İnanın bıktım bu ikiyüzlülükten… Her yandan riya akıyor, yüzsüzlük diz boyu… Rahmetli annem sağ olsaydı, “Manda gönü var bunların yüzünde” derdi… Çok açık ki, demokrasi istemiyor AKP, seçimleri amaçlarına ulaşmak için bir araç olarak görüyor... Reisleri, ta 1997’de,Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız” demiş, sonra da eklemişti ya: “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.” Anlaşılan o ki demokrasi tramvayından çoktan inmiş AKP…  Seçim diye gösterilen de kötü bir piyesten ibaretmiş yalnızca…

 

Yüzsüzlüğün şahikasında dolaşıyorlar maşallah… Mardin Büyükşehir Belediyesi seçimlerini yüzde 54,83 ile HDP’li Ahmet Türk kazandı… AKP’li M. Vecdi Kahraman yüzde 38,9’da kaldı… Açık ara farka karşın burada da itiraz üstüne itiraz yaptı AKP… Bir yığın tezvirat yayıp ateş olmayan yerden duman çıkarmaya çalıştı… Hiçbirinde sonuç alamayınca da, “Ahmet Türk yaşlı ve hasta, belediye başkanlığı yapamaz. Bu nedenle mazbata bize verilsin” diyerek “artık pes” dedirtti herkese… Allah’tan YSK talebi reddetti de ülke büyük bir ayıptan kurtuldu… “İşin suyunu çıkarmak” diye neye denir ki başka…

 

hepsinin birden aklı, İmamoğlu kazandıktan sonra gelmiş başına

Gerçekten ikrah ettim artık… Yüzüne takındıkları iğreti ifadelerle hâlâ mağduru oynuyorlar utanmadan… İnanın yalan söyleyen dilleri bir gün enselerinden çekilecek… Neymiş Büyükçekmece’de organize işler varmış… Belediyeden seçmen kütükleri için Nüfus Müdürlüğü emrine verilen bir memur, birçok usulsüzlük yapmış… Onun tutuklanmış olması kumpası ortaya koyuyormuş zaten…  Dosya içeriğini bilmiyorum ama o memur 19 Ocak’ta, yani seçimlerden neredeyse 2,5 ay önce tutuklanmış… İddialar doğruysa Büyükçekmece’deki katakulli tam 2,5 ay önce ortaya çıkmış yani…

 

Ellerinde karine olduğu halde, bu 2,5 ayda, İçişleri Bakanlığı yatmış kulağının üstüne… Adalet Bakanlığı göz göre göre usulsüzlüğe göz yummuş… Seçim Kurulları dalaverenin üstünden atlamış… Kaymakamlık, “Tutuklama da olduğuna göre yanlış bir şeyler var, ince eleyip sık dokuyun” talimatı vermemiş yetkililerine… AKP il, ilçe örgütleri, üçkâğıt tüm çıplaklığıyla ayan olduğu halde, hassasiyet gösterip listeleri incelememiş... Ne hikmetse, hepsinin birden aklı, İmamoğlu kazandıktan sonra gelmiş başına… Dilimin ucuna bir şey geliyor ama demeyeceğim, desem başım derde girecek çünkü…

 

BANA SORARSANIZ TERSİNDEN BİR ORGANİZASYON VAR ORTADA

Lamı cimi yok, şayet bunlar doğruysa bunca ihmali olan İçişleri ve Adalet Bakanları derhal istifa etmeli, ya da Reis tarafından hemen görevinden alınmalıdır...  Eğer devletin on kuruşluk ciddiyeti varsa başka türlüsü düşünülemez, bunca ihmal, bunca ciddiyetsizlik kaldırılamaz çünkü… Göreceksiniz istifa etmedikleri gibi, akıllarına bile gelmeyecek… Bunların ülke, ya da devlet diye bir derdi yok, söylenenler de külliyen yalan… Bana sorarsanız tersinden bir organizasyon var ortada… Listelerle olası seçim kaybı düşünülerek bile isteye oynandı, ihtiyaç duyulduğunda da ortaya çıkarıldı…

 

Kabul, Türkiye tüm kurum ve kuralların işleyen eksiksiz bir demokrasiye sahip olmadı hiçbir zaman… İktidara gelenler farklı fikirleri antidemokratik yöntemlerle bastırmaya kalktı… Muhaliflere açık şiddet uygulamak bir devlet geleneği oldu ülkede… Ama 1950’den bu yana yapılan tüm seçimlerde sandığın iradesine herkes teslim oldu yine de… Gelin görün ki, 2019’da, tam iki haftadır seçim sonucu açıklanmıyor İstanbul’da… Seçim kazanan 70 HDP’li belediyeden 58’ine 15 gündür mazbataları verilmiyor… Bir seçimi bile beceremeyen birileri de kasılarak dolaşıyor ortalıkta… Ananemin deyimiyle “Boyunuz posunuz devrilsin” diyeceğim ama yakışmayacak…