Zonguldak ve Zonguldakspor tarihini araştırma uzmanı ve köşe yazarı Barış Işık, bugün doğum günü olan Zonguldakspor'un unutulmaz efsane Yugoslav golcü futbolcusu Zarko Vukcev'i kaleme aldı.
İŞTE BARIŞ IŞIK'IN YAZISI;
"Bir zamanlar ülkemizde çok önemli bir Yugoslav ekolü bulunmaktaydı. 1960’lı yıllarda başlayan ve 1990’lı yılların başına kadar devam eden bu süreçte birçok Yugoslav futbolcu ve teknik adam ülkemizde görev yaptı.
Zonguldakspor’da bu ekolden nasibini alanlardan oldu. İlk olarak 1974 yılında Damir Dilberovic sonrasında ise 1985 yılında Zarko Vukcevic ve Milijan Tupayic Zonguldakspor’a transfer oldular. Ancak içlerinde en büyük etkiyi hiç kuşkusuz Zarko Vukcevic bıraktı.
Bir Zonguldakspor sevdalısı olan kıymetli dostum Koray Atalı Vukcevic’i Karadağ’da ziyaret etti onunla nefis bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu söyleşi üzerine Vukcevic hakkında yazı yazmak elbette zor olacak.
Ancak bugün yeni yaşını kutlayacak olan başarılı futbolcu için bir şeyler karalamak zorunda hissediyorum kendimi çünkü o bizim jenerasyon için çok özel bir yere sahip.
1981-82 sezonu öncesinde darbe dönemi federasyonu ülkemizde sadece Türk asıllı yabancıların forma giyebilmesine müsaade etmiş lakin bu kural sadece 3 sezon sürebilmişti.
1.Futbol ligi kulüplerine iki yabancı oyuncu oynatabilme serbestliği gelince bu furyaya ayak uyduran Zonguldakspor, FK Sutjeska’dan Milijan Tupayic ve FK Buducnost takımından Zarko Vukcevic’i büyük umutlarla transfer ederek şehre getirdi.
1985-85 sezonunda Zonguldakspor formasıyla tam 36 maçta görev yapan başarılı futbolcu rakip fileleri 6 kez havalandırma başarısını göstermişti. Gençlerbirliği deplasmanında önce Sinan Ünal’a al da at demiş pozisyon gol olmamıştı.
Sonrasında Sinan Ünal’ın karşı karşıya şutunu kaleci çıkarmış topu çok iyi takip eden Vukcevic kaleci Okan’ın bacak arasından benim Zonguldakspor formasıyla televizyondan izlediğim ilk golünü atmıştı. Kasım ayıydı üzerinde uzun kollu lacivert bir forma vardı.
Maçı kazandırmak için ne gerekiyorsa yaptı ama maç 1-1 sonuçlandı. Aynı sezon Zonguldak’ta Kocaelispor ile 2-2 berabere biten maçın gollerini attı.
Kafayla tam köşeye astığı ilk gol Zonguldakspor’un 1.Lig tarihindeki 350.golü olarak kayıtlara geçti.
Beşiktaş’ın Kovacevic’i, Fenerbahçe’nin Pesic’i, Galatasaray’ın Prekazi’si varsa bizim de Vukcevic’imiz vardı.
Çok kuvvetli, sahada adımları yere sağlam basan bir futbolcuydu. Lacivert Kırmızılı peleriniyle her Zonguldakspor sevdalısı genç gibi benim de rüyalarıma giriyordu.
Dönemin Panini çıkartmaları veya sporcu kartlarında çıkmasını en çok istediğim futbolcu kesinlikle Zarko Vukcevic’di.
Posteri olsa odama asardım ama maalesef yoktu. Dönemin gazetelerine en büyük serzenişimdi neden verilmedi posteri.
Onu kanlı canlı izleme şansımın olduğu 1986-87 sezonu tam bir bölüm sonu canavarına dönüştü.
Forvette bir cengaver gibi savaşıyordu adeta. Oynadığı 35 maçta attığı 11 gol bunun en net kantıydı. Sezon başında Ankaragücü deplasmanında ceza sahası dışından kendi ayak arasından geri çekip dönüp vurduğu ve gol alan muhteşem bir vuruşu vardı.
Golü tekrar tekrar izlemek için geri sardığım televizyondan kayıt etme özelliğine sahip video player neredeyse bozulacaktı. Belki de bozuldu sevgili babam Tahsin Işık yaptırdı inanın hatırlamıyorum. Sebebi o gol müydü bilemem ama ikinci yarı Ankaragücü kaleci değişerek maça başladı.
Agrasifti aynı zamanda haksızlığa tahammülü yoktu hakemin yüzüne tükürmüşlüğü bile vardı. Bize bedeli kırmızı kart ve ondan mahrum geçen bir maç oldu elbet. Bunun dışında bolca gördüğü sarı kart koleksiyonuna sahipti.
1987-88 sezonunda Zonguldakspor küme düştüğünde şehirde en çok söylenen sözlerin başında “Yugolar gitmeseydi Elmas düşmezdi” sözü geliyordu. Vukcevic futbolu bırakma kararı almış ve ülkesine dönmüştü ama yıllar sonra keşke kalsaydım diyecekti. Aradan yıllar yıllar geçti. Yugoslavya dağıldı.
Ülke futbolunun altından çok sular aktı. Ama dönemin Zonguldakspor taraftarı onu asla unutmadı. İyi ki doğdun iyi ki Zonguldaksporlu oldun Zarko!"