Birilerinin iradesi birilerinin elinde…
Kimse olayı yok efendim grup kararına uyduk…
Yok efendim partimiz zarar görmesin diye açıklayamaz…
Bir karar ya doğrudur, ya yanlıştır!
Halk kararın gerekçesine bakmaz…
Muhabir arkadaşımız Aykut Kara’nın mecliste çektiği harika fotoğraf Başkan Muharrem Akdemir’in o günkü ruh halini özetliyordu…
Başını iki elinin arasına alan Akdemir, oylama sırasında eminim hatim indirmiştir!
Peki Cuma günü aslında ne oldu?
Beklenti, AKP ve MHP’nin el birliğiyle CHP’den de gelecek oylarla Akdemir’in faaliyet raporuna hayır oyu verdirip karizmasını çizmekti…
Ama öyle olmadı… Evetciler 17, hayırcılar 14’de kaldı…
Son yazımda CHP’nin bir fire vereceğini belirtmiştim…
Turan Demirtaş, daha önce de Akdemir’in politikalarını en sert şekilde eleştirmiş, hayır oyu vereceğini zaten söylemişti… Demirtaş, salondan çıkmak yerine hayır oyu kullanmış olsa hayırcıların sayısı 15’e yükselecekti…
Ancak Akdemir’in façasını faaliyet raporuna “evet” oyu veren MHP’li Mevlide Yalçıner kurtardı…
Çünkü Yalçıner, Demirtaş ile birlikte “hayır” deseydi durum 16-16 olacaktı…
Eğer gerekçe, Akdemir’in ilk kez başka bir partiliye koltuğunu vekaleten bırakma jesti değilse, Mevlide Yalçıner’in niçin “evet” dedi?
Peki şimdi ne olacak?
Bana göre, meclis Akdemir’i bir manada aklayarak siyasi idamını ileri bir tarihe erteledi…
Ama AKP’ye yakın kaynaklar, denetim raporuna da yansıyan olumsuzlukları İçişleri Bakanlığı’na taşıyarak Zonguldak Belediyesi’ne müfettiş geleceğini iddia ediyor… O müfettişin Denetim Raporunu okuması yeterli…
Skandallarla dolu denetim raporunun 167’nci sayfasında “Bütçe gelirlerinde azami ölçülerde tasarruf edilmeye çalışılacaktır” ifadesi bile belediyenin ne kadar ciddiyetten uzak olduğunun bir göstergesi.
Giderlerden tasarrufu duymuştum da, “Gelirlerden tasarruf” nasıl oluyorsa…
Raporun 65’inci sayfasında bir yılda kaldırım işgallerinden dolayı 8 işyerine işlem yapıldığını yazan Zonguldak Belediye zabıtası, bugün sokağa çıkıp adam gibi denetim yapsın değil 8, 80 işyerine bir günde ceza yazmazsa ben Zonguldak’ı terk edip Mars’a taşınmaya razıyım…
İtiraflar sürüyor…
Zabıta 2015’de sadece 2 seyyar satıcıya cezai işlem uygulamış… Yani bizim her köşe başında gördüğümüz seyyarları Zonguldak Belediye Başkanı görememiş!
Ve raporun en çarpıcı doğrudan teminler…
Belediye Kanununun ilgili maddesi çok açık:
“Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal ve hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez”
Bu doğrudan temin değil, adrese teslim ihaledir! Buradan doğan kamu zararı başta Muharrem Akdemir olmak üzere ilgililerden son kuruşuna tahsil edilmelidir… Çünkü Akdemir, şaibeli doğrudan teminlerle suç işlemeye devam etmektedir…
Geçtiğimiz hafta Milli Emlak Müdürlüğü’nde giderek Davut Acar’ın eski şehir çöplüğünde gasp ederek bariyer koyduğu araç parkı otoparkını ve hazine arazisine kurduğu şantiye ofislerini sordum.
İlgili görevliler, Zonguldak Belediyesi’ne Arelel İnşaat’ın tahliye edilmesi için defalarca yazı yazdıklarını ancak bir türlü tahliyenin gerçekleşmediğini söylediler…
O zaman aklıma bir tek şey geliyor… Milyonlarca liralık doğrudan teminler, kamu arazilerinin Acar ve şirketlerine peşkeşi… Ve bu peşkeş karşısında susan, aciz kalan Muharrem Akdemir!
Peki neden korkuyor?
Ben bu sorunun cevabını biliyorum…
Ve belgesiyle en kısa zamanda yazacağıma söz veriyorum..
Ama Akdemir’e hatırlatmadan geçemeyeceğim… Sanma ki her şey bitti…
Dün yediğin hurmalar…
Bir gün gelir tırmalar!
