Zonguldak

Zonguldak'ta asgari ücrete tepki: Geçinemiyoruz

Zonguldak Demokrasi Platformu, 2026 yılı için açıklanan asgari ücrete yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi.

Abone Ol

Zonguldak Demokrasi Platformu tarafından 2026 yılı için açıklanan asgari ücrete yönelik tepki yürüyüşü gerçekleştirildi. Madenci Anıtı önünde çok sayıda vatandaşın toplandığı eylemde Demokrasi Plaformu tarafından basın açıklaması yapıldı.

Asgari ücrete yönelik yapılan tepkili açıklamada;

"Geçinemiyoruz. Bu Bütçe Emekçinin Değil, Sermayenin Bütçesidir
Bizler, emeğiyle geçineneler, emekliler, gençler, işsizler, öğrenciler ve yoksullaştırılan milyonlar olarak bugün bir kez daha “geçinemediğimizi” haykırıyoruz. Bu ülkede geçinememek artık istisna değil, kural haline getirilmiştir.
Mutfakta yangın büyürken, pazarda fileler boş kalırken, faturalar maaşları aşmışken; Meclis’te görüşülen bütçe halkın gerçek sorunlarına kör, sağır ve dilsizdir. Bu bütçe; emekçinin bütçesi değildir. Bu bütçe; yoksulluğu derinleştiren, eşitsizliği kalıcılaştıran bir iktidarın ve sermayenin bütçesidir.
İktidar, ekonomik krizin faturasını yine emekçilere kesmektedir. Vergi adaletsizliği sürmekte, dolaylı vergilerle dar gelirlinin cebine el uzatılmaktadır. Asgari ücret açlık sınırının altında tutulurken, emekli maaşları sefalet ücretine dönüştürülürken; sermayeye, ranta ve yandaşlara kaynak aktarımı hız kesmeden devam etmektedir.
Bütçe görüşmeleri göstermiştir ki bu iktidarın tercihi nettir. Bu “zalim iktidar“ emek değil sermaye, halk değil rant, geçim değil itaat istemektedir.
Meclis’te görüşülen bütçe, halkın feryadını duymayan bir anlayışla hazırlanmıştır. Bu bütçe; emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin, öğrencinin, esnafın değil; rantın, yandaşın ve israfın bütçesidir. Halk kemer sıkarken, iktidar lüksünden, şatafatından ve yanlışlarından vazgeçmemektedir. Kiralar ödenememekte, ulaşım, enerji ve giderleri altında ezilen halk yaşamını sürdüremez hale getirilmektedir. Buna rağmen iktidar, halktan kopuk rakamlarla başarı hikâyeleri anlatmakta, geçinemeyen milyonlara “sabır” telkin etmektedir.
Geldiğimiz noktada ekonomik krizler, gelir adaletsizliği geçici bir durum olmaktan çıkmış, iktidar eliyle bilinçli olarak sürdürülen bir yoksullaştırma düzenin temel araçları haline getirilmiştir. Yüksek enflasyon, düşük ücretler ve güvencesizlik sarmalına alınan milyonlar açlık sınırının altına itilmiş, yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirilmiştir.
Buradan açıkça ilan ediyoruz. Bizler sadaka değil, hakkımızı istiyoruz, bizler, insanca yaşam istiyoruz. Bizler yoksulluğu yöneten değil, yoksulluğu ortadan kaldıran bir politika istiyoruz.
Bu bütçeyi kabul etmiyoruz. Emeği yok sayan, halkı yoksulluğa mahkûm eden bu anlayışı reddediyoruz.
Sendikalar, emek ve demokrasi güçleri olarak talebimiz açıktır. İnsanca yaşamaya yetecek ücret, emeklilere insan onuruna yakışır maaş, adil ve kamucu bir vergi sistemi, halktan yana, emekten yana bir bütçe istiyoruz.
Buradan hep birlikte söz veriyoruz. Emekçiler için, halk için, aydınlık günleri daha da yakınlaştırmak için “Halk için Bütçe”, “Demokratik Türkiye” mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Bu düzen değişmelidir. Bu bütçe geri çekilmelidir. Geçinemiyoruz, Susmuyoruz, Kabul Etmiyoruz." denildi.