Okullar açıldı, adaptasyon süreçleri yavaş yavaş atlatıldı ve ailelerin, çocukların gündemi artık ödevler, dersler, sınavlar…
    Bir çok ailenin ise, çocuğundan beklentisi, okul başarısı…
    Bu beklenti aile ve çocuk arasındaki ilişkiyi, okul başarısını, hatta çocuğun davranışlarını bile büyük ölçüde etkilemektedir. Dolayısıyla, özellikle ailenin bu noktadaki tutumu oldukça önemlidir.
    Sürekli olarak çocuğun okul başarısına odaklanmak ve bu noktaya takılarak çocuk üzerinde stres ve kaygı oluşturmak, çocuğun öğrenme sürecini, dolayısıyla da okul başarısını olumsuz etkileyebilir.
    Öncelikle, unutulmamalıdır ki, çocuğun kendi potansiyelinin ortaya çıkmasından, okul başarısından, hem çocuk,  hem aile,  hem de okul sorumludur. Bu sorumluluk tek başına çocuğa yüklenmemelidir veya başarısızlıktan sadece okul, aile veya çocuk sorumlu tutulmamalıdır.
        Okul başarısı, çocuğun kendini daha güvenli, daha mutlu daha yeterli, hissetmesini sağlayabilir ve başka alanlardaki başarıları da beraberinde getirebilir. Bunun yanısıra, okul başarısızlığı bir kısır döngü gibidir, okulda başarısız olan bir çocuk kendine olan güvenini kaybedebileceği gibi, daha mutsuz daha  kaygılı bir birey haline gelebilir ve bu durum diğer alanlarda da başarısız olmasına sebep olabilir.
      Okul başarısı / başarısızlığı maalesef, diğer insanların çocuklara bakış açılarını da etkileyen bir kriterdir.  Çocukların başarılı, başarısız hatta daha vahimi ‘’tembel – çalışkan’’ olarak etiketlenmesinin önüne geçilmelidir.
    Anne babalar, çocuklarının ilgi alanlarının, istek ve ihtiyaçlarının farkında olmalı ve çocuklarını bu doğrultuda yönlendirmelidir. Özellikle, ilgi duydukları, derslere, alanlara yönlendirilmelidir, kendilerini herhangi bir alanda mutlu, başarılı hissetmek, çocukları olumlu yönde etkileyecektir.
    Çocuklara yaşlarına uygun sorumluluklar verilmeli, aile, çocuğun okulla ilgili sorumluluklarını üstlenmemeli, çocuğa yardım etmek ve onun sorumluluklarını üstlenmek çok farklıdır. Çoğu zaman ailelerin kaçırdığı, yanlış yaptıkları nokta da burasıdır. Okulla ilgili ödev, sorumluluk çocuğundur, anne baba burada yalnızca yardım eden, yönlendiren konumda olmalıdır.
     Çocukların ders başarısını olumlu yönde etkileyecek en önemli noktalardan birisi de, günlük plandır. Çocuklara küçük yaştan itibaren planlama ve organize olma becerileri kazandırılmalıdır. Bunun için de aile çocuğa örnek olmalıdır. Çok katı olmamak üzere, ders çalışma saatleri, uyku ve yemek saatleri belirli bir düzen içerisinde olmalı. Çocuk ve aile bu programı birlikte hazırlayabilir, bu program yapılırken çocuğun fikri alınmalıdır. Çocukların muhakkak oyun oynayabilecekleri veya aileyle, arkadaşlarıyla vakit geçirebilecekleri zamanlar ayarlanmalıdır.
     Teknolojik araçların kullanılması da ders çalışma süreci, okul başarısı üzerinde büyük öneme sahiptir. Çocukların ders öncesi veya sonrası teknolojik araçları kullanmaması önerilmektedir. Tamamen yasaklamak da doğru değildir, bunun için, yine çocuklarla bir plan yapılabilir ve haftasonu çocuğun yaşına göre uygun bir zaman dilimi ayarlanabilir.
     Sevgili anne ve babalar; tüm  bunların yanısıra,  çocuklarınızın zevk aldığı aktivitelere de zaman ayırmalı, onlarla nitelikli zaman geçirmelisiniz. Kendini ifade etmesini sağlamalı, ona güvenmeli, güvendiğinizi hissettirmelisiniz. Çocuklarınızı cesaretlendirmeli ve çocuklarınızı kıyaslamaktan kaçınmalısınız.
      Ders başarısı, başarısızlığı, ailenin bu noktadaki beklentileri, aileye düşen sorumluluklar oldukça kapsamlı konular; fakat işin özü şu ki; önceliğimiz, geleceğe sağlam adımlarla yürüyen mutlu, kendine güvenen, sorumluluk sahibi ve saygılı çocuklar yetiştirmek olmalı, başarı zaten beraberinde gelecektir.
     Sevgilerimle;
    Sultan UNCU
 
    İletişim;
*       : ailevecocukpsikolojisi
*       : [email protected]
     Tel  : 05319538307