İtirazım var hakim bey!

Abone Ol
Bu kadarına da pes!

On binlerce insan işinden, aşından oluyor…

Binlercesi tecrit ediliyor ama…

Birkaç sivil toplum örgütü dışında hiç kimse konuşmuyor…

Hiçbir muhakeme yapılmaksızın, mahkeme olmasızın binlerce insan kamudan ihraç edildi…

Bu mu hukuk devleti?

Bu mu sizin adaletiniz?

Bu hal, “Ohal” ile açıklanacak kadar basit bir durum değil…

Tüm siyasi hırslarımızdan arınıp bu toplumun bir ferdi olarak vicdani ve insani tavrımızı koymak zorundayız…

Baksanıza, iş öyle bir hal aldı ki, düne kadar halkı cemaatin kucağına iten siyasi iktidar, bu gün aynı insanların cemaatle olan geçmişteki bağlantılarını sorguluyor, işten ihraç ediyor, derdest ediyor…

Hayatı boyunca cebinde tırnak makası taşımayan insanlar darbeci askerlerle bir tutuluyor…

Oysaki, cemaatleri bu denli şımartan, devletin içinde tarikatlara alan açan, ne istedilerse veren adam, iş işten geçince “Rabbim de milletim de beni affetsin” diyip işin içinden çıkabiliyor…

Peki Allah’ın affettiğini nerden biliyor?

Ya millet affeder mi?

Allah’ın işine karışmam ama milletin affedip affetmeyeceğini ilk seçimde göstereceğiz…

Demokrasiye inanan her yurttaş, şartlar ne olursa olsun hukukun üstünlüğünü savunmak zorundadır…

Aydın olmanın namusu da bunu gerektirir…

Özellikle son dönemde sosyal medyada toplumsal bir sınavdan geçiyoruz…

Ağzını bozan mı ararsınız, kişisel hesabından karşıt düşünceli arkadaşlarını silen mi dersiniz…

Toplumun ruh sağlığı ve sosyal barışı da ciddi tehdit altında…

Bu sıralar en çok garibime giden şey, düne kadar militarist duygularla AKP’yi savunan insanların kendi yakınları ya da arkadaşları FETÖ kapsamında açığa alınıp ihraç edildiğinde verdiği tepki…

Hangi siyasi düşüncede olursak olalım olaylar karşısında akli ve vicdani tavrımızı koymak zorundayız…

İllaki yangının bizim evimize mi sıçraması gerekiyor?

Eee işte bunun için biz yıllardır, “Susma sustukça sıra sana gelecek” diyorduk…

Ülkeyi kana bulayan teröristleri affeden, davulla zurnayla sınır kapılarında karşılayan devletin, sudan sebeplerle insanların ekmeğini, özgürlüğünü elinden alma lüksü de olmamalı…

Bugün cemaatin okulundan mezun olan bir bakanın kabinede olduğu, çocuklarını son ana kadar cemaatin okullarından almayan valileri, genel müdürleri görevden almayan AKP hükümeti, sırf çocuğunu Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okula verdi diye, Bakanlar Kurulu’nun onayıyla kurulan bir bankaya para yatırdı diye kamudaki görevinden atıyorsa, tutukluyorsa…

İtirazım var hakim bey!

                                      ***

OHAL Valisi Sayın Ali Kaban geçtiğimiz hafta termik santral kurmak isteyen özel maden ocağı işletmecilerini kabul etti…

300 megavat gücünde santral kurmak isteyen rödevanscıların girişimi şehit cenazesi ve FETÖ operasyonları arasında kaynayıp gitti…

Demir Madenciliğin santraller bölgesinde yapmak istediği ve ruhsat talebinde bulunduğu termik santrali biliyorduk. Ama bu hamle bizim için de beklenmeyen bir gelişme oldu.

Çok değil 3-5 yıla kadar nefes bile alamayacağımız bu topraklara yeni bir termik santral kurmak Zonguldak’a yapılacak en büyük ihanet olur.

Öyle görünüyor ki, İçişleri Bakanlığı’ndan el çektirilen Efkan Ala’nın ekibinden olduğu bilinen Zonguldak Valisi Ali Kaban’ın suyu kaynıyor… Kaban, Efkan Ala’nın gidişinden sonra Merkez’e mi alınır, yoksa terfi mi eder hep birlikte göreceğiz…

Sayın Vali her halükarda bu şehirden gideceğine göre, böylesine hayati bir kararı tek başına veremez…

Soluyacağımız havaya, izin verin de biz karar verelim Vali Bey!