“KAN DÖKMEDEN BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİREMEZSİN”

Abone Ol

 

Daha önceki yazımda darbeyi kimin yaptığının önemli olmadığını, darbe sonrası emekçi halkın hakları ve OHAL sayesinde zaten kısıtlı olan demokratik hak ve özgürlüklerimizin gittikçe kısıtlanacağını, demokrasinin nefes boruları olan meslek örgütlerinin yavaş yavaş kapatılma hesaplarının yapıldığını yazmıştım.

Bu yazımda ise biraz daha aykırı veya felaket senaryosu denilen soruları sorup cevap aramaya çalışacağım.

Sorulardan birisi yazı başlığı olan;  CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun 10 Mayıs. 2016 da TOBB 72 Genel kurulunda yaptığı konuşma. Kılıçdaroğlu konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gündemde olan Başkanlık sistemi ve onunla ilgili anayasa değişikliği üzerine kelam ediyor.

Kılıçdaroğlu bu konuşmasında aynen şöyle demişti “ Başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştiremezsin”.

Aradan iki aydan birkaç gün fazla bir zaman geçti ve kan döküldü yani 15 Temmuz’da katliam yapıldı. Türk ordusu hiç de yabancısı olmadığı üzere kendi halkına kurşun sıkarak onları katletti.

Ve ardından hemen Olağanüstü Hal (OHAL)ilan edildi ve ordu başta olmak üzere; emniyet, yargı, milli eğitim vb. tüm devlet kurumlarında büyük bir operasyon ve tasfiye başladı.

Çıkan OHAL yasalarıyla on binlerce emekçi işinden oldu. Binlerce işverenin ve binlerce emekçinin mülkiyetine el kondu. Bakanlar ve başbakan çıkarılacak kanun hükmünde kararnamelerle ilgili olarak” bu bir olağan üstü durumdur, bazı yasalar var ki bunları demokratik yollardan meclisten geçiremezdik, bu bir fırsattır bu yasaları OHAL sayesinde kanun hükmünde kararnamelerle geçireceğiz”. 

Evet, şimdi soru içinden bir soru daha; bu yasaları daha önceden hazırladınız ve kanlı bir kalkışma sonucu ilan ettiğiniz OHAL i mi beklediniz?

Bu günler daha cicim günleri herkes; sağcı solcu, dinli dinsiz kol kola düşman kardeşleri oynuyor.

İşte bir soru daha; askerin ve polisin depolarında hiç mi gaz bombası yoktu da bunlar sadece hakiki mermilerle yola çıktılar?

İlk kitle karşı çıkışlarında yüzlerce insanın toplandığı köprü üstlerinde ve diğer direniş yerlerinde insanlara hakiki mermi değil de “Gaz bombası” atılsaydı bu katliamlar olmazdı.

Demek ki kan dökülmesi hesapları bir yerlerde çoktan yapılmış.

Cumhurbaşkanı darbeyi eniştesinden haber almışmış, sen onu geç. Eniştenin haberi olacak senin olmayacak? İyi o zaman bir emekçi olan enişteyi cumhurbaşkanı yapalım.

Şimdi tekrar geri dönelim. CHP liler le Sosyalistler zaman zaman kendi aramızda konuşurduk genel soru şu idi  ” CHP iktidar olmak istemiyor da mı gitti bu Ekmeleddin beyi buldu? Parti içinde başka adam mı yoktu?” Milletvekili ön seçimlerinde de   “kontenjan” diye bölgesinde hiç adı sanı bilinmeyen kişileri aday gösterdi. Belli ki CHP daha fazla milletvekili veya tek başına iktidar olmak istemiyordu.   

Bunları neden mi yazdım? Şimdi bir soru daha sorup, sorunun cevabını bu soru içinde arayalım… İktidarda AKP değil de CHP olsaydı bu “Feto cemaatı” üzerine aynı AKP gibi radikal adımlarla gidebilir miydi?

Bundan sonrası ne mi olacak? Türkiye Kürdistan’ında barış sağlanmadıkça bu iktidar hiçbir demokratik adım atmayacak.

Hatırlatayım. Türkiye Kürdistan’ında savaşan üst düzey komutanların hemen hepsi tutuklu ve TSK ‘dan çoğu ihraç edildi.

Antidemokratik yasalara karşı tek gücümüz; emek partilerinde ve meslek örgütlerimizde örgütlenmek ve onlara sahip çıkmaktır…