"Ülkemizde emeğin ve madenciliğin başkenti olarak anılan Zonguldak’ta, Maden Müzesinin yanında bulunan Eğitim Ocağı, yıllar önce terk edilen galerilerin küçük bir bölümünü kapsadığından ve yeraltı madenciliğinde karşılaşılabilecek olumsuzluklardan izole olduğundan, kömür madeni işçilerinin çalışma koşullarını tam olarak yansıtmamaktadır. Bunun yanı sıra geçmişte Kilimli İşletmesi ile Asma İşletmesinden karşılıklı olarak birbirlerine yakın kot ve doğrultuda açılmış olan ve her iki işletme arasında ulaşımı sağlayan, ancak günümüzde kapalı olan ve açılması önerilen Ekmekçi Lağımının (Tünelinin) tekrar açılarak turizm amaçlı düzenlenmesi de yeraltı madencilik koşullarının yansıtılması için yeterli olmayacaktır.
Bölgemizde bugüne kadar emek yoğun yöntemlerle gerçekleştirilen madenciliğin çalışma koşulları, sanal olarak değil de ancak gerçek maden kuyusundan inilerek, macera turizmi kapsamında düzenlenen galeri, başyukarı, üretim ayağı vb. yeraltı çalışma ortamlarında deneyimlenebilir. Yanı sıra maden ocaklarındaki bazı yeraltı açıklıklarında madencilik tarihini ve kültürünü tanıtan ekipmanlar işlevlerini de açıklayan tabelalarla birlikte yerleştirilebilir. Ayrıca yeraltı kömür madenleri; jeoloji, madencilik ile teknolojileri vb. konularında öğrenciler için uygulamalı eğitim alanlarına dönüştürülebilir. Üstelik Zonguldak dar bir alanda çok sayıda mağaraya sahip olduğundan, mağara ve yeraltı kömür ocaklarını aynı gezide deneyimlemek isteyen macera sever ziyaretçiler için organize geziler düzenlenebilir. Ek olarak ilimizin çevresindeki doğal alanlar ve yürüyüş parkurları da kömür ocakları ve mağaralarla birlikte macera turizmi kapsamında değerlendirilebilir.
Macera turizmi, fiziksel ve zihinsel olarak aktif olmayı seven, yeni deneyimler arayan ve doğayla iç içe olmaktan keyif alan ziyaretçiler için uygundur. Ancak, bu tür turizm bazı fiziksel zorlukları barındırdığından katılımcıların bazı özelliklere sahip olması veya belirli koşulları karşılamaları gerekir. Gerçekleştirilebilirse macera turizmi kapsamında ülkemizde ilk olacak olan yeraltı kömür galerileri, mağaralar ve doğa parkurları gezileri bu konuda eğitim almış rehberler eşliğinde gerçekleştirilmelidir. Yanı sıra, ziyaretçiler madencilerin çalışma koşullarını deneyimlerken, mağara gezilerinde ve doğal ortamlardaki parkurlarda gezerken ortama uygun kıyafetler de giymelidir. Bu kapsamda gezilecek olan yeraltı galerileri ile mağaraların önceden belirlenmesi, gerekli yatırımların yapılması, ihtiyaç duyulan personelin yetiştirilmesi ve turizme açılmadan önce yapısal olarak güvenli hale getirilmesi gerekir.
Sonuç olarak, terkedilmiş kömür madeni galerileri ve gezi için uygun olan mağaralar ancak doğru planlama, güvenlik önlemleri ve yaratıcı yaklaşımlarla turizme kazandırılabilir. Böylece hem yerel ekonomi canlandırmış olur ve hem de endüstriyel miras gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılmış olur.