MÜSLÜMAN NİÇİN KURAN OKUMAKTA?

Allah insan oğlu için, Kuran’ı bir  rahmet, merhamet ve şifa olarak bir  ramazan gecesinde indirmeye başlamış ve bu Kuran 23 yıl gibi bir zaman diliminde tamamlanmıştır. Kuran insanlık için hakkı, adaleti, doğruluğu, dürüstlüğü, iyiliği güzelliği emreder. Haksızlığı, zulmü, sömürüyü,  adaletsizliği şiddetle reddeder. Mazlumun, garibin, yolda kalmışın, fakirin, emeğin, alın terinin, işsizin, işçinin emeklinin, toprağa gömülen kız çocuğunun yanın da  yer alır, onların sesi olur, dikkatleri onların üzerine çeker...

Andolsun, Biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık. (Araf Suresi 52)

Kuran ramazan ayında inmeye başlamasıyla beraber bu ay rahmet, bereket ve merhamet ayı olarak isimlendirilmiştir. Bu Kuran şayet bir insana inerse o zaman, rahmetini, merhametini ve şifasını insanın  aklına, fikrine, ruhuna, kalbine ulaştırır. Toplumda kardeşlik, sevgi, merhamet duyguları yayılır.

 “Yeryüzünde sabit dağlar var etti. Orasını bereketlendirdi. İsteyenler/ihtiyacı olanlar için eşitçe olmak üzere orada dört mevsim kuvvetler (rızık ve rızık kaynakları) takdir etti” (Fussilet; 10).

Kuranı, okuyup, öğrenip onun öğütlerini uygulayacaksın ki,   Kuran  insana  rahmet, merhamet ve şifa olsun.

Orucun tüm manalarında “tutmak” olumlu bir içeriğe sahiptir. Benimsemek, sahiplenmek, sevmek, sahip olmak, hakim olmak, kendinde olmak anlamları içermektedir. Bakıldığında İnsan kendini ne zor tutuyor değil mi?

Kendini tutabilmek her insanın harcı değildir. Kuran’a göre  oruç tutmak insanın iç güdülerini, ayartıcı benliğini tutması  yani kendi şeytanına gem vurup onu kontrol altına alması demektir. Ramazanda Kuran’dan öğrenilenlerden kendine meziyetler kazandırıp bunları bir ömür boyu sürdürmesidir.

Müslümanlar bugün Kuran’a uymadıklarından İslam dünyası Kuranın rahmet, merhamet ve şifasından yararlanamamaktadır.  Çünkü Kuran ayrılığa düşmeyin helak olursunuz demesine rağmen Müslümanlar param parça bir halde, siyasi, mezhep, cemaat, tarikatlara bölünmüş durumda ve her biri kendi doğrultusunda kendini doğru  kabul etmekte, diğerlerini dışlamakta hatta kafir olarak nitelemektedirler.

“Şüphesiz o kimseler ki, dinlerini tefrikaya düşürdüler ve muhtelif fırkalara ayrıldılar. Sen hiçbir şeyde onlardan değilsin. Onların işleri ancak Allah'a aittir. Sonra onlara ne yapar olduklarını haber verecektir”.

Bu gün dünyada Müslüman Müslümanın kanını akıtmakta, birbirini kurşuna dizmektedir. Bu hangi İslam, hangi Kuran’da vardır. “Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.” (Ali İmran 103)

                                                               

SAĞLIK

Soğuk algınlığı;

Nezle ve gripten korunmak için C vitamini alımı çok önemlidir. Günlük olarak vücudun ihtiyaç duyduğu C vitamini, kuşburnu çayı ile karşılanabilir, yalnız bitkisel çayların her zaman taze ve usulüne uygun demlenmesi gerekir kaynatmak genel olarak önerilmiyor. Kuşburnu meyvesini ince ince kıydıktan sonra bir bardak suya iki tatlı kaşığı katarak on dakika demlenmeye bırakın, süzerek sıcak olarak tüketin.

Öksürük;

Öksürük özellikle çocuklarda ve soğuk algınlıklarıyla birlikte başlayıp uzun süre geçmeyebiliyor. Özellikle gece uyutmadığından şikayet edilir. Öyleyse; iki kaşık limon suyunu bir litre kaynar suya katın, sonra süzme bal ekleyip kıvamı şerbet gibi olana kadar karıştırın. Bu karışımdan her sabah bir ya da iki kaşık için.

Kabızlık;

Günlük hayatın stresleri ya da hareketsizlik ve yediklerinizle ilgili olarak sindirim sorunları yaşıyorsanız çiğ tüketilen hardalın faydası olabilir. Ayrıca zeytinyağlı pırasa da sindirim sorunlarını çözümleyebilir.

Burada sunduğumuz doğal öneriler her durumdaki şikayetler için yeterli olmayabilir. Şiddetli sağlık sorunları varsa mutlaka bir uzman yardımı almalısınız

NEREDEN BİLSİN

Ünlü filozof Aisopos bir gün sokakta yürürken şehrin valisi ile karşılaşır. Vali nereye gittiğini sorar.

Filozof:

- Bilmiyorum, nereye gittiğimi, gideceğimi bilmiyorum, cevabını verir.

 Vali bu cevaba sinirlenerek:

 - Bu saçma sapan adam nereye gittiğini bilmiyor. Demek ki serserilik yapacak. Derhal yakalayıp hapse atın, der.

  Bunun üzerine Aisopos:

  - Gördünüz mü sevgili valim, nereye gideceğimi nereden bilebilirdim, der.

                                                  AYETE’L KÜRSİ

Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür. (Bakara 255)

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır, zaman insanları değil armutları  olgunlaştırır. 

                                                                                                               Peyami Safa