Haberal ne derse o!

Abone Ol

Şehirlerarası otobüsteyim…

Bursa’dan Zonguldak’a dönüş yolundayım…

Nihayet son iki saattir hiç durmadan konuşan teyze Yalova Terminali’nde otobüsten indi…

Şuanda otobüste kutlamalar devam ediyor:))

İki günlüğüne de olsa şehrin stresinden uzak bir hafta sonu geçirmenin huzuru ile pazartesi başlayacak iş stresi arasında ruhsal bir geçiş süreci yaşıyorum…

Müessesemizde pazartesileri, geçtiğimiz haftanın kritiğini yapmak adetten olduğu için gelin hep birlikte geçtiğimiz haftayı şöyle bir anımsayalım…

Geride kalan haftada Ergenekon tutuklusu CHP Milletvekili Mehmet Haberal’ın Zonguldak gezisinin yankıları devam etti… Öyle görünüyor ki, Haberal, bugüne kadar MHP’li oğlunun kontrolünde olan CHP Zonguldak örgütünde bundan sonra belirleyici isim olacak. Şüphesiz Zonguldak Belediye Başkan adaylığı için Haberal’ın kime destek vereceği çok önemli…

Ama bu destek, “Haberal kimi işaret ederse o aday olur” anlayışına dönüşürse, sonuçları CHP için ağır olur!

CHP tabanının ne düşündüğü, örgütlerin kimi aday görmek istediği kulak ardı edilir, sırf Haberal istedi diye biri aday gösterilirse faturanın ekstrası Mehmet Haberal’a gönderilir.

Çağdaş demokrasilerde olması gereken siyasi erkin değil, halkın ne istediğidir…

***   

Geçtiğimiz hafta en çok konuşulan haberlerden biri de, sosyal medyada sıkça paylaşılan gazeteci Rıfat Serdaroğlu’nun köşe yazısında Köksal Toptan‘ın Mehmet Haberal’la olan vefasızlığını kaleme almasıydı…

Siyasetin ağar ağabeylerinden bu haberle ilgili ses çıkmadı ama…

Köksal Toptan’ın AKP İl Yönetim Kurulu üyesi Avukatı, Zonguldak Kömürspor’un çiçeği burnunda başkanı Süleyman Caner, durumdan vazife çıkartıp sağda solda bu makaleyi alıntı olarak kullandığı için Halkın Sesi’ne dava açacağını söylemiş…

E şimdi bu kraldan çok kralcılık değilse nedir?

Hakkımızda var 150 tane şikayet…

Bu da olur 151’incisi…

***

Süleyman Caner demişken, Zonguldak Kömürspor’un kongresini konuşmadan geçmek olur mu?

Vaziyeti Yalın Damatoğlu ile Salih Demir’in “sidik yarışı” olarak algılamak basitlik olur…

En basit mantıkla… Salih Demir istifa etti… Yalın Damatoğlu Başkanlığa talip oldu… Salih Demir, Damatoğlu’nun başkan olma fikrinden pek haz etmemiş olacak ki, istifa kararına rağmen önce Gökhan Demir, ardından Erhan Darande’yi başkan olması için ikna etmeye çalıştı ama olmadı…

Ne alakaysa… Son olarak Avukat Süleyman Caner, tombaladan çıkar gibi başkan seçildi…

Bana göre futbol topu görse karakola bomba diye götürecek biri…

Hani “kim başkan olsun?” sorusuna verilecek en son isim herhalde, Süleyman Caner’dir…

Birisi Zonguldak Kömürspor’un güreş takımı olmadığını Süleyman Bey’e hatırlatmalı…

6 hafta sonunda havlu atmazsa büyük başarı olur…

***

Geçtiğimiz hafta,  kaçak güreşen tüy sıklette medarı iftiharımız, cihan şampiyonu Ali Rıza Tığ’ın itirafnamesini okumayanınız var mı?

“Ben alırım kime ne?” diyen Tığ, aslında haksız değil…

Adam gazete sütunlarında başkan adaylarına açık çağrı yaparken, “Arkayı dörtleyelim. Gelmezseniz geç kalırsınız.” derken aslında “paralar, açılmasın aralar” diyordu anlayana…

Haberal’la ilgili yaptığım hatırlatmaya bozulmuş olacak ki, bize köfte atmayı ihmal etmemiş. Arada postacılık yapan takla güvercinlerinden aldığı eksik bilgilere dayanarak yazdığının aslında öyle olmadığını o da biliyor da… Zoru başka!

Birincisi bu gazete kurulduğu günden itibaren bir kez olsun satmayı düşünmedim. Ne Mehmet Haberal, ne oğlu, ne de damadıyla bir görüşmem ya da pazarlığım olmadı. Sadece sıkı bir Halkın Sesi takipçisi olan CHP eski Zonguldak Senatörü, Başkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi Behiç Sonbay, yaklaşık 2 yıl önce cezaevinde Mehmet Haberal ile görüştüğünü ve gazeteye ortak olacağını söyledi… Hepsi o kadar. Ondan sonra ne arayan oldu ne de soran!

Tığ’ın seçim dönemi Haberal cezaevindeyken benim Haberal’a fatura kestiğim iddiasına gelince… Evet Halkın Sesi bir aylık reklam karşılığında 4 bin 500 TL fatura kesti… Zaten tüm yerel gazeteler de aynı parayı aldı… Faturalarımız ortada… Yok kayıt dışı para aldığımızı iddia eden varsa buyursun gelsin. Ama ben Pusula’nın “Sayın Erkan Haberal”dan bugüne kadar ne aldığını biliyorum… Yiğtse o ne aldığını açıklasın…

Ali Rıza Tığ bir ismin başına “Sayın” ifadesi koyuyorsa bilin ki o adamın çok parası vardır...

Erkan Haberal ya da başkası “Sayın” ifadesini bir saygı göstergesi olarak algılayabilir ama benim tanıdığım Ali Rıza Tığ, sadece parayı sever sayar!

Not: Bu gazetede ekmek yiyip başka kümeslerde yemlenen taklacı güvercinler… Paçanızdaki pislik yıkansanız da çıkmayacak!