Arslan, 1948 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin, insanın doğuştan sahip olduğu hakları güvence altına alan en temel metinlerden biri olduğunu belirtti. Bu günün, insan onuruna saygı ilkesinin tüm toplumlarda korunmasının gerekliliğini bir kez daha hatırlattığını ifade etti.
Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünden kadın cinayetlerine, iş güvenliğinden yargı bağımsızlığına kadar pek çok alanda yaşanan sorunların sürdüğünü dile getiren Arslan, şöyle devam etti:
“Gazetecilerin, akademisyenlerin baskı altında olması, adalet mekanizmasındaki gecikmeler, eğitim ve sağlıkta eşit erişim sorunları, engelli yurttaşlarımızın yaşadığı güçlükler, çocuk işçiliği ve mültecilere yönelik ayrımcılık, ülkemizin çözmesi gereken temel başlıklardır.”
CHP’nin insan haklarını yaşamın her alanında savunan bir siyasi anlayışa sahip olduğunu vurgulayan Arslan, Atatürk’ün kurduğu laik ve sosyal hukuk devletinin gereğinin, vatandaşların eşit, özgür ve adil bir ülkede yaşaması olduğunu söyledi.
Arslan, “Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu, herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği, kadınların yaşam hakkının güvence altına alındığı, emeğin değer gördüğü bir Türkiye için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
10 Aralık’ın yalnızca bir gün değil, hak ihlallerine karşı ses yükseltme ve daha adil bir toplum için ortak irade gösterme günü olduğunu belirten Arslan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“İnsan haklarını savunmak; demokrasiye, barışa ve toplumsal huzura sahip çıkmaktır. Tüm vatandaşlarımızın Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, insan onurunu esas alan özgür ve adil yarınlar için birlikte mücadele çağrımızı yineliyoruz.”