Gelişen teknoloji, hayatımızı kolaylaştıracak çözümlerle birlikte, ister istemez teknolojik aletlerin de hayatımızın merkezinde yer alması, gibi bir durumu beraberinde getirdi.
     Teknoloji çağının, iş hayatından, aile içi ilişkilere, çocuk yetiştirmeye varana kadar olumlu, olumsuz etkileri bulunmaktadır.  İçinde bulunduğumuz çağa uygun yaşamamız, çağın gerekliliklerine uygun olarak çocuk yetiştirmemiz gerekir; fakat burada çoğunluğa uymak değil, bilinçli davranmak önemlidir. Herkes, televizyon izliyor, herkesin çocuğu bilgisayar oyunları oynuyor, herkes gününün büyük bir kısmını internette geçiriyor diye, bu durum normalleşmemeli.
    Teknolojinin, her ne kadar faydası varsa, hayatımızı her ne kadar kolaylaştırıyorsa da zararları da hafife alınmayacak kadar çoktur. En basiti, teknolojik aletlerden gelen mikro dalgalar, sağlığımızı olumsuz etkileyebilir, çocukların dil, zihin ve sosyal gelişimlerinde, iletişim becerilerinde ileriye dönük sorunlar oluşmasına sebep olabilir.
    Teknolojiyi, aşırı ve kontrolsüz kullanmanın olumsuz etkilerinin anında değil de genellikle ileride ortaya çıkıyor olması, bu konuda çok rahat davranıyor olmamızda en önemli etkenlerden olabilir; fakat ileride telafisi olamayacak sonuçlar doğurabileceği gerçeği unutulmadan teknolojik aletlerin akıllıca kullanılması gerekmektedir. Bu kontrolü öncelikle yetişkinler, kendi hayatlarında gerçekleştirmeli ardından çocuklarına da bu kazanımı sağlamaları için yardımcı olmalıdırlar. Özellikle davranışları taklitle öğrenen okul öncesi dönemi çocuklarına, elimizde sürekli telefon, bilgisayar, tablet vs varken, kısıtlama getirmemiz kolay olmayacaktır. Her davranışımızda olduğu gibi teknolojiyi kullanırken de çocuklarımıza örnek olduğumuzu unutmamalıyız.
       Çocukların yaşlarına ve bireysel özelliklerine göre, teknoloji kullanımıyla ilgili kısıtlamalar farklılık göstermektedir. Bunun yanı sıra, belirli gün ve saatlerde çocukların televizyon izleme ve bilgisayar kullanmalarıyla ilgili sınırlamalar olmalı; fakat çocuklar tamamen mahrum bırakılmamalıdır. Örneğin, yaz tatiline kadar veya sömestr tatiline kadar çocuklara bilgisayar kullanmayı yasaklamak da doğru bir yaklaşım değildir. Bunun yerine hafta sonları yada hafta içi belirli aralıklarla kullanmalarına izin verilebilir.
       Okula giden çocuklar için, dikkat edilmesi gereken nokta, ders çalışma veya ödev yapma sürecinin hemen ardından veya öncesinde bilgisayar kullanımına veya televizyon izlemeye geçmek doğru değildir. Arada oyun oynamak, yemek yemek ya da dinlenmek gibi bir geçiş süreci olmalıdır; çünkü teknolojik aletler duygusal alanları devreye geçirerek, öğrenme kapasitesini düşürebilir.
       Teknolojik aletlerin en ciddi tehdidi ise, bağımlılıktır. Çocuklar bu noktaya gelmeden, aileler önlemini almalı, çocukların özellikle oynadıkları oyunlara dikkat etmelidirler. Teknoloji bağımlılığında, içe kapanma, sosyal ortamlardan kaçınma, teknolojik aletlerin kullanımı engellendiğinde aşırı tepki gösterme, aşırı sinirlilik gibi durumlar gözlemlenebilir. Aileler, bu durumlarla baş edebilmek için öncelikle, çocuklarını tanımalı, ilgi ve istekleri doğrultusunda çocukların eğlenceli vakit geçirebilecekleri ortamlar hazırlamalı. Çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmalı ve onlara zaman ayırmalıdır. Çocuklarına model oldukları gerçeğini unutmamalıdır. Tüm bunlara rağmen sorunlar çözümlenemediğinde, ailelerin bir uzman desteğine başvurmaları önerilir.
    Son olarak, sanırım bilinçli teknoloji kullanımı adına, televizyon karşısında yemek yemeyi, çocukları televizyon izleyerek yemek yedirmeye alıştırmayı, mümkünse yemek masasına telefon, tabletle gelmeyi bırakarak büyük bir adım atmış oluruz. Aslında bu durum teknoloji çağında çocuk yetiştirmeyi kolaylaştıracak ufacık bir detay olmasının yanı sıra aile içindeki tüm ilişkileri güçlendirecek bir dokunuş olabilir.
 
  Sevgiyle, ilgiyle kalın…
   Sultan UNCU
 
 İletişim;
*      : ailevecocukpsikolojisi
*      : [email protected]
     Tel  : 05319538307