Bu sıralar darbe haberleri kadar Emniyet Müdürümüz Sayın Osman Ak’ın haberlerini okuyoruz yerel ve yaygın basında…
15 yıl aradan sonara Zonguldak Emniyet Müdürlüğü'ne atanan Osman Ak, teşkilat içindeki Gülen cemaati mensupları hakkında yazdığı rapor ve aralarında hakim ve savcılar ile gazetecilerin de bulunduğu 963 kişiyi dinledikleri telekulak skandalıyla anılıyor sıkça…
Birbirimizden pek haz etmesek de yiğidi öldürürken hakkını teslim etmek lazım gelir…
Cemaatin güçlendiği yıllarda Fethullah Gülen’in emniyet içindeki yapılanmasını rapor haline getirmek, “Haşşaşi” benzetmesini yapmak her babayiğidin harcı değildi…
Osman Ak Zonguldak’a atandığı ilk günlerde yakın çevremde düşüncelerini önemsediğim insanlar, “Yahu arkadaş bir Emniyet Müdürü ile de aran iyi olsun, git tanış, bir hoş geldin de” diyince ertesi gün randevu almış, makamında ziyaret etmiştim…
Hiç unutmam, Osman Ak’ın, ilimize atama kararı gelir gelmez yazdığım köşe yazısını, Zonguldak’ın ne kadar zor bir şehir olduğuna vurgu yapabilmek için, “Cehenneme hoş geldin Osman Ak” diye bitirmiştim…
Osman Ak, o günkü ilk ve son ziyaretimde o ifadeleri bana hatırlatınca şaşkınlığımı gizleyemedim… O da bana, “Benim kulağım deliktik” diyerek telekulak davası üzerinden ince bir espri yapmış, ancak adli olaylarla ilgili bilgi paylaşımında ketum olduğunu, kesinlikle basına demeç vermediğini söylemişti…
21 yıllık mesleki yaşamında İdris Pala’dan bugüne 7 emniyet müdürüyle çalıştım…
Kimi geldiği gibi gitti, kimi ardında şaibelerle anıldı yıllarca…
Ne gariptir ki bahsettiğim 7 emniyet müdüründen sadece 2’si işadamlarıyla çarpık ilişkilere girmedi… Kömür kaçakçılarının mercedesleriyle tatile giden mi ararsın, memleketteki evini malum işadamına donattıran mı?
Elinde katalogla gezip aile şirketi üzerinden Zonguldak’ın tek 5 yıldızlı otelinin tefrişat, mefruşat işini 5-6 milyon liraya yapan pazarlamacı Emniyet Müdürü bile gördü bu şehir…
Fuhuş mafyasından hesabına para aktarıldığı ortaya çıkınca arkasına bakmadan emekliye ayrılıp Zonguldak’tan sıvışan Emniyet Müdürünü unutursam hakkını yemiş olurum polis teşkilatının…
Şimdi gel de iyi geçin bu Emniyet Müdürleriyle…
Kötü emsal olmaz derler ama ben öyle düşünmüyorum… Zonguldak, bu konuda şanssız bir şehir… Sanki seçmece gönderiliyor emniyet müdürlerimiz!
Osman Ak’ı öven, hatta göklere çıkaran ajans haberlerini, köşe yazarlarını okuyunca kendi kendime soruyorum… Sahiden de Ak mı, kara mı?
Garabetler ülkesinde yaşıyoruz vesselam! Dün zindanlara attığımız askerleri bugün kahraman ilan ediyoruz… Yine düne kadar çete kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, çeteye yardım ve yataklıkla suçlanan ve hala daha yargılanması bitmemiş medya patronları bugün devletin Valisi’nin, Emniyet Müdürünün en yakının da durabiliyor!
Hatta ve hatta görevden aldığımız polis müdürlerini gün geliyor kurtarıcı gösterebiliyoruz… Esasında bu yazıyı yazmamdaki neden Osman Ak’ın bazı medya kuruluşları ve işadamlarıyla olan yakınlığı…
O günkü ziyaretimde yasa gereği basına hiç demeç vermediğini söyleyen Osman Ak’ın bugün kendisine yakın gazetecilerle olan ahbap-çavuş ilişkisini gördükçe kafam karışıyor… Valilik ve Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama yapmadan malum gazetelerde operasyonlarla ilgili çok özel detayların paylaşıldığını gören herkes de aynı şeyi düşünüyor…
Yok eğer bu bilgiler Sayın Osman Ak’ın olurundan geçmeden medyaya veriliyorsa polisteki “köstebek” kim?
Şehir içi trafiği düzeltmek adına yaptığı iyi niyetli çalışmalar sırasında bir siyasetçi edasıyla Zonguldak Belediyesi’ni hedef alan(Söylediği her şeye katlıyorum) beyanatlar veren Osman Ak’ın tavrını da bir devlet memuruna yakıştırmadığımı özellikle belirtmek isterim…
Naçizane önerim, Sayın Ak’ın gelecekte başını ağrıtabilecek ilişkilerden uzak durmasıdır! Umarım, “Tarih tekerrürden ibarettir” sözünü günün birinde Sayın Osman Ak için de kullanmak zorunda kalmayız!
Ne diyelim sonu diğer Emniyet Müdürlerine benzemesin!