Seyirci maçı izler taraftar olup biten her şeyi yüreğinde hisseder. Zonguldakspor’un seyircisi değil taraftarları vardır. 90 dakika boyunca futbolcu sahada nasıl mücadele ediyorsa aynı şekilde tribünde mücadele eden taraftara sahiptir. Seyirci skora ve takımının atacağı gollere bayılır. Taraftar mücadele ister. Sahada basmadık yer bırakmayan, formasında kuru yer olmayan futbolcuyu arzular. Onun için başarılar gelir geçer. Çekiç Tokmaklı armanın asaleti ona yeter.
Taraftarın Cafer Elek’i eleştirmesinin sebebi takımda bu mücadele ruhunu görememiş olmasıdır. Ortadaki sorunu çözecek olan mevcut futbolcu grubudur ve maç sonu gördük ki futbolcular bu durumun farkındalar. Daha sıkı çalışmak ve daha fazla mücadele etmek zorunda olduklarını anladıklarını düşünüyorum. Dün bu şehrin en büyük umutlarından biri olduklarını hissettiler.
Bu şehirde siyah ve beyaz ayrımı yoktur. Umudunu yitirmişler ve hayalleri olanlar vardır. Taraftarın en büyük hayali bu takımı Süper Lig’de görmektir. Dile kolay Zonguldakspor’u en son süper ligde gören en genç taraftar bugün 40 yaşındadır.
Ayrıca şunu da netleştirmek gerekir. Zonguldakspor’un hedefi nedir? Alt Liglerde mücadele etmek mi? Yoksa yükselmek mi? Yükselmek istiyorsan seni hedeflerine ulaştırabilecek insanları bulup onlarla çalışman gerekir. İşte burada Cafer Elek sorunsalı tekrar karşımıza çıkıyor. Yükselmek isteyen bir camia için Cafer Elek doğru isim midir?
Futbolda iki türlü güç vardır. Bunlardan birisi halkın, diğeri ise paranın gücüdür. Zonguldakspor maalesef parası çok olmayan ama arkasına halkının gücünü almış bir camiadır. Ekonomik anlamda kentin 90’lı yıllar itibariyle yaşadıkları ortadadır. Bu senaryodan mükemmel bir film çıkmasını elbette beklemiyoruz. Ancak savaşan, mücadele eden, sahada basmadık yer bırakmayan bir futbolcu topluluğu arzuluyoruz. Çünkü bizler yerin metrelerce altından geliyoruz.
Gol atmak ketçap gibidir, sıktıkça devamı gelir. Başlangıç yapabilmek çok önemli. Amasyaspor maçıyla birlikte başlangıç yapmayı arzu ediyoruz.