Zonguldak… Cumhuriyetin ilk sanayi kentlerinden… Ancak, yatırım alanı olarak gerekli ilgiyi görmemiş. Görmemişin ötesinde, cezalandırılmış gibi.

Başka illere giden ya da başka illerden Zonguldak’a gelenler, şaşırıp kalır. Hizmetten nasibini almayışın sebebini sormadan edemez.

Zonguldak’a hizmet gelmeyişin üç nedeni var.

*Siyasetçiler arasında birlik olmayış.

*Bürokrat’ın siyaseti rakip görmesi.

*Zonguldak’ta Sivil Toplum Örgütü bulunmayış.

Reklâm açıklamaları yapan, tabela kuruluşu değil. Sivil Toplum Kuruluşu; Şehrin sorunları üzerinde kafa yoracak, model ve konsept üretip, duruş sergileyecek kuruluş.

Çanak gibi bir Kent. Sabahleyin insanlar şehre iner ve başlar cadı kazanı kaynamaya.

Altı sosyal dilimin tamamı katılır bu ‘fitne- fücur’ sohbetine. Havanın kararmasıyla birlikte, (Şehir) Gazipaşa caddesi boşalır.

629 Adımlık Şehir olmanın özelliği bu. 

Fitne-fücur ile geçen boş zamana mı yanarsın, acil çözüm bekleyen sorunların unutulmasına mı? Göz göre göre Milli Servet’in heder olmasına mı, Devletin malı deniz fikrinin yayılmasına mı?

Bu gün iki konumuz var. İkisi de atıl vaziyette tutulan koca binalar.

Biri, Sağlık Bakanlığına ait. Öteki Milli Eğitim’e.

Önce göz önündekinden başlayalım.

Mehmet Çelikel Lisesi yanındaki eski Öğretmenevi binasından.

Tapu Sağlık Bakanlığı’na ait. Kullanım hakkı Milli Eğitime verilip, Öğretmenevi olarak değerlendi yıllarca. Sahile öğretmenevi yapılınca, burası ‘atıl’ oldu.

Efendim, bina yapı ömrünü tamamladı denebilir. Yapı ömrü bittiyse, yerine yenisi yapılmaz mı?

Meselâ; Kamu Hastaneler Birliği aylık kira ile Sahildeki iş merkezinde 25 bin liraya oturuyor. Aylık toplam gideri 50 bin lira. Yazık değil mi bu paralara?

Kamu Hastaneler Birliğinin iki aylık gideri ile eski Öğretmenevi, cillop gibi bina olur.

Tüyü bitmedik yetim hakkı da cepte kalır, başka bir eksiğin tamamlanmasında kullanılır. Hem eski Öğretmenevi manzarası, aylığı 25 bin lira olandan daha iyi(!).

İkinci örnek: mana, içerik ve görüntü olarak tam bir rezalet…

Tüyü bitmedik yetim hakkı, hikâye kalır yanında.

Vali Sami Seçkin dönemi(1995-99) Dünya Bankası Kredisi ile Çaycuma, Elvan pazarcık ve Kozlu Dere Köy’e son sistem, çok özellikli 500 öğrenci kapasiteli 4 katlı, asansörlü, düğün -toplantı salonlu, engelli kullanabilir ilköğretim Okulu açıldı.

Kozlu Dere köy ilköğretim,1998-99 öğretim yılında 250 örenci ile eğitime başladı.

Bozca, Dereköy, Taşçılar, Kumtarla ve bu köylerin mahallelerinden, taşımalı Sistem ile öğrenci geldi bu okula. Öğrenci sayısının 80’e düştüğü zamanlar oldu.

 Vali Erdal Ata dönemi(2008-2011), müfettişlerin tuttuğu rapora göre, eğitim- öğretime devam edecek kararı çıkmıştı.

2011 yılında Köy muhtarının ifadesine göre; 210 bin lira masraf yapılmış çatısına- kapısına…

Bu arada Beycuma / Karapınar Köyü İlköğretim Okulu öğrenci sayısı 40’a düştü.

Bakanlık müfettiş incelemesi yaptırdı. Dere köy ilköğretim okulu öğrencileri (Müfettiş böyle istiyor denerek) Sivrilere, Karapınar İlköğretim de 40 öğrenciye düştüğü için Beycuma’ya nakil kararı alındı.

Rivayet odur ki; Siyasi atraksiyonla, politik ağa’nın köyündeki okul kapanmasın diye, Ayvatlar ve Saraycık köyü öğrencileri, Dereköy yerine Karapınar’a gönderildi.

Dereköy İlköğretim Okulu öğrencileri ise Sivriler Beldesine nakledildi.

Model ve Modern Okul böylece atıl hale sokuldu.

Şimdiki durumu mu?

Çatısında kopmalar başlamış bile. İlginç tarafı, Milli Eğitimde her hangi birime bir malzeme(sıra, masa, tahta, klozet vs.) gerekse, izin çıkartıp Bu modern okuldan alıyor. Her gün okulun bir parçası eksiliyor.

Milli servet, her gün tabir caizse dört koldan modern Apaçi ve Mohikanların saldırısına uğruyor, darbe yiyor.

Zonguldak Vekilleri Köksal Toptan ve Özcan Ulupınar’ın olayla detaylı bilgileri var.

Muhalefet’in, bu tür sorunlarla görülür bir alâkası olmadığı kuvvetle muhtemel.

Yeni Valimiz Sayın Kaban’ın, ağırlığı heder olan Milli Servetin kurtarılmasından çok, Lavuar alanından On temmuz tepesine bir teleferik yapımına verdiğini duyuyoruz(?)

Teklifimiz odur ki; Dere köy’de ki bu Milli Servet, Üniversite bünyesinde kullanılabilir. Yatılı bölge okulu ya da bir Huzurevi yapılabilir.

SONUÇ:

Bu gün Cuma. Cuma’yı eda etmek için hazırlık yapan, Zonguldak’ın seçilmiş ve atanmışları… Cek - caklı nutuk atmak, maroken koltuklarınızda yan gelip yatmak hevesinizi ‘Allah Rızası’ için birkaç dakika erteleyin.

Allah Rızası için… Bu okul ve eski Öğretmenevi binası sizin olsa, böyle yok olmasına seyirci olur musunuz?

Efendim?