Askıda ekmek yetmez.
Çünkü bu ülkede mesele sadece açlık değil.
Asıl mesele; ahlâkın askıya alınması,
vicdanın raftan indirilmemesi,
namusun hatırlanmamasıdır.
Gökçebey’de de böyle,
Zonguldak’ta da,
Türkiye’nin tamamında da…
Askıya ekmek asıyoruz, fotoğraf çekiyoruz, paylaşım yapıyoruz.
Ama aynı sokakta haksızlık varsa,
Aynı mahallede çürüyen sorunlar varsa,
Aynı ilçede konuşulmayan gerçekler varsa
Herkes susuyor.
Ve bu suskunluk, açlıktan daha tehlikelidir.
Askıda ahlâk olmalı.
Askıda namus olmalı.
Askıda vicdan olmalı.
Askıda beyin olmalı ki;
Düşünmeyenler biraz düşünsün,
Gören ama görmezden gelenler aynaya baksın.
Bugün ne görüyoruz?
Koltuğu olan susuyor.
Yetkisi olan bekliyor.
Sorumluluğu olan topu başkasına atıyor.
Dernekler var; tabelası var, duruşu yok.
Odalar var; toplantısı var, cesareti yok.
Siyasetçiler var; konuşması var, yüzleşmesi yok.
Herkes “halk için buradayım” diyor
ama halkın içine inmeye gelince
program yoğun, zaman dar, sorumluluk belirsiz…
Kimse suçlu değil.
Ama herkes sonuçtan şikâyetçi.
Askıda ekmek alan insan aç olabilir.
Ama
Askıda vicdan almayanların çoğu tok.
Cepleri dolu, makamları sağlam,
Ama adalet tarafı aç.
Bugün Gökçebey’de bir sorun konuşulmuyorsa,
Zonguldak’ta bir yanlış normalleşmişse,
Türkiye’de haksızlık kader gibi anlatılıyorsa
Bu bir tesadüf değil.
Bu;
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışının
kurumsallaşmış hâlidir.
Vurdumduymazlık artık bireysel değil,
örgütlüdür.
Sessizlik artık korkudan değil,
konfordandır.
En tehlikeli insan tipi aç insan değildir.
En tehlikelisi;
Tok olduğu hâlde susan,
Yanlışı bildiği hâlde konuşmayan,
“Şimdi sırası değil” diyerek her şeyi erteleyendir.
Bu memleket sadakaya değil,
adalete muhtaçtır.
Gösterişli yardımlara değil,
dürüst yönetime muhtaçtır.
Paylaşımlık iyiliğe değil,
sürekli vicdana muhtaçtır.
Askıda ekmek elbette olsun.
Kimse buna karşı değil.
Ama ekmekle birlikte
ahlâk da asılmıyorsa,
namus hatırlanmıyorsa,
vicdan devreye girmiyorsa
Bu sadece bir göz boyamadır.
Ve son söz şudur:
Bu ülkeyi açlar batırmaz.
Bu ülkeyi;
Tok olduğu hâlde susanlar,
Gördüğü hâlde konuşmayanlar,
Koltuğu korumak için insanlığı askıya alanlar batırır.
İnsanlık askıda kaldıkça
ne ekmek yeter,
ne söz,
ne de umut…
Sağlıcakla kalın.