Kömürspor komedyası!

Abone Ol

Bir de Rahmetli Arap Ruşen’den dinleyeceksiniz Kömürspor’u… O anlatırken bilmeyen de Barcelona’dan bahseder zannederdi… Kömürspor’un forveti olmasının yanı sıra Zonguldak’ın yakın tarihini yaşamış bir tanık sıfatıyla sağlığında röportaj yaptığım Ruşen Amca’nın anlattıklarını dinlerken bazen duyduklarıma inanmakta güçlük çekerdim. Terli bir Kömürspor formasının, yerin yüzlerce metre altında çalışan bir maden işçisinin teri kadar “önemli” olduğu yıllardan bahsediyorum… Aradan geçen yarım asırda Zonguldak’ın nereden nereye geldiği ortada… Zonguldakspor’u “kurşun asker” gibi kendilerine oyuncak yapanlar, pili bitince koca kentin adını taşıyan oyuncaklarını çöpe atarken, biz bu satırlarda bugünlerin sinyalini vermiştik! İsim değiştirip devlete ve şahıslara olan borçları silme peşine düşenler, şark kurnazlığı yapıp bu kez madencinin alın teriyle özleştirilen Kömürspor formasını giyiyorlardı üzerlerine… Ne gariptir ki, bizim ülkemizde “din” ve “futbol” konusunda insanların kafalarındaki duvarları kolay kolay yıkamazsınız… Bizi o gün “Zonguldakspor düşmanı” ilan edenlerin, Demir Ailesi ile gazetemiz arasında yaşanan olaylar nedeniyle Halkın Sesi’ne önyargılı yaklaşmalarını asgari düzeyde anlayabilirim! Ama son hafta Adliyespor’a “altın tepside!” sunulan şampiyonluk ve şampiyonluk parolasıyla yola çıkıp transfer bile yapmadan takımı yarı yolda bırakanları anlamamı kimse beklemesin! Bir de… Sosyal medya üzerinden bize ağza alınmayacak kadar ağır küfürler yazan o cengaver taraftarı… Bizim için 60 metre uzunluğunda pankart açıp küfreden amigoları… Facebook’ta esip gürleyen taraftar gruplarının o gün ve bugünkü sessizliğini anlayamıyorum… Sırf birileri “fırsatçılık yapıyor” demesin diye Salih Demir ve yönetim kurulunun “çekilme” kararıyla ilgili yorum yapmaktan kaçındım. Ama hala birilerinin kulüp üzerinden “siyaset!” yapmaya çalıştığını görmek her Zonguldak Kömürspor taraftarı gibi beni de rahatsız ediyor… Şampiyonluğun uzatma dakikalarında kaçtığı maç sonrasında yönetime isyan eden bir Zonguldakspor taraftarının korumalar tarafından, polisin gözleri önünde linç edilircesine dövülmesi, şüphesiz yaşananlardan rahatsız olan gerçek taraftar üzerinde etkili olmuştur. Demir Ailesi’ni eleştirdiği için başına gelmedik şey kalmamış bir gazeteci olarak, taraftar grupları üzerindeki gücü tahmin edebiliyorum. Ama sporda bundan sonra sadece taraftar olacaklarını söyleyerek yönetimden çekilen Salih Demir’in olağanüstü genel kurul kararı almak için daha neyi beklediğini merak ediyorum. Transfer sezonunun bitmesini mi? Bu bir güç gösterisi mi? Yoksa, “Biz olmasak bu kent bir hiç” demek mi? Bakın Başkanlık için aday olduğunu söyleyen Avukat Yalın Damatoğlu, dün “garip” bir şekilde adaylıktan çekildiğini açıkladı. Aday oluşu ne kadar ilginçse, çekilirken kullandığı üslup da o kadar ilginçti… Damatoğlu ile tanışmıyorum ama tanıyorum. Zonguldak’ta ki hızlı yaşamı ve ilginç kişiliğiyle şehirde farklı bir iz bırakan Damatoğlu, İstanbul’da önemli kurum ve işadamlarının avukatlığını yaptı… Ardından sürpriz bir şekilde sakallı fotoğrafıyla(!) yıllar sonra Zonguldak yerel basınına Zonguldak Kömürspor Başkan adayı olarak haber oldu… Ve 3 gün sonra “küstüm oynamıyorum” demez mi? Haklı yanları da yok değil ama söylediklerinin… Adama benim gibi aklı evvelin biri çıkıp sormaz mı? Aday olurken aklın neredeydi? Biri çıkıp bitirsin şu komedyayı!