Doğanın küçük şifacısı: Isırgan otu!

Abone Ol

Isırgan otu (Urtica dioica) ikibin yıllık geçmişe sahip, dikenli yapraklarıyla tanınan yabani, otsu, çiçekli bir bitkidir. Dünyanın hemen her yerinde bulunabilir. Yol kenarlarında, orman açıklıklarında ve nemli çayırlarda sıkça görülür. İlkbaharda taze filizleri toplanarak hem besin hem de ilaç olarak kullanılır.

Isırgan otunun kökü, iyi huylu prostat tedavisinde kullanılırken, yaprakları artrit ve romatizma tedavisinde kullanılır. Yaprakları lif, aminoasitler, mineraller (kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum), vitaminlerin (A, C, K, B) yanı sıra polifenoller ve karotenoidler gibi antioksidan bileşikler açısından da zengindir. Isırgan otu, içerdiği vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini destekler, kemik sağlığını korur, cilt problemlerine iyi gelir ve enerji seviyelerini artırır. Isırgan otu, bitkinin tüm kısımlarında (yapraklar, gövdeler, kökler ve tohumlar) antioksidan, ağrı kesici, enfeksiyon önleyici, tansiyon düşürücü ve ülser önleyici özelliklerin yanı sıra kardiyovasküler hastalıkları önleme yeteneğine de sahiptir. Ayrıca, idrar yolu enfeksiyonları, saman nezlesi (alerjik rinit) için veya eklem ağrısı, burkulma ve incinmeler, tendonit ve böcek ısırıklarını tedavi etmek için kompres veya kremlerde kullanılır.

Isırgan otunda bulunan kimyasal bileşiklerin kadınlar için çeşitli sağlık faydaları vardır. Büzücü özellikleri nedeniyle kramp ve şişkinlik gibi hoş olmayan adet öncesi semptomlarını hafifletebilir ve adet dönemindeki kan akışını azaltabilir. Isırgan otu, menopoza giren kadınlar için geçişi kolaylaştırabilir ve onarıcı olarak hareket edebilir, vücuttaki hormonal değişimin yoğunluğunu azaltır. Pıhtılaştırıcı olarak hareket eden ısırgan otu, aşırı kanamayı önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca süt üretimini artırmaya ve emzirmeyi daha rahat hale getirmeye yardımcı olur.

Isırgan otunun yapraklarında ve gövdesinde içi boş tüp şeklinde ince tüyler vardır ve bu tüyler, temas edildiğinde ciltte tahrişe neden olan kimyasal maddeler içerir. Bu nedenle doğadan toplarken eldiven kullanılmalıdır. Diğer yandan protein içeriği yüksek olduğundan vejetaryen diyetlerde değerli bir kaynak olarak kabul edilir. Isırgan otu, doğanın bize sunduğu çok yönlü bir bitkidir; hem besleyici hem de şifalı özellikleriyle sağlığımıza katkıda bulunur. Bir dahaki doğa yürüyüşünüzde onu fark edip değerlendirmek isteyebilirsiniz.

Isırgan otu mutfakta nasıl kullanılır?
Genç sürgünleri salata, çorba veya pesto olarak tüketilebilir. Ayrıca kaynatılıp süzüldükten sonra acı tadı azalır, bu nedenle genellikle tuzlu suda birkaç dakika haşlanır.

Isırgan otu çayı nasıl yapılır?
Lezzetli olmasının yanı sıra ısırgan otu çayının egzama, astım, saman nezlesi ve kas ağrıları gibi çeşitli rahatsızlıklarla mücadelede yardımcı olduğu söylenir. Isırgan otu çayı hazırlamak oldukça basit bir işlemdir.

Bunun için:
Taze ısırgan otu yapraklarından 3-4 adet, kurutulmuş ısırgandan ise 1-2 çay kaşığı kadar suya eklenir. Yapraklar suya karıştırıldıktan sonra 5-10 dakikalık bir süre boyunca demlenir. Demlendikten sonra içerisine bal ya da limon katılarak tüketilebilir. Isırgan otu çayı, diğer bitki çayları gibi soğuk olarak da içilebilir.

Isırgan otu zararları nelerdir?
Isırgan otu, vücudu güçlendirmek ve hastalıkları tedavi etmek için kullanılmakla beraber bazı yan etkilere de neden olabilir ve diğer otlar, takviyeler veya ilaçlarla etkileşime girebilir. Bundan dolayı ısırgan otunu kullanmadan önce uzman bir hekime danışmak önemlidir.
Isırgan otu, uygun şekilde kullanıldığında genellikle güvenli kabul edilir. Ara sıra görülen yan etkiler arasında hafif mide rahatsızlığı, sıvı tutulumu, terleme, ishal ve kurdeşen veya döküntü bulunur. Isırgan otunu tutarken dikkatli olmak önemlidir çünkü dokunulduğunda alerjik döküntüye neden olabilir. Isırgan otu asla açık bir yaraya uygulanmamalıdır. Isırgan otu adet döngüsünü değiştirebildiği ve düşüklere neden olabildiği için hamile kadınlar ısırgan otu kullanmamalıdır. Ayrıca, ısırgan otu diüretik etkiye sahip olabilir. Böbrek veya mesane sorunları olanların dikkatli olması ve tıbbı görüş almaları gerekir.