Fonksiyonel bir besin: Keten Tohumu!

Abone Ol


Keten tohumları, keten bitkisi Linum Usitatissimum'dan elde edilir. Keten tohumu bitki bazlı lif, protein ve yağ asitleri gibi önemli vitaminler ve besinlerle dolu, tüm dünyada yetiştirilen değerli bir yağlı tohum bitkisidir.
Keten tohumunun Latince adı “çok yararlı” anlamına gelir. İçeriğinde bulunan yüksek miktarda lif, omega-3 yağ asitleri (özellikle alfa-linolenik asit), bitkisel protein ve çeşitli vitamin-mineraller, onu fonksiyonel bir gıda haline getirir.
Bütün keten tohumu, öğütülmüş keten tohumu ve keten tohumu yağı, insan tüketimine uygun en popüler üç keten tohumu türüdür. Keten tohumu, pürüzsüz ve parlak bir yapıya sahip sert bir dış kabuktan oluşur ve koyu altın renginden kırmızımsı kahverengiye kadar değişen belirli bir renk gösterir. Tohum kabuğu yaklaşık %15 müsilaj içerir.
Keten tohumu özetle, omega-3 yağ asidi olan alfa-linolenik asit, lif ve lignanlar (hücre hasarına ve iltihaplanmaya karşı koruma sağlayan antioksidanlar) içerir. Çağdaş COVID 19 sonrası dönem, iyi beslenme ihtiyacına yüksek öncelik vermektedir ve terapötik gıdalar, sağlıklı bir toplumun küresel gelişimi için gerekli olabilir. Dolayısıyla bu değerli bitki, dünya çapında yaygın olarak yetiştirilmektedir. Dünya keten tohumu üretiminin yaklaşık %60'ı Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Belçika'dan gelmektedir.
Keten tohumu, tüketicilerin olağanüstü besin değerine sahip gıdalara olan ilgisinin artması nedeniyle dünya gıda zincirinde önem kazanmaktadır. Bu nedenle, bu yağlı tohum bitkisinde bulunan fitokimyasalların sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle ilgili kapsamlı bilgiler; bu yazıda okuyucular için yararlı olabilir.
Keten tohumu, birçok dejeneratif (diyabet, obezite) ve kronik rahatsızlığın (kardiyovasküler hastalıklar ve kanser) riskini azaltma özelliği nedeniyle tüketimi artmaktadır. Obez fareler üzerinde yapılan kontrollü bir çalışma, keten tohumu liflerinin lipit düşürücü potansiyelini kanıtlamış ve obeziteyi tedavi etmiştir. Bunun yanında kanserli hücreleri yok etme ve çoğalmalarını engelleme potansiyeline sahip olduğu gözlemlenmişitr. Ayrıca prebiyotik özelliklere sahiptir ve bağırsaklardaki probiyotik mikropları artırır. Keten tohumu üzerine yapılan çalışmalar, bağırsak sağlığını iyileştirme kapasitesine sahip olduğunu göstermiştir.
Yüksek miktarda yağ, protein, diyet lifi, lignanlar, vitaminler ve mineraller içerir. Keten tohumunun besinsel, fonksiyonel, probiyotik ve fitomedikal özellikleri, bilinçli tüketicilerin ve gıda üreticilerinin büyük ilgisini çekmektedir. Keten tohumu ve türetilmiş ürünleri, bağırsak florasının kontrolü ve çeşitli hastalıklara karşı savunma konusunda son zamanlarda keşfedilen rollerinin yanı sıra, gıda endüstrisinde çok çeşitli teknolojik-fonksiyonel amaçlar için kullanılabilir.
Keten tohumu, tüketicilerin olağanüstü besin değerine sahip gıdalara olan ilgisinin artması nedeniyle dünya gıda zincirinde önem kazanmaktadır. Keten tohumu doğal olarak α-linolenik asitler (ALA), kısa zincirli çoklu doymamış yağ asitleri (SC-PUFA), fitoöstrojenik lignan (secoisolariciresinol diglycoside veya SDG), anti-kanser ajanları ve diğer biyoaktif bileşikler içermektedir.
Gıdalarda kullanılan antioksidanların çoğu sentetiktir ve bunların kullanımı, bazı ciddi sağlık endişeleri nedeniyle son zamanlarda kısıtlanmıştır. Bu nedenle, doğal antioksidan kaynakları bulmak günümüzde giderek daha popüler hale gelmektedir. Bu kaynakların başında gelen çok sayıda yenilebilir keten tohumu ürünü bulunmaktadır. Bahsedilen bu ürünler, lifli barlar, spagetti, kahvaltılık tahıllar, ekmek, salata sosları, et benzeri ürünler, dolgu maddeleri ve bisküviler gibi çeşitli ticari ürünlerin hazırlanmasında güçlendirici maddeler olarak da kullanılabilir. Özellikle fırınlardan çıkan ürünler; örneğin ekmek, kek, kurabiye ve bisküviler, geniş bir kitle tarafından sevilerek
tüketilmektedir. Ayrıca yoğun olarak salatalarda ve yoğurtlu mezelerde kullanılmaktadır. Keten tohumunun kimyasal bileşimi, bu yağlı tohum bitkisinin protein, yağ, diyet lifi ve karbonhidratları iyi bir dengede içerdiğini ortaya koymaktadır, bu da onu sağlık bilincine sahip tüketiciler için mükemmel bir seçim haline getirmektedir.
Keten tohumu, toplam tohum kütlesinin %23'üne kadar protein içerebilen zengin bir protein kaynağıdır. Bitki proteini, hayvansal proteine göre çok daha çevre dostu, sürdürülebilir ve yeşil olduğu için gıda pazarında belirgin bir trend olarak ortaya çıkmıştır.
Keten tohumunda %40'a kadar bulunan diyet lifi, %25'ini oluşturan çözünür lif ve geri kalan %35'ini oluşturan çözünmez liften oluşur. İçinde barındırdığı Sakız, Pektin ve β-Glukan; kan şekeri seviyelerini düşürmede ve diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde önemli rol oynayan kolesterol ve trigliseridleri emmede önemli bir role sahip olan çözünür lif örnekleridir. Bu çözünür lifler bağırsaktaki bakteriler için bir besin kaynağıdır ve insan sağlığı üzerinde olumlu etkisi olan SC-PUFA'ya dönüştürülebilir. Ayrıca keten tohumu, hem çözünür hem de çözünmez diyet lifinin mükemmel bir kaynağıdır. Bu sayede kabızlığa da iyi gelmektedir.
Keten tohumu hem suda hem de yağda çözünen vitaminler içerir. Temel olarak γ-tokoferol formunda bol miktarda E vitamini içerir. Gamma-tokoferol, hücre proteinlerini ve yağları oksidasyon sürecinden koruyan, idrarla sodyum atılımını düzenleyen, bu sayede kandaki sodyum yükünü azaltmaya yardımcı olan ve kalp hastalıkları, bazı kanser türleri ve Alzheimer hastalığı riskini azaltarak fark yaratan bir antioksidan olarak bilinir.
Keten tohumunda vitaminler ve mineraller de oldukça iyi miktarda bulunur. Mineraller arasında magnezyum, potasyum, sodyum, çinko, manganez, bakır ve demir keten tohumunda bulunur. Mineraller, vücuttaki çeşitli metabolik süreçleri düzenleyen ve iskelete destek sağlayan, insan beslenmesi için gerekli maddelerdir. Tahıl bazlı unlu mamullerin tüketiminin artması, insanlarda önemli minerallerin eksikliğine yol açmıştır. Keten tohumu, besin değeri yüksek bir bitki kaynağı olduğu için insanların düzenli beslenmesine dahil edilebilir ve vücutta bulunan mineral açığına destek olabilir. Ayrıca, büyüme ve gelişme için gerekli olan yeterli miktarda makro ve mikro mineraller içerir. Keten tohumu, karbonhidrat içeriği düşük, omega 3 yağ asitleri içeriği yüksek ve antioksidanlarla dolu olduğundan veganlar için de besleyici bir gıdadır. Diğer yandan çok sayıda çalışma, keten tohumunun menopoz sonrası kadınlarda görülen semptomlar (sıcak basması, yavaş metabolizma) üzerinde olumlu etkisi olduğunu doğrulamıştır.
Keten tohumu almadan önce daima bir beslenme uzmanına danışılmalıdır. Beslenme uzmanı, keten tohumu takviyesini önermeden önce hastanın tıbbi ve ilaç kullanım geçmişini almalıdır. Çünkü keten tohumu diğer ilaçlarla birlikte alındığında, vücutta birçok şekilde etkileşime girebilir.
Örneğin, emziren ve hamile kadınlar keten tohumu almadan önce daima sağlık uzmanlarına danışmalıdır. Çünkü keten tohumu östrojen gibi davranabilir ve doğumu tetikleyerek, düşük doğum ağırlığına neden olabilir ve bazen de düşüğe yol açarak hamileliği olumsuz etkileyebilir.
Benzer şekilde, kan sulandırıcı ilaçlar alıyorsanız, keten tohumu takviyesi de vücuttan kanamaya neden olabilir, çünkü omega-3 yağ asidi kan akışını teşvik eder ve kıvamı iyileştirir.
Keten tohumunun genel olarak kronik hastalar tarafından da kullanılması tavsiye edilmez. Yüksek tansiyon, diyabet ve böbrek hastalığına sahip olan bireylerin de bu besini tüketmemesi gerekir. Yüksek oranda potasyum içeriğine sahip olan keten tohumu, böbrek hastaları üzerinde olumsuz etkilere sahiptir.
Ayrıca erkeklerin bazılarında östrojen hormonunun baskın olduğu bilinir. Östrojen hormonunun baskın olduğu vücut yapılarına sahip erkeklerin keten tohumu kullanımını tercih etmemesi gerekir. Aksi durumda östrojen fazlalığına yol açabilen keten tohumu; erkeklerde meme büyümesine ve erkeklerin aşırı duygusal bir ruh haline sahip olmasına neden olabilir.
Bu gibi durumlarda keten tohumu takviyesi kaçınılmalı veya bir beslenme uzmanı veya eğitimli bir tıp uzmanının gözetiminde dikkatle alınmalıdır.