Genel Maden İşçileri Sendikasının internet sitesinde en son yayımlanan haberin başlığı epey fiyakalı: “Madenci Teyakkuzda…” Alt başlık şu şekilde devam ediyor:  “Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) uhdesinde bulunan maden sahalarının parçalara ayrılarak ruhsatlarıyla birlikte satılmasının önünü açan Torba Yasa Tasarısı’nın 58. maddesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilmesine Zonguldak’tan büyük tepki yükseliyor.”  Nasıl bir tepkiyse anlayan beri gelsin… Zonguldak’ta bir şeyler oluyor da habersiz miyiz yoksa…

 

Büyük bir merakla devam ettim haberi okumaya… Genel Başkan Ahmet Demirci, “Türkiye Taşkömürü Kurumunun bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. Eğer hükümet bu sese kulak vermezse 1990-1991 ve 1994 yıllarında olduğu gibi madenciler ve bölge halkı olarak tek yürek, tek ses meydanlarda olacağız. Atalarımızın bize emaneti olan maden ocaklarımıza, işimize, aşımıza, ülkemizin ve milletimizin geleceğine sahip çıkacağız”  dediğine göre belli ki ayranı iyice kabarmış…

 

ÖFKELERİ KİME BİR TÜRLÜ ANLAŞILAMIYOR

Genel Sekreter İsa Mutlu’nun, haberin devamındaki, sözlerini okudum sabırla: Başkandan ger kalmamış, esmiş gürlemiş o da: “Yerüstünde OHAL olabilir ama yerin altı bize ait. Gerektiğinde 7 bin 500 maden işçisiyle birlikte yerin altına kendimizi kilitleyeceğimizi ve isteklerimiz yerine getirilinceye kadar çıkmayacağımızı ifade ediyoruz. Bıçak kemiğe dayandığında bunu yapacağımızı herkes iyi bilmeli”  demiş… Breh… Breh… Bizimkiler coşkun bir nehir gibi bendini çiğneyip taşıyor ama öfkeleri kime, o belli değil işte… Birileri bir şeyler yapıyor ama faili bir türlü anlaşılmıyor haberden…

 

Bizim aslan yürekli GMİS’çiler yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot gibi maşallah… Anlaşılan o ki, Sanço Pançolarıyla beraber, sirk çadırında, gölge boksu yapmayı çok seviyorlar… Yasayı dayatan AKP’nin A’sı yok çünkü açıklamalarında… “Zonguldak’ı yok edin”  emrini veren Erdoğan’ın E’sini, ellerinden gelse, bu bahiste, alfabeden çıkaracaklar… Mücadele etmeye yürekleri yok çünkü… Samimi değiller… Zonguldak yanmış, yıkılmış umurlarında değil ayrıca… Tek dertleri var, koltuklarını korumak… O korku da olmasa, inanın ki herkesten çok alkış tutacaklar yapılanlara…

 

ZONGULDAK MADEN HAVZASI SÜRDÜRÜLEMEZ DURUMDA

Günahları çok… 91 grevinde ortaya koyduğu eylemle dünyayı ayağa kaldıran madenciyi, uysal bir kediye döndürdü bu zevat… Madenci Anıtı önünde “İşçi alınsın, üretim artsın” gibi son derece masum bir talebi, en nezih ifadeyle dile getiren işçilere, ulu orta fırça atan Erdoğan’a, en küçük söz söyleyemedikleri yetmezmiş gibi, aklamaya çalıştılar ardından… O gün, yediği tokadı sineye çeken yaramaz çocuklar gibi köşeye sinen korkaklar, bugün yalancıkabadayılık yapıyorlar… Sözlerinin, sarhoş narasından başka hiçbir anlamı yok ne yazık ki…

 

Şurası bir gerçek ki Zonguldak maden havzası sürdürülemez durumda… Hem ülke, hem de kente katkı sunması için yeniden yapılandırılması gerekiyor… Ancak, bu, Ankara’da gizli kapaklı yürütülen operasyonlarla yapılamaz… 1 milyonu aşkın insanın yaşamı söz konusu çünkü… Tüm taraflarla canlı bir tartışma ortamı yaratılmalı ve orada oluşacak mutabakatlar üzerinden yürümek gerekiyor… Sosyal politikalarla desteklenip yeni istihdam alanları yaratılmadan atılacak her türlü adım, Zonguldak’ın ipini çekmekle eş anlamlıdır ki, bunu içine sindirmek için AKP’li olup, iradesini bir kişiye teslim etmesi gerekiyor insanın…