Elektrik öğretmeniyim. 35 yıldır bu konudaki teknik kaynakları amatörce takip etmeye çalışıyorum.
Yıllardır "Yüksek frekans ile çalışan tüm cihazlar biyolojik/fizyolojik yapımızı az ya da çok bozuyor yazdığım (dediğim)" için bir çok kimse benimle dalga geçti...
Antenler, baz istasyonları, cep telefonları, kablosuz modemler, mikrodalga fırınlar, UPS'ler, trafolar, yüksek gerilimle elektrik enerjisi taşıma hatları vb. bedenin dengeli çalışmasını engelliyor...
Panik oluşturuyor derler diye her şeyi yazamıyorum.
***
Evlerinizdeki kablosuz modemleri işiniz bitince kapatmanız uygun olur. Kablosuz yazıcı, kablosuz telefon, kablosuz kamera vb. aygıtları tercih etmeyiniz. Mikrodalga fırını yok ediniz. Elektrik ile çalışan cihazların tümünden en az 2-3 metre uzakta durunuz. Cep telefonu ile çok kısa süreli konuşunuz.
***
Günümüzde hayatın her alanına elektrikli cihazlar girdi. Yapacak bir şey yok diyenler olabilir. Ancak basit önlemler bile işe yarayabilir.
Bir çok yerleşim biriminde cep telefonu baz istasyonları saat kulesi, sahte palmiye ağacı vb. içine gizlenmeye başladı. Bu konularda bilinçli davranan insanımız çok az.
Çocukların elinden artık telefon, tablet, bilgisayar gibi eşyaları almalıyız. Bu tip cihazların tümü manyetik alan yayar ve manyetik alan ile dışarıdan bilgi alır.
Linkteki videoya bakınız.
Videodan şunu anladım: İnsanların bedenine virüs giriyor. Bu virüs yıllardır zaten var. Ancak öldürücü etkiyi yapan / artıran faktör yüksek frekanslı elektromanyetik sinyallerdir. Yani 5G teknolojisinde kullanılan 60 GHz'lik (60.000.000.000 Hz'lik) dalgalardır...
Ek bilgiler için:
Diğer bilgiler için:
 
 
Kalıp üstadı
 
Bugün dünyada kullanılan tüm endüstriyel ürünler kalıp sayesinde üretilebilmektedir.
 
Örneğin 5-6 bin parçadan oluşan bir otomobilin tüm parçalarının üretimi kalıplar sayesinde olabilmektedir.
 
En basit plastik leğen için bile kalıp gereklidir.
 
Son 20 yıla kadar kalıplar elle, ilkel yöntemlerle hazırlanıyordu. Bilgisayar yazılımlarının ve CNC makinelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte kalıpçılık tamamen dijital kontrolün eline geçti.
 
1982 yılından itibaren tanıdığım bir insan olan Sayın Ebubekir Öztürk Bey kalıpçılık üzerine çalışan en yetkin öğretmenlerden birisi olarak nitelenebilir.
 
1995 - 2007 yılları arasında öğretmen olarak çalıştığım Bolu Meslek Lisesinin Makine / Tesviye / CNC bölümlerinin saygın öğretmenlerinden olan Ebubekir Bey’i her daim koltuğunun altından eksik olmayan ders klasörüyle hatırlarım.
 
Branşım elektrik olduğu için makine bölümünün yaptığı işleri tam kavrayamazdım. Bir gün atölyede konu üretimden açılmıştı. Değerli hocam mealen şunları söylemişti: “Bir ürün yapabilmek için kalıp gereklidir. O nedenle okuldan mezun ettiğimiz öğrencileri kalıpçılık konusunda da bilgilendirmek için çırpınıyoruz.”
 
Değerli Hocamız MEB’ten ayrıldıktan sonra kendisini üretim ortamına attı. Laylaylom bir yaşantıyı tercih etmedi. Kahvehanelerde kağıtlarla oyalanmadı.
 
Bolu Organize Sanayi Bölgesinde kardeşiyle 1983 yılında kurduğu fabrikada 20’ye yakın firma için 50 kadar metal parçanın üretimine devam etti.
 
Yaklaşık olarak 38 yıldır şirketi başarıyla yoluna devam ediyor.
 
Fabrikasını iki kez ziyaret ettim. Bilgisayar ile kontrol edilen CNC makinelerinde yapılan üretim bu ülkenin yükselmesi için durmaksızın devam ediyordu.
 
Milli eksenli bir düşünce yapısına sahip olan Ebubekir Bey sürekli olarak araştırma yapar, yenilik peşinde koşar ve okur.
 
Rastgele okuma yapan bir insan değildir. Ne okuması gerektiğinin ve ne kadar bilmesi gerektiğinin farkında olan bir insandır. Yani haddini, hududunu bilir. Uzmanı olmadığı konularda ahkam kesmez. Az ve öz konuşur. Kendisinden çok şey öğrenebilirsiniz.
 
Sayın Öztürk’ün bu ülke için üretim yapan şirketi hakkında www.ozturkmakinasan.com adresine bakabilirsiniz.
 
Öğretmen olarak görev yaptığı yıllarda; yüzlerce elinden iş gelen sanatkar yetiştirmiştir. Mesleğini hiç aksatmadan icra edenlerden olmuştur.
 
Bu ülke için zerre katkısı olmayan asalak, parazit, şirret insanları tanırsınız. Ama çok değerli insan Ebubekir Öztürk Bey’i de tanımalısınız.
 
O, bu toprakların refaha ermesi için gecesini gündüzüne katan nitelikli bir insandır.