Zenginin parası züğürt'ün çenesini yorarmış, son günlerde bunu apaçık yaşıyoruz. Meşhurlarımız, iş insanlarımız, futbol camiasının bazı tanınmış kişileri milyonlarca dolarlarını kaptırmışlar. Nasıl mı? Bir fon aracılığı ile.... Daha fazla kazanma hırsı ile girdikleri bir fon sarmalının içinde önce çok kazanıp, sonra kaybetmişler.. Gizlice kazanmak güzel de, kaybetmek ses getiriyor...

Halkımızın sofrasına koyabileceği bir somun  ekmeğin (12-40₺) fiyatı bile bütçesini zorladığı bu dönemde, çok parası olanların kaybettikleri paranın izinde günlerdir gündemi işgal etmeleri içimi çok acıtıyor. 
Kısa sürede çok kazanılan para asla haramsız olmaz demez mi inananlar?

İçinde bulunduğumuz çarpık düzen insan psikolojisinin sağlıklı kalmasını engelliyor ne yazık ki!
Yapılan bir araştırmaya göre; Altı kıtadan 33 ülkede 73 bin 76 erişkinle yapılan bir çalışmaya göre Türkiye’de her 100 kişiden 54’ü, anksiyete, depresyon ve somatizasyondan (psikolojik stresin vücutta fiziksel belirtilere dönüşmesi) en az birini yaşıyor ve bu oranla Mısır’dan sonra ikinci sırada yer alıyormuşuz.

Tek başına somatizasyon sıklığındaysa yüzde 37 ile dünya birincisi olmuşuz.
Somatizasyon bozukluğu psikiyatrik problemlerin bedensel olarak dışavurumu imiş. Kişinin kendisinde bir takım bedensel yakınmalar olduğuna çok inanması ve bunlar için sürekli doktora gitmesi diye de tanımlamak mümkünmüş Çoklu yakınma gösteren bu durumda bugün midesi ağırır, yarın başı döner, öbür gün eli ayağı uyuşur, diğer gün ishal olur diyor uzmanlar. O yüzden somatizasyon tek başına bir psikiyatrik hastalık olup fonksiyonel sindirim sistemi hastalıklarıyla ortaya çıktığı uzmanlarca ifade ediliyor.

Sağlıklı beslenip, sağlığını koruyabilme, barınma, ısınma, ulaşım, eğitim, sosyalleşme vs. gibi gereksinimi en alt düzeyde karşılayabilmesi icin 4 kişililik bir ailenin gelirinin en az 50.000 ₺ olması gerektiği hergün söylenir oldu. 
Gıda enflasyonunun gelecekteki gelirimizi beslenmeye harcamamıza neden olduğu Türkiye gerçeğinde 3-5 zenginin para kaybetmesini konuşmak , genelin içinde bulunduğu durumu görmemek değilmidir?
Toplumun %85 i evine ekmek alamayacak kadar sefalet içinde, uğradıkları haksızlığı feryad figan meydanlarda, pazarlarda  anlatmaya çalışırken, diğer taraftan lüks yaşam, şatafatlı yaşam içinde olan % 5 lik kesim kazandıkları kayıtdışı (fakirin hakkından çaldıkları) aşırı parayla ne yapacaklarını şaşırıp daha fazla kazanma hırsı ile girdikleri bir sarmal içinde dolandırılıyorlar. 
Aslına bakarsanız kaybettikleri para onların refah düzeyini hiç etkilemezken bizlerin çenesini yoruyor. Hiç yormayın üzmeyin kendinizi, ama meydanlarda hak aramaktan da asla vazgeçmeyin. İnsanlarımızı yokluk kıtlığa mahkum eden bu durumdan mutlaka kurtulacağız, tabi halinize şükredip oturmaz, verilene razı olmazsanız! Kolay gelsin, saygılar!