerek geçelim bir başka zata…

 

BELEDİYE BAŞKANI DEĞİL DE DEREBEYİ

Kozlu’nun sabık başkan Ali Bektaş başkanlıktan düştü ama kanunun nefesi ensesinde… Bu kez de allem kalem edip dosyaları zaman aşımına uğratarak paçayı kurtarabilir mi, bilemem… İddialarıma yanıt vermek yerine hakkımda söylenebilecek en süfli yalanlarla bana saldırmayı yeğleyen Bay Bektaş’a tokat, bu kez İl İdare Kurulu’ndan geldi… Okumuşsunuzdur,  başkanlığını Vali Ali Kaban’ın yaptığı ve hukuk işleri müdürü ile defterdar olmak üzere birçok il müdüründen oluşan kurul, hakkındaki iddiaları ciddi bularak yargılanmasını istedi… Suçlama, bu kez, bencileyin gariban bir amele tekaüdünden değil, kentin mülki amirlerinden geldi… Doğrusu, isnat edilen suçlar da yenilir yutulur cinsten değildi.

 

Aslında birçoğunuz da biliyor bunları: “Hak”, “hukuk”, “adalet” savaşçısı Bay Bektaş, AKP İl Başkanı Hamdi Uçar’a kıyı kenar çizgisini ihlal edecek şekilde ruhsatsız bina yaptırmış örneğin… Merkez İlçe Başkanı Metin Karaduman’ın yine kıyı kenar çizgisini ihlal eden yapısında yapı kullanım iznine aykırı çıkmalar yapmasına göz yummuş daha sonra… Yetinmemiş, kamuoyunda adı AKP Kavşağı’na çıkan Fatih Sitesi yol ayrımında yönetmeliklere aykırı olarak yapılaşmaya gitmiş… Yine o kavşakta AKP İl Eski Başkanı Celil Uzun ile AKP’li Mercimeklerin bir kent suçu olarak yükselen yapılarında fazla kat yaparak haksız kazanç elde etmesini görmezden gelmiş… Bunlarla da kalmamış mahkeme kararlarına aykırı şekilde yapı ruhsatı vermiş, mahkemece alınan yıkım kararlarını uygulamamış ayrıca... Durun bitmedi daha, belediye arazilerini hukuka aykırı şekilde satarak kamu zararına neden olmuş… Kısacası kanun, nizam dinlemeden satmış, savmış, peşkeş çekmiş yandaşlara… Kozlu’yu belediye başkanı gibi değil de derebeyi gibi yönetmiş… Ben değil İl İdare Kurulu diyor bunları… İnanmayan gitsin Halkın Sesi’ne kurul kararını çıplak gözle okusun… Bana bin türlü yalanla saldıran Bay Bektaş’a yalnızca hakim değil, tarih de “Suçlu, ayağa kalk!” diye seslenecek. Orada yalan para eder mi bilmem ki….