NE BİÇİM ‘LASTİK’ BU!..
Zonguldak Spor bir üst lige çıktı…
Ertesi gün özel bir şirketin Maden İşçileri Gazipaşa da bir apartmanın çatısına çıktı…
Bir Cemaat karmaşası var. Fetullahçılar Devleti kuşattığı için, devlet tarafından kuşatma altına alındı. Fırsat-ı ganimet bilen birçok cemaat çeşidi, ortalıkta ‘fink’ atıyor.
Kimi kermes adı altında çadır kuruyor, kimi yatırımlarını devlet eliyle binalaştırmaya çalışıyor.
Yollar rezalet, Kent Alanı yok. Lavuar alanı ortada eşek ölüsü gibi yatıyor.
Liman içindeki tarihi yapı güvercin - martı tüneği olmuş…
Zonguldak’ın resimlerini çeker’ diye umut bağladığımız vekil, ‘Sorunlara kafa takacağına’ taktik değiştirip, medya’ya kafayı takmış!
Ne oluyor 69 Ambarları alanında… Eski Gümrük Binası alanında, Tekel Binası Alanında?
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Sahi, Kozlu yolundaki benzinlikler karşısındaki eski çöp deponu alanına yapılacak olan ‘Protokol Camii ve Müştemilatı’ndan ne haber?
LİMAN ARKASINA CAMİ
Son günlerin en aktüel konularından biri, Zonguldak - Kozlu sahiline iki cami yapılması…
Birincisine yer bulundu. Kozlu da Agua park yanında… Kudüs’de ki Kubbet -üs Sahra mıntıkasındaki Mescid - i Aksa’nın tıpatıp benzeri yapılacak. İnşaatına başlandı bile…
İkinci Cami için tartışmalar; Milletvekili Faruk Çaturoğlu’nun ‘Lavuar alanına yapılabilir’ teklifi ile yoğunlaşmıştı. Lavuar alanının 50 metre yanında Soğuksu Cami, 100 metre yanında Ulu Cami, 200 metre mesafe de ise Acılık Camii var.
Çaturoğlu’nun bu teklifi ‘bu cami yapılacak. Bulduğumuz yerlere itiraz etmeyin’ şeklinde de yorumlandı.
Cami’ye ilk bulunan yer Sahilde Benzinlikler karşısındaki 136 bin metre karelik eski Çöp deponu alanı oldu. Sağlam zeminin 90 metre de bulunması, protokol Camii ve müştemilatının yapımını engelledi.
Sahil Şeridinde Kıyı kenar çizgisinde
Emniyet Misafirhanesi, Emirgân Oteli, Demirpark nasıl yapıldıysa, öyle yapılacaktı…
Daha sonra bulunan yer, Uzun Mehmet Anıtı’nın bulunduğu alan oldu.
Yanındaki park alanı, Hayvanat Bahçesi ve gerekirse Öğretmenevi katılacaktı alana…
Uzun Mehmet Anıtı, Üniversite’ye tahsisli olunca ve Üniversite tahsis’i terk etmeyince iş yattı.
Zonguldak’ta 2014verilerine göre 1464 cami bulunuyor. (Türkiye de 84. 684)
Cami açısından sıkıntı yok, bana göre
Ancak, Zonguldak’ta Üniversite içinde, İlahiyat Fakültesi Makine Mühendisliği bünyesinde tedrisat yapıyor. İlahiyat Fakültesi yapılacak bir alan içinde bir eğitim maksatlı bir cami yapılırsa, buna kim karşı çıkar?
Velhasıl-ı Kelam: Cami için son bulunan yer, Liman arkası / Karakum mevkiinde yıkılan Çekeklerin olduğu alan…
Rivayet odur ki; Peyzaj uygulaması ve Osmanlı Mimarisi’ni içeren 2500 kişilik bir Cami için ayrı ayrı proje çalışması yapılıyor…
Doğru değilse bir şey yok. Doğru ise hiç yeri değil. Ulaşım, cemaat ve görüntü açısından
Bir cami haberi daha… 69 Ambarları alanı içinde, Emniyet karakolunun olduğu alana (Maden Müzesi yanı- TTK İnsan Gücü Eğitim müdürlüğü karşısı)cami yapılmak için çalışmalar yapılıyormuş… Bana göre; yer, cemaat ve görüntü için müsait.
Bakalım ses nereden çıkacak?
CEMAAT GÜREŞİ
Fetullahçılara karşı başlatılan operasyonlar sonrası, cemaat çeşitleri piyasa da sesini duyurmaya başladı. İlim yaymak, Dini İrşad, Müslüman’a hizmet vs. Gibi değişik isimlerle; kermes, makbuz ve himmet yoluyla maddi destek arayan bu oluşumlar, çeşitli Dernek ve Vakıf isimleriyle de çeşitli kurumlardan yer tahsisi istiyorlar. Yer için başvurulan yerlerden biri 69 Ambarları mıntıkası.
Bürokrasi bunlara ‘Hayırsever Kuruluşlar’ diyor.
Ancak; bu hayırsever kuruluşlar(!) ya da nam-ı diğer Cemaatler; fikri ayrılıklar nedeniyle aynı çatı altında ikamet etmek istemediğinden, yatırımlarını binalaştıramadıkları söyleniyor.
Cemaatlerin hedeflerinden biri de Soğuksudaki Gaziler Derneği yanı eski Ziraat Bankası binası.
Son olarak, İncivez Mahallesinde: Üniversite’nin kenarında: TTK eski Nefeslik alanı iştahlarını kabartıyor. Sağlık Bakanlığı Stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda sağlık Tesisi yapmak istiyor.
Yeni yerleşim ve nüfus artışının hızlı olduğu bir yer. Sağlık Ocağı elzem bir yer…
Siyasette de etkili olan Cemaat ekipleri, çeşitli sendika ve dernekler aracılığıyla bürokrasi de koltuk kavgalarını sürdürüyor.
Yeni Hükümet ile Haziran ayında, bu çekişmelerin had safhaya çıkması bekleniyor.
MADENCİ ÇATI DA
Zonguldak ilginç yer… 629 Adımlık Şehir olmasından olsa gerek!
Madenciler, Ocak’ta kömür kazması gerekirken; sokakta ve ‘Büyük Yürüyüş’te (1991) oldukları için, Zonguldak: Ülke ekonomisinin sırtında kambur ilan edilmişti.
Yatırımcı ‘Zonguldak İşçisi; grevci, tembel, anarşist’ diye bölgeye yatırımdan kaçmıştı.
Bu gün yine: TTK’nın redevanslı sahalarında çalışan 34 şirketten ikisine ait (DEKA ve Baçlınlar) 87  Madenci sokakta; trafiği tıkayıp bina çatılarına çıkması hiç yakışık değil.
Bu şirketlerin TTK’ya Redevans(kira) borçları olduğundan çalışma izni olmadığı, dolayısıyla İşçilerin üç aydır maaşlarını alamadığı biliniyor.
Bu ara da, adı geçen şirkete FETO örgütü ile ilişki nedeniyle Kayyum atanıyor.
İşçiler ‘Bir ay sonra çıkış verilecek’ duyumu ile tedirgin oluyor.
İşçilerin derdi, iş yasasına göre; itiraz ve ihbar tazminatlarını kaybetmemek ve alacaklarını tahsil edebilmek.
İşçi sokakta, patron ortada olmayınca, tartışma genişliyor
- Özel şirketin işçilere olan borçları toplam bir milyon lira değil.
- Şirket parayı ödeyemeyecek güçte değil. 
- TTK işçileri işe alsın.
- TTK sahaları hizmet alımı yoluyla mı verdi ki, ceremesini çeksin?
- Özel işletme ‘ben buradan kâr edeceğim’ diye ihale ile almadı mı sahaları?
Dün: Büyük Yürüyüş Zonguldak’ı siyasetle takıştırdı, yatırımdan uzaklaştırdı. Zonguldak kaybetti.
Bu gün: Dünya Madenciliğinde sayılı yerlerden biri olan Zonguldak; bu kadar küçük bir mesele ile gündeme getirilmemeli.
Hem yazık hem ayıp oluyor.
ALİ RIZA’nın KİTABI
Gazetecilik zor zanaat… Hele de Ülke de medya’nın üçe (Havuz, Holding, Paralel) bölündüğüTabela Derneklerinin bol,  piyasa da paranın kıt, siyasetin cılkının çıktığı bir ortam da…
Anlatabilirsen, anlat derdini Makro Paşa’ya
Anamın dediği gibi ‘Herkesin bir derdi var. Değirmenin de su’ derdi…
Şehrin sorunları dağ gibi… Ne resmini çekmekle, ne şikâyet etmekle…
Birlik şart. Siyaset, şehir ve bürokrasi… Basın, elbet de olmazsa olmaz
Lafa geldi mi, bakmayın bir üfürükte mangal devirmelere… Doğru’yu bir söyle, yaz hele… Hem değirmenine taş koyar hem de boynuna maddi- manevi ilmek takmaya kalkarlar
Bu Halkın Sesi için de geçerli Pusula için de
Mustafa Özdemir’i takip ediyorsunuz. Aylardır, ekonomik girdaptan /kumpastan kurtulmak için, Milli Mücadele veriyor… Süper güçler ve Esad arasında sıkışmış Suriye Halkı gibi…
Vali, Belediye Başkanı ve attığında mangalda kül bırakmayan Platformların gözü önünde
Ali Rıza da Pusula’sının şaşmaması için ter döküp akıl jimnastiği yapıyor.
Biraz daha karikatürize edip, güler yüzlü çözüm arıyor.
Baş Çaycı’nın Maceraları” adlı bir kitap düşünüyor.
Demek ki, ‘Siyasetteki Ketenpere’ye bazen para, çevre, gazete ve televizyon yetmiyormuş…
Ne denir?
SAKLANAN BORULAR
30 Mart 2014 Seçimleri öncesi: Beycuma Kaleoğlu Köyüne vaat edilen ‘Kanalizasyon Projesi’ne başlandı. Kılavuzlar ve Karşı Mahalle de Kato ile kanallar açıldı, borular döşendi.
Bağlantı malzemelerini köylü aldı ancak, bağlantılar yapılmadı.
Seçim bitti, iş bitti. Diğer on mahalleye el atılmadı. Seçim öncesi bölgeye getirilen borular Kılavlar Mahallesi Tepacik Mevkiinde… Üzerlerini dikenler kaplamış… Piriketler diğer mahallelerde… Çimento ve kum- çakıldan haber yok…
Mal Allah’ın Kul Allahın
Köylüye ‘Para toplayın, boruları döşeyin’ deniyor.
Var sayalım ki, bu boru ve piriketler, seçim yatırımı değil; köy yardımı olarak verildi.
Peki, köylü boruların geçeceği kanalları, elverişli olan kimin malından geçirecek?
Boruları nasıl döşeyecek, Foseptik çukurunu nereye açacak?
Dere yatağına ve içme suyu kaynaklarına mesafesi ne olacak? Bunun bir matematiği yok mu?
Gelelim, boruların döşenmesineKöye yardım için boru ihalesi yapılıyor ya?.
Peki; ‘kaç metre boru, kaç piriket, kaç torba çimento ve kaç metre kum gerekli’ diye bir inceleme yok mu? ‘Bu yardımlar kullanıldı mı acaba?’ diye denetleme yok mu?
İnceleme ve denetleme yapılmadan yapılan ihaleler, birilerine para kazandırmak için yapılmış gibi yorumlanmaz mı?
Bu boru ve piriketler tüyü bitmedik yetim hakkı değil mi?
‘Boruları döşeyin’ işi o kadar kolay mı?
AlooooooBeni duyuyor musunuz?
İktidar yöneticileri, İl Genel Meclis Üyeleri
TTK’ da STOK AYIPI
Türkiye’nin elektrik ihtiyacının % 1. 5’ini karşılayan Çates’te (Bereket Enerji) işler iyi gitmiyor.
Baca bakımı için bir ünitesi devre dışı kalan Santral’in, geçen hafta Konveyör Bantlarının yanması nedeniyle ikinci ünitesi de devre dışı kaldı.
Yangının çıkış nedeni konusunda bir açıklama yok.
Ancak, bu olayın Zonguldak’a zararı büyük...
TTK üç çeşit kömür üretiyor. * 0.10 kömür. 7 bin kalori. * Parça/ torba kömür (18.50) 7 bin kalori.
* Santral kömürü (filitrasyon).3.200 kalori.
Santral kömürü sadece Çates için üretiliyor. TTK, Çates ile yılbaşı itibarıyla tonu 116 bin liradan 500 bin tonluk anlaşma imzaladı.
Çates’in günlük ihtiyacının 2 bin tonunu TTK, bin tonunu Özel Sektör şirketleri veriyor.
TTK filitrasyon kömürlerini Kozlu ve Üzülmez lavuarlarında üretiyor.
Peki, Çates durursa ne olur? Ayıplar peş peşe sıralanır.
Çates kömür tüketemediği vakit, stok sahaları dolar. Üzülmez ve Kozlu Üretim bölgelerinin stok sahası olmadığı için(!) arayış başlar. Liman içinde çevre kirliliği nedeniyle stoklama yapılmadığı için dert iki katına çıkar. Stok alanı için en makul yer Karadon.
Ucuz nakliye için tercih Kamyonlar. Yüze yakın kamyonla nakliye de Trafik karmaşası ötesinde; kömür tozlu çevre kirliliği başka bir ayıp…
Çates’teki yangın nedeniyle onarım çalışmalarının en az bir ay sürmesine garanti gözüyle bakıldığında, nakliye ve stok sorunu epeyce baş ağrıtacağa benziyor.
Türkiye’nin ilk Ağır Sanayi Bölgesi…
Bir zamanlar 60 bin işçinin çalıştığı emeğin Başkenti Zonguldak
Türkiye’deki 134 kamu kurumundan biri olan TTK’nın; yıllık zararının neden Bir Milyar lira civarında olduğunun en bariz göstergesi bu! Üretim bölgelerinde STOK SAHASI yok…
Kömürü üretmek sorun. Satmak sorun. Satamadığını stoklamak, nakletmek sorun
Keşke birileri: Medya’yı şikâyet edeceğine(!), TTK’nın fotoğraflarını çekip, Sayın Cumhurbaşkanına iletebilse…
SONUÇ:
Zonguldak ilginç bir yer.
Lafa geldi mi ‘kılıç sıyıranlar’, hak’kın tesliminde ‘cırt’ oluyor…
Zonguldak Kömür Spor şampiyon olup bir üst lige çıktı… Gözü olanın gözü çıksın
Zonguldak Valisi Ali Kaban, şampiyonluk için geçen sezon 600 bin lira, bu sezon 300 bin lira civarında katkı yaptı. Peki, şampiyonluk kupası neden ilk Sayın Vali’ye gitmedi?
Diyeceğim şu ki; yapılanlardan sorunlara…
Birçok iş ‘kazma sapına takılı kaşık’ gibi duruyor
629 ADIMLIK ŞEHİR kafasından kurtulmamız gerekiyor…