Kadınlarımız çığlık çığlığa!
"Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa!" "Kadın, yaşam, özgürlük!" "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!" 
İşte ezilen, hakları çiğnenen, yaşamı elinden alınan, özgür olmayan, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların egemen erkekler karşısında tek yapabildikleri! Çığlık atmak! Ezilmişliklerine her ortamda çözüm bulma mücadelesi! Ancak bilek güreşinde erkeklere yenik düşüyorlar.
Kadınların kendileriyle eşit haklara sahip olmasını isteyen, onaylayan erkeklerin bile söylemlerinde inceden üstünlük belirtisini görmemek mümkün değildir. O kadar uzun yıllardır egemenlik ellerinde ki , iktidardan inmek, eşit hakları kabullenmek, asla işlerine gelemez. 
Ev ortamında, yemek yoksa, temizlik yapılmamışsa, hastaya, çocuğa bakılmamışsa , para yetmiyorsa kadına hesap sorulur. 
Siyasi partileri düşünelim, Parti'nin büyük çoğunluğu erkek olan adaylarının seçilebilmesi çalışmaları kadın kollarının  üzerine yıkılmıştır. Bu yüzden kadın kolları kendi eksiğini tamamlamak için sadece kadın adaylar için çalışmalıdır. 
İstatistikler kadınların hangi konularda haksızlıklara uğradığını ortaya koyuyor. Burada uzun uzun bahsetmeyeceğim. 

Ne acıdır ki günümüzde kadınlarımız,  Atatürk sayesinde yasalaştırılan, yeterince kullanamadıkları,  ancak üzerinden  100 yıl geçince elinden alınmaya çalışılan medeni hakları için bile yeniden mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Kadın erkek hukuk karşısında eşit olmasın diyenler sokaklarda "Şeriat isteriz!" diye bağırıyorlar. İnançları doğrultusunda hegemonyalarını sürdürmek istiyorlar.
Diğer taraftan da 8 Martlarda kadınlara çiçek veren, hediye alan , yemeğe götüren erkekler de aslında saltanatlarını sürdürebilmek bilinçaltı ego duyguları ile hareket ediyorlar. 

"Kadınlar başımızın tacıdır!"
8 Mart kadınların poh pohlanma günü değildir.
Kadınlar baştacı olmak yerine eşitlik, özgürlük, güvenli yaşam istiyorlar. Sadece bu kadar. 
Kadınlar hukuk karşısında eşit haklara sahip olabilme ve uygulama sonucunda haksızlığa uğramama çabası içindeler.

Bugün öldürülen kadınları anma, eşit işe eşit ücret talebini yineleme, kadın hakları için mücadele günüdür. Bu mücadele başarı sağlanıncaya , dünyada ezilen tek bir kadın kalmayıncaya kadar kadın dayanışması ile sürecektir.
Gerçek hak savunucuları kadınlarla dayanışma içinde meydanlarda çığlık atan erkeklerdir. Kadın hakları hergün , heryerde, her ortamda savunularak mücadele edilebilir. 8 Martlarda eğlenceler, yemekler düzenlenerek değil..