Ha şöyle…
Suya yazılar yazmak yerine, cesaret edip adımı yaz da herkes bilsin kime yazdığını…
Ne o, Pusula milleti günlerce pervasızca yazarken oluyor da…
Biri çıkıp sizi eleştirice mi zorunuza gidiyor?
Ya da yazarken sizden icazet mi alınması gerekir?
Madem kendinizi düşünmüyor, kentiniz için gazetecilik yapıyorsunuz…
Ne bu şiddet bu celal!
Demokrasilerde gazetecilerin birbirini eleştirmesi, çatışması kadar doğal bir şey yok!
Tabi bu sizin gibi meydanı boş bulup karnından konuşanlar için geçerli olmayabilir.
Ben sadece yazdıklarınızla yaptıklarınız arasındaki derin çelişkiye dikkat çekmek istedim.
Dün pusulası daima Merkez Bankası’nı gösteren gazeteci Ali Rıza Tığ, köşesinde Pusula’nın yayınlarını eleştirmemin arkasındaki nedeni sorarak, kendince kafa karıştırmak istemiş.
Kurnazlık yapıp birisinin ağzıyla yazdığımı ima etmiş.
Ve bu yazıların arkasındaki gerçeği açıklamamı istemiş.
Hay hay, açıklayalım o zaman!
Bizim yaşam kavgamız, hep öyleymiş gibi yaşayanlarla oldu!
Dindar geçinip her türlü puştluktan geri kalmayan…
Solcu geçinip Atatürk’ün gölgesinde siyasi rant peşinde koşan…
Milliyetçilik kisvesi altında her türlü gayrimeşrudan geçinen.
Dürüstlükten dem vururken el altından voliyi vuran…
Dost görüp, ilk düzde satan…
Kentini düşündüğünü söyleyip kesesi için koca kenti bir kalemde satabilecek…
Öyleymiş gibi yaşayanlarla…
Hafızam çok iyi değildir ama, dilersen somut birkaç örnek üzerinden yürüyerek biraz da okurun hafızasını tazeleyelim.
Mesela bilmediğimiz bir nedenle AKP Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar’la ilgili yaptığın ısrarlı haberler… Ulupınar’la çatışma yaşayan Devrek Belediye Başkanı Sayın Semerci ve Bükrü İnşaat’ın sahibi işadamı Zekai Bükrü ile Devrek’te parklarında buluşup yaptığın haberler… Zekai Bükrü’nün avukatını aratmayacak yorumları ve hemen ardından aldığın Bükrü İnşaat’ın reklamı ve son olarak iki ay önce Bükrü İnşaat’tan aldığın Bahçelievler Mahallesi’ndeki lüks dubleks daire… Eminim alın terinle almışsındır! Doğduğun topraklar olan Devrek’te kendin için değil kentin için yaptığın gazeteciliğin ödülü bu olsa gerek!
Eren Holding’le ilgili günlerce süren ısrarlı yayınlardan sonra, ne o sesiniz soluğunuz kesildi. Bir hafta çevreci oldunuz, ödenmeyen faturanız ödenince haberler bıçak gibi kesildi. Madem iftira atıyorum yayınlayın şu faturayı da, memleket görsün sizin ne kadar namuslu olduğunuzu!
Hele bir ara gazete ve internet sitenize yemek kokusundan girilmiyordu. Utanmasanız spor sayfasına bile yemek ihalesinin haberlerini koyacaktınız. Biz ihalenin ilçelere bölünmesi gerektiğini yazarken siz sustunuz, yıllar sonra ne oldu da birden öğrencilerin yediği yemeğe kafa yordunuz?
Peki Secaattin Gonca’yla ilgili ısrarın neydi? Aynı zamanda AKP Belediye Meclis üyesi olan ağabeyin Sabri Tığ’ın belediyeyle yaşadığı ve mahkemelik olan sorunda Gonca’nın net tavrını koyarak tehditlere pabuç bırakmayışı Gonca’yı hedef tahtasına koymanın sebebi olabilir mi?
Sen bizi dert etme Ali Rıza…
Bugün haberlerinle destek verdiğin Demirlerle geçmişte yaşadığın sorunları düşünüyorum da… Ama unuttuğun bir şey var. Halkın Sesi’nde Demir Şirketler Grubu’yla ilgili çıkan bir çok haber bugün yargı aşamasında… Pusula ve senin adının karıştığı davadaki iddialar, bizim seni eleştirdiğimiz konularla aynı paralelde… Bugün sadece olayların kahramanları farklı! Dava bitse de, sen ve Çelik-2 Operasyonu’nda çete lideri olarak adı geçen bir numaralı sanık Ahmet Likoğlu arasındaki telefon konuşmalarının geçtiği tapeleri bir yayınlasak. Memleket kentini düşünen adamı daha yakından görsün.
Kızmaca yok! Açıkla dedin açıkladım!
Nasıl yeterice açık oldu mu? İstersen biraz daha açık olabilirim!
Ha unutmadan şu anket meselesine gelince…Hem Zonguldak’ta anket yapmadım diyorsun, hem de AKP’nin, Zonguldak’ta CHP’nin önünde olduğunu iddia ediyorsun. Eğer yapmadıysan nereden biliyorsun? Yoksa AKP Genel Merkezi de sana mı çalışıyor?
Anket konusunda o kadar kendine güveniyorsan… Gel önümüzdeki yerel seçimler öncesinde Zonguldak Merkez için bir anket yapalım. Seçim yasaklarının başlamasından bir gün önce sonuçları açılayalım. Böylelikle, herkes boyunun ölçüsünü alsın.
Mesele Pusula’nın anketteki başarı ya da başarısızlığı değil Ali Rıza Efendi…
Mesele, anketi Pusula’ya yaptırmayanların akıbetinde!