Tamam. Atatürk’ün emirleriyle 1921 de kuruldu ve kurucuları arasında 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar da bulunuyor. Ülkenin Sosyal Güvenlik alanında ilk hatta Cumhuriyetin anıt kuruluşlarından biridir. O gün ki şartlarda üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır.

Çalışma şartlarının ilkel usullerden çıkıp, İş Hukuku’nun gelişmesine önayak olmuştur. Eyvallah… Ancak; bu gün ki görüntü hiçte iç açıcı değil.

PERSONEL SAYISINDAN çok, ÇİFT MAAŞLI yöneticileriyle adeta bir arpalık görüntüsü vermektedir.

Dünya da 17+ 8 kişi ile yönetilen kaç tane kurum vardır?

Bir süre önce yaşanan bir gelişme üzerine gündeme getirmek istedim.

Amele Birliği yönetimi 8 İşveren üye: Hasan Yılmaz, İsmail Güner, Kasım Eroğlu, Ender Erbay, Ahmet Baş, Recep Danacıoğlu, Mustafa Özçelik, Harun Sarı ve 8 İşçi Üye: Muharrem Özdağ, Hasan Basri Baş, Çetin Yiğit, Hasan Yeşil, Tayfun Demir, İsmail Aksay, Ferhan Kara, Sabri Darıcı’dan oluşuyor.

ARPALIĞA HÜCUM

TTK’da çalışan İşveren ve İşçi üyeler; TTK’daki mevcut maaşlarına ilaveten 2.500 lira Amele Birliği maaşı alırlar. Başkanın maaşı ise Genel Müdür statüsünde. Yani 7 bin lira Artı 2.000 lira civarında. Başkanın mesai, yolluk, makam aracı gibi artıları var.

Onun içindir ki, üç yıllık görev dönemleri sonunda, iktidar partileri içinde büyük kaynaşma yaşanır. Amele Birliği Başkanlığı için ‘köşe kapmaca’ oynanır. Mevcut ve eski Başkanlar, seçim arifelerinde (hangi seçim varsa) ortaya atılıp, iktidar yanlısı olduğunu ispata çalışır. Şimdi yine o zamanlardan biri… Tanıdık simalar, bir süre önce isimlerini yazdırdılar, aday adaylığı listelerine! Şimdilik seçim programlarını izliyoruz. Seçim sonrası hükümet; ister tek başına, ister yamalı bohça hesabı kurulsun… Daire müdürlükleri ve ‘arpalık’ bilinen yerleri ‘kuşatma’lar başlayacak. ‘İsterim’ diye tutturacak olanlar da olacak, ‘istemem, yan canibime koy’ diyenlerde… Bazıları şimdiden ‘gelirsem risk alırım’ diyor.

Ne demek ki? Getirecek veya engelleyeceklere ‘vaat’ ya da bir ‘tehdit’ mi belli değil…

Bekleyelim, görelim. Biz yine konumuza dönelim.

SEÇİMİ RAFA KALDIRMAK

Amele Birliği Başkanı’nın üç yıllık görev süresi 2015 Haziran da doluyor.

Amele Birliğinin, görevlerinden biri: Üyelerine banka faizi üzerinden ikraz (Borç) vermek… Diğeri, emekli olanlara son yardım ve çocuklarına öğrenim yardımı yapmak.

Bu yardımlar, gayrı menkul kiralarından ve üye işçilerden kesilen - bankalarda faiz taklasında - paradan yapılır.

Tartışılan sadece arpalık yanı değil. İş kazaları yardım fonu da tartışılıyor.

Geçen yıl, yine bir ölümlü maden kazası sonrası, gazeteci arkadaşım Ayşe Durukan aradı ve ‘Hürriyet Gazetesi’nin Amele Birliğine yapmış olduğu yüklü bir para bağışı vardı. Bu paranın akıbeti hakkında bilgin var mı?’ diye sormuştu.

Amele Birliğinin yayınladığı iki kitapta izine rastlamadım. Sonra eski Başkanlardan birine sordum. ‘İş kazaları fonu içine katıldı’ dedi.

İş Kazaları Fonu’ndaki kargaşaya geçmeden, yakın zamanda olan bir ‘yurdum insanı’ kurnazlığı ve ‘Arpalık Sendromu’ anlatayım. Ohh mu dersiniz, yuh mu bilmem!

Mevcut Başkan, görev süresi bitimi yaklaşınca, mevcut yönetimin uyumlu çalışmasının(!) mükâfatı olarak, görev sürelerinin ‘seçimsiz’ bir yıl uzatılması için, Çalışma Bakanlığına başvuracağını, görev süreleri üç yıl olan üyelere belirtir.

Yönetimdeki İşçi üyeler, olaya olumlu bakar. Olumsuz bakan Kozlu Şubeden işçi üye Hüseyin Kolçak ve Gelik Şube’den Havva Angın ‘biz seçimle geliyoruz. Uzatma olursa, seçimle gelecek arkadaşların hakkına tecavüz etmiş oluruz. Zaten, görevimizi iyi yaptıysak, yeniden seçiliriz’ deyip, itiraz ederler. Yine de teklif Ankara’ya gönderilir.

Haksız rekabet açısından gayrı ciddi, seçimle geleni askıya aldığı için gayrı hukuki ve usule aykırı olmasına rağmen, ortada bir yıllık maaş (30 bin lira)olduğu için ‘rüşvet’ çağrışımı yaptığından, skandal niteliğindeki teklif red olur.

Yasayı - yönetmeliği bilmesine rağmen, Başkanın; görev süresini dört yıla çıkartmak için, Bakanlığa ‘yerse’ hesabı ‘Çerkez çıkması’ yapması… İlginç değil mi?

Yasa ‘Başkanın görev süresi, üyelerin görev süreleriyle sınırlı’ diyor.

İşçi üyelerin görev süresi uzatılsa, otomatikman Başkan’ınki de uzayacak!!!

Operasyon, Üyelere rüşvet dağıtmak, yasayı yandan çarklı delmek, Amele Birliği’ni arpalık görmek mi? Karar sizin…

İŞKAZALARI YARDIM FONU

Gelelim, İş Kazaları Yardım Fonuna.

103 İşçimizin hayatını kaybettiği Kandilli Grizu faciası (7 Mart 1983) sonrası, Toplum Katmanları, Hürriyet Gazetesi, Sendikalar, Kurumlar yardım toplayıp, bağışladı.

Yardımların dağıtımı için Zonguldak Valisi (Galip Demirel) başkanlığında, Amele Birliği Başkanı(Kemal Yıldırım), T.G.M. İ. Sendika Başkanı (Mehmet Tezer), EKİ Müessese Müdürü -1984 sonrası TTK oldu- (Zeynel Ergin), SSK Zonguldak Bölge Müdürü(Ataman Altan) olmak üzere bir fon oluşturuldu. ‘Bağış Fon Kurulu’ bu paraların akıbetini tartıştı.

Ölen işçi aileleri kıdem tazminatı alacak. Toplanan para yüksek… Bu para dağıtılırsa, aileler bunu iyi kullanamazlar’ fikri sabit olmuş ki...

Yardımların nemalandırılıp, ailelere uzun vadeli ve güvenceli olarak verilmesi kararlaştırıldı.

Amele Birliğinde bir yönetmelik çıkartılıp‘İş Kazaları Yardım Fonu’ kurulup, paralar bu hesaba aktarıldı.

Ancak: Kandilli sonrası Kozlu da (11 Nisan 1983)10 ölümlü iş kazası oldu.

Bunlar da bu fona aktarıldı. Sayı 113 oldu. Havza da iş kazaları oldukça fona katılan sayı arttı, dağıtılan para azalmaya başladı. Ve ‘para bizimdi’ tartışmasıda

Kandilli/ Ereğlili politikacılar olayı kaşıdı, aileler yargıya taşıdı.

Danıştay ‘bir yanlışlık yok’ dedi. Uygulama sürdü. Para küçüldü, burs’a döndü.

SONUÇ: Hayat devam ediyor. Yine bir seçim arifesindeyiz. Asfalt ve parke ihalelerinden, denize nazır milyarlarca kira ile oturulan devlet dairelerinden, şehrin ortasında eşek ölüsü gibi yatan Lavuar Alanı’ndan, anjiyo ünitesi olmayan hastanelerden, Ayvatlar da çürümeye terk edilen bölgenin en modern okul binasından, Kozlu köylerinden Beycuma’ya siyasi rant için çekilip unutulan atış poligonundan, Kozlu Limanı içindeki rezalet uygulaması çekeklerden, balık neslinin trolle katledilmesinden, beş santimlik balıkların İşçi Anıtında satılmasından bahis eden yok.

Bu şartlar da, Dünya’nın dayısı ABD’nin bir başkan 12 Bakan’la yönetilmesine inat: Amele Birliği’nin 17(merkez) +8( şube) yöneticisiyle yönetilmesi akla gelir mi hiç?

Yasa’yı bile bile ‘yöneticilerin görev süresini uzatmayı teklif edebilen bir ‘Başkan’a sual/hesap sorulmaması bu boşluktan olsa gerek.

İş Kazaları Fonu eriyip bitiyormuş, kimin umurunda! Sendikacının derdi kasa için işçi alınsın. Tabela Dernekleri için varsa yoksa masa ve reklam.

Politikacının derdi Sultanların(Genel Başkanların) listesine girebilmek…

Bürokrat ise bu gün var yarın yok.Velhasılı-ı KelamHayat devam ediyor.

Birine göre iki tünel, bir karış yol. Diğerine göre; havada kalan mide hedefli iki maaş ikramiye ve popülizm.

Birine göre ‘dava’nın ulviyeti’ eskidendi.  Şehitler mi? İster Bozkurt işareti yap, ister Tilki…

Amele birliği mi?..