Soruyu‘Zonguldak ve Türkiye de kim kaybetti’ şeklinde yuvarlamak daha doğru olur.

Matematik olarak ‘kim kazandı’nın özeti belli.

Defalarca bu sütunlarda yazdık. ‘AKP Zonguldak İl genelinde en fazla oyu alır. AKP Ülke genelinde % 45’ten fazla oy alır’ dedik mi, dedik.

Şike’siz futbol maçı ile, Demokrasilerde sandıklı seçim sonuçları hep üç ihtimallidir. Olayın Favorisi ve plâse’si olduğu gibi sürprizi vardır. Bu seçimi genelde okurken favori ve plase’si AKP olarak belirmişti zaten. Sürprizler il - ilçelerde ortaya çıktı.

Cemaat argümanları ve cemaatin dümen suyunda seçim atmosferine girip, icraatlarını değil, Tayyip Erdoğan’ın şahsını ahlâk-a mugayir (ahlaka karşı) sözlerle sindirmeyi deneyenler, sekizinci seçim de de (3 genel, 3 yerel ve 2 referandum) yenilen pehlivan tefrikasını hatırlattı.

Politika’nın hizmet yarışı olması dolayısıyla, milletin iradesi, kitap’ın ortasından, adeta ders niteliğinde çıktı, demokrasinin olmazsa olmazlarından biri olan sandıktan.

İstanbul’da üç ağaç kesilmesini ‘bahane’ edip, 3. boğaz köprüsü, Üçüncü havaalanı, Kanal İstanbul, Marmaray, Denizaltı Otoban’ını engellemeye kalkışanların numaralarını ne Millet yedi, ne de Devlet!

17 Aralık’ta, yine F tipi (partisiz muhalefet) organizasyonunun, yasadışı dinlemeler ile doldurduğu kasetler, normal piyasada olsa ‘dandik türkücüler’ kadar rağbet bulamazdı. Ancak, seçim arifesinde muhalefet, komşu penceresine merdiven dayayıp, yatak odasını röntgenlemekle eş değer bu kasetlere, hizmet ve projesi olmadığı için, kol - bacak sarıldı.

Bu açıdan bakınca, bu seçim sonuçlarına göre, kafadan kaybedenler, geziciler ve Pansilvanyacılar oldu.

Onların arkasındaki güçleri ‘kaybetmişler’ sınıfına sokmak olmaz. Onların işi, Ekonomik açıdan kalkınmış, Hak ve Özgürlükler açısından sınıf atlamış bir Türkiye’yi engellemektir. Bu sefer olmadı ise bir daha, bir daha deneyecekler.

Kaleye şut çekip gol atamayan santrafor’a(golcü) kızıyor muyuz? Çünkü, denemeyince, kaleye şut çekmeyince gol olur mu?

Aslında, İcraatları açısından hükümet ve ahlâk dışı sözleri açısından muhalefet tarafından bakıldığında, sonuçlar belli idi. Muhalefet yerel seçim öncesi, ‘demokrasi sadece sandık değil’ diyerek, yenilgiyi kabul etti. Hedefi, yerel seçim sonunda rakam olarak kaybederken, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, Tayyip Erdoğan’ı oylatmaktı.

% 47 oy oranı ile Tayyip Erdoğan, neredeyse iki partinin(CHP + MHP) tamamı kadar oy aldı. Sandıkta ‘yitik’ olanların yeni sloganı ‘% 55 Tayyip’i istemiyor’ fasarya’sı oldu. Kaybedenlerden biri de bu ‘fasaryacılar’.

MHP ve CHP liderleri, seçim sonrası yaptıkları ‘sonuçlardan bihaber’ açıklamaları ise ‘parti küçük olsun, benim olsun’ yaklaşımından ibaret. Gidişatları DSP ve Demirel’in DP’si gibi. Koltuk hırsları, taban kaymasını görmelerini engelliyor. ‘.

Hakkari’de % 2 alan MHP, ne hazindir ki, İstanbul’da da % 2 aldı. Kayıp kaçakların sorumlusu kimdir?

İki Milletvekili olan ve kendi memleketi Tunceli’de seçim kaybeden Kılıçdaroğlu iki kere düşünmelidir. Doğu ve Güneydoğu’da olmayış, ‘Türkiye partisi’ olmayışla eşdeğer değil midir? Kaybedenler filmi’nde başrol oyuncuları, bana göre Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’dir

AKP ya da Tayyip Erdoğan’a karşı seçim kazanan İl ve İlçeleri kaybedenler sınıfına sokmak yanlış olur. Peş peşe sekizinci seçimini kazanan bir Tayyip Erdoğan, yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, % 46’lık oy oranını yükseltmek için, hizmet ağını genişletecektir. Yolsuzluk ve paralel yapılanma üzerine çökmesi kaçınılmaz olurken, seçim kaybettiği yerlerdeki sorunları (hizmet ve örgüt) tespit edip, giderecektir.

2009 Yerel seçimlerindeki oy oranı olan % 39’u bu gün nasıl % 46 ile geçmişse, 2011 Genel seçimlerindeki oy oranı olan % 51’i geçmeyi deneyecektir.

Medya açısından da, Türkiye de ‘Düzen Değişikliği’ne ayak uyduramayan ve ‘paralel yapı’ içinde ve civarında olanlar ile söz de tarafsız (her cıvata’ya uyan İngiliz somun’u) gibi davrananlar kaybetmiştir. Bu gün hangi ‘bahane’ ardına gizlenirse gizlensin, ‘yalan’ ve ‘tezgâh’larına taraf bulamayacaklar.

Gelelim Zonguldak’a.

Tayyip Reis’in nefesi yeter mi?’ (26.03.2014) yazımızda belirttiğimiz gibi, Genel de beklenen oldu. Ereğli’de, Erdemir Halil Posbıyık’ı yıktı. Çatalağzı’nda Çates Mehmet Alim’i. Örgüt ikisini de göremedi. Alaplı, Kilimli, Saltukova, Karaman gitti. Filyos projesi ve yatırımlarına rağmen, Çaycuma’nın gidişini de…

Tayyip Reis’in nefesi, İl genelinde etkili oldu. Ancak, örgüt’ün aday ve liste belirlemeleri ile gelişmelere yetmedi. Delege kumpas’ı ile ayakta olan İl ve Merkez ilçe, tabanda yoğun eleştiri alıyor.

Zaman açısından kaybeden Zonguldak için tek umut ve hedef, Yeni Örgütler ile Merkezi İdare’nin kapısını çalıp, hizmet’i yakalamak.

Zonguldak, Cumhurbaşkanlığı seçimine bu moralle girmeli.